Hikmetli mektuplar 7 /Ahh O'na varabilsem...
Hikmetli mektuplar 7/Ahh O’na varabilsem...
*********** ( 9.8.2012 )
---------------------------------------------
Âmin âmin insaallah hocam insaallah...
Hakk Teâlâ ki söylettiğini, ilham ettiğini verendir, verecek olandır... Elhamdülillah...
Biraz halet-i ruh iyemden bahsetmek istiyorum hocam, günlerimi nasıl geçirdiğimden neler yaptığımdan yapmak istediğimden ve yapmak istemediğimden.
Malum çalışıyorum, mesudum iş yerinde evet mesudum, zira sanki çektiğim zikrin tecellilerini seyir etmeye başladım çevremdekilerde... Gündüzleri çekememem de aksamları zikrimi çekmeye gayret ediyorum hocam... Pazartesi Perşembe oruç tutmaya gayret ediyorum... İnşaAllah haftadaki gün sayısını vücut direncim sağlamlaştıkça arttırabilirim... O’na yakin olanlardan, O’na varıp, sonra da O’nda yolculuğa devam edenlerden olmayı murada edinmişim bir kere, ask ve gayret közlerim söner gibi olsa da Mevlâ sıfatlarını suret olarak çevreme gönderip, âskımı ve gayretimi tekrar alevlendiriyor elhamdülillah. O beni, benim O’nu arzuladığımdan daha çok arzuluyor... Elhamdülillah!
İş yerindeki arkadaşlar, teker teker beni samimi görüp bana açılmaya başladılar: Namaza başlamak istiyorlar... Kalplerinde, vicdanî muhasebe belirmeye başladı. Ve öyle bir hikmettir ki, Hakk kalbime hissettirdiği düşüncelerin aynisini, onların ağızlarından duydum... Namazı bitirip oturduğumda, onlar için düşündüğüm bütün hisleri, bir gün sonra tek tek bana söylediklerinde, Allah2’ın onların isteklerini kalbime ilham ettiğini idrak ettim...
Namaza başlayacak bir tanesi, namaz nasıl kılınır ben öğreteceğim, diğeri de bir yol istiyor, "kendime nasıl bir yol çizmeliyim?" diyor... Ben de ona taaa size attığım ilk mesajda 2007-2008’lerde sizin bana dediğinizi dedim ona:
"Namazlarını aksatmadan kılmaya çalışırken, düzenli Kur’an meali oku. Hadis kitabı al, düzenli hadis oku. Mevlâna al, Mesnevi’yi düzenli oku."
Bakın şimdi geldi aklıma bir de siyer kitabı oku demiştiniz o zamanlar. Onu arkadaşa demeyi unuttum...
Hocam bu şekilde bir adım atmasını sağlamaya çalışıyorum, doğru mu yapıyorum?
Diğer arkadaşa gelince, o önce namaz kılmayı öğrenecek, onu pekiştirince yavaş yavaş ona Kur’an harflerini de öğreteceğim nasipse ve sonrasında da hep beraber pekişsin diye, birbirimize destek olsun diye Hatim de yaparız...
Benim kendi abimin eşi, yengeme de Elif-ba öğretmeye başladım... Ne güzel bir şey değil mi zikir hocam... Çevremdekilerin kendilerini sorgulamaya başladıklarını görmek, doğruya ulaşma arzusunu yaşamaya başlamaları Allah’ın zikrimi kabul ettiğinin bir göstergesidir diyorum...
Kendimle ilgili de, onlar susamışlar olarak benden su isterlerken, ben de tekrar yanmaya başladım, tozlanmış raflarımın tozlarını silkmeye başladım elhamdülillah...
Ahh O’na varabilsem...
Bende de çok fazla bitkinlik vardı bu aralar, eve gidiyorum yorgun hâlsiz bitap kalmış oluyorum... Ben de pekmez içerek bünyemi kuvvetlendirmeye çalışıyorum. Çünkü halsiz olunca yapmak istediklerimin hiç birisini yapamıyorum...
Bir de enerjim bir anda bitebiliyor hocam. Bir reklâm vardı bilirsiniz belki, duracel pil reklâmı, dayanıksız pillerin ömrü bi anda bitip geri kalıyorlardı... Aynen ben de onun gibiyim, inşaAllah daha zinde bir vücuda sahip olurum da Allah rızası için daha çok gayret edebilirim...
Size gelince hocam, bazen öyle bir düşüyorsunuz ki gönlüme, siz de beni anıyor olmalısınız o anda, ya da öncesinde veya sonrasında... Bir tebessüm... Bir huzur...
Dalıp gidiyorum, O’nda uyanmak istiyorum. O’na uyanmak...
Hikmetlerle örülü bir yaşamda, her hikmeti hemen idrâk edemesem de, Cenâb-ı Allah, sezdiriyor... Hislerin yâr olsun" demiştiniz ya, inşaAllah hislerim yâr hocam...
Hislerimle hareket etmek kadar huzur veren bir şey yok, akılla değil hisle! Allah’ın bizatihi yönlendirmesiyle...
Ahh, ensemin seğirdiği an geldi aklıma yine... Sahi ya, o gün Allah tuttu ensemden yine ve yine... Dedim ya, O beni benim O’nu arzuladığımdan daha çok arzuluyor.
Şükretmeli, şükretmeli, şükretmeliyim...
Aşkla dönmeliyim, amma bir kere! Mevlâna gibi çok kere değil. Her gün bir kere.
Sizi çok seviyorum hocam, Rabbim bizi dü cihanda ayırmasın inşaAllah.
Allah’a emanetsiniz, ellerinizden öperim.
Selam es selame...
Tarih:08 Eylül 2012 Cumartesi 14:04:24
RE: RE: RE: selam es selame
Çok sevindim Azizem; hallerine, meşguliyetlerine, arzularına, planlarına ve ideallerine... İnşallah kendini aydınlatmakla kalmayacak etrafına görünür görünmez nurlar saçacaksın...
Kimi bilecek o ışıkların senden kaynaklandığını, yansıdığını kimi bilmeden nurlanacak... Seninle şimdiden gurur duyuyorum, Amma esas gelecekte övüncüm olacaksın...
Aşkla, umutla, nazla niyazla yapacağın günlük bir defalık sema senin bitmez Kevser in, tuttuğun oruçlar nefsin için güvenilir rehberin. Namazın ve zikirlerin ise Seyfullah’ın olacak. Şeytanı kıyacak, küfürü yıkacak, gafletten uyandıracak, dalalete giden her kapıyı kapatıp hidayete yol verecek de çevrende hesapsız kişiye sebebi cennet olup ahirette bayrağın altına bir taburla bir bölükle birleşerek Muhammet cemaatine ’’rehberler makamında’’ katılacaksın.
Öyle ki kuranı kerimi okudukça ihtiyaçlarının her birine tanımlama ve çözüm ürettiğini görecek, rehberliğine itimat ettiğin kesin doğruların, arınmış aydınlanmış yolların yol göstericisi olduğunu düzenli sezerek kendi zikirlerine kendin karar vereceksin.
Hatta derdini sana açıp derman isteyenlere neleri önereceğini de kendin hakk sözün yansımasından sezip vereceksin.
Umutsuzlara yakınlaş, düşkünlerde ara hak rızasını.
Çıkmazlarda debelenenlere kendiliğinden ve kendinden yola çıkarak el uzat.
Önce;’’ yakınlaştır rabbim de, yardım edebilmem için bu kardeşimi bana yakınlaştır ve en güzel yolla en doğru söz ve metotla yollarımızı birleştir kulunun hidayetine izin ver’’ de. Sonra onun sana kendiliğinden küçük bir taleple gelmesini bekle. Geldiğinde her tarafını rahmetle sar. Samimi ilginle gönlüne sürur ve umut sağanakları yağdır ve kurtuluş için heveslendir. Sonra da bütün bütün rahmet ve merhametle yol göster.
Önceliği istiğfara ver ki geçmiş yanlışlarının mahkûmiyetlerinden kurtulup geleceğe harcasın enerjisini. ’’ya latıfün ya latıf ...’’esması veya yunus as duası namazlarının ardına zikiri olsun. Sonra bildiğin, sana evvelde önerdiklerimle devam edersin.
Her zikirin kırk gün devamına önem ver, verdir.
Halde devrim ancak kırk günlük zikirlerle olabiliyor. Civciv en tez yumurtadan çıkan canlıdır. O da yirmi bir gündür.21 günden önceki zikirler yön verse bile yol vermez.
İnsan anan rahminde yedi kırkta meydana gelir. Yedi semanın melekleri kendi meşreplerini ancak kırk günde işlerler insan ruhuna ve bedenine, sonra diğer gök’e teslim ederlerde yedi kırkta iki yüz seksen günde kemal tamam olur.
Bir insan yedi kırık zikire devam etsin âlemi melekûta ulaşır, nur görmeye başlar,
Allah dostları arasına dâhil olur. Ya yediyüzlerdendir artık ya üçyüzlerden yahut kırklar meslisi üyelerinden. Kendini ve makamını bilmese bile, artık görevlilerden olur da göklerin senalarına muhatap yaşarlar, hem burada hem orada.
Makamları zikirlerinin sıklığı ile devamlı yükselir. Sonunda yedilere üçlere terfi ederler. Ve içlerinden biri kutbul aktap mertebesinde, dağların taşların üslenmekten korktuğu sorumluluğu üslenmek zorunda kalır. Sorumluluk duygusu, merhameti ile dileklerindeki örtülü cehaleti onu o makama getirir. Ne âlâ makamdır ve ve ve ne zor görevdir, beşeri akla kapalı.
Ben de seni seviyorum. Sık sık kalbime nurun düşer, sarar- sarmalar, yur, yıkarım bedenine geri gönderirim, tıpkı rahmanın her gece her uykuya yatanı arındırıp, uyarıp, sevip, okşayıp, terbiye edip sabahla birlikte yeni güne havale ettiği gibi.
İnşaallah beraberliğimiz, yoldaşlığımız ezelden geldiği gibi ebedidir. Gözlerinden muhabbetle öptüm de emanet ettim yaratanıma.
Selam ve dua ile.