DİVAN-I LÜGATİ'T- TÜRK ve KAŞGARLI MAHMUD ÜZERİNE
DİVAN-I LÜGATİ’T- TÜRK ve KAŞGARLI MAHMUD ÜZERİNE
Orhun abidelerinden sonra 11. yüzyılda yazılan eski Türk yazılı kaynaklarından en önemlisi olan ve bilimsel kaidelerle yazılmış Divan-ı Lügati’t-Türk hepimizin bilmesi ve incelemesi gereken önemli bir eser. Bir sözlük olmanın çok ötesinde çeşitli özellikleriyle dikkat çekmektedir. Karahanlılar döneminin soylu bir ailesinden gelen Kaşgarlı Mahmut tarafından kaleme alınan bu müthiş şaheser; •Türkçenin ilk sözlüğü ve dil bilgisi kitabıdır.
•Türk kültürünü ve Türkçeyi Araplara öğretmek, Türkçe’nin işlevselliğini ve Arapça’dan hiç de geri kalır bir yanı olmadığını ve Türkçe’nin çok geniş bir coğrafyada konuşulduğunu ispatlamak için yazılmıştır.
•Dönemin Türk boylarının özelliklerini ortaya koyması açısından önemlidir.
•Sözcükleri örnekleyen atasözleri, deyimler ve şiirler kullanmıştır.
•Toplam 7500 Türkçe sözcük içerir. Bu müthiş eserde Kaşgarlı Mahmut, Türk dilinin gücü ve özelliklerini de ortaya koyduktan sonra mensubu olduğu yüce Türk milletine dair görüş ve incelemelerine de yer vermiştir.
•Eser Türkler arasındaki dil birliğini sağlama konusunda da çok önemli katkılar sağlamıştır.
İŞTE KİTAPTAN BİRKAÇ BÖLÜM;
İmdi bundan sonra Muhammed oğlu Hüseyn, Hüseyn oğlu Mahmud der ki: ‘‘Tanrının devlet güneşini Türk burçlarında doğdurmuş olduğunu ve onların ve mülkleri üzerinde göklerin bütün teğrelerini döndürmüş bulunduğunu gördüm. Tanrı onlara Türk adını verdi ve onları yeryüzüne ilbay kıldı. Zamanımızın hakanlarını onlardan çıkardı; Dünya milletlerinin idare yularını Türklerin ellerine verdi; Onları herkesten üstün eyledi; Kendilerini hak üzere kuvvetlendirdi. Onlarla birlikte çalışanı, onlardan yana olanı aziz kıldı ve Türkler yüzünden onları her dileklerine eriştirdi; bu kimseleri, kötülerin şerrinden korudu. Okları dokunmaktan korunabilmek için, aklı olana düşen şey, bu adamların tuttuğu yolu tutmak oldu. Derdini dinletebilmek ve Türklerin gönlünü almak için dilleriyle konuşmaktan başka bir yol yoktur. Bir kimse kendi takımından ayrılıp ta onlara sığınacak olursa o takımın korkusundan kurtulur; bu adamla birlikte başkaları da sığınabilir.’’
‘‘And içerek söylüyorum, ben Buhara’nın sözüne güvenilir alimlerinin birinden ve Nişaburlu bir alimden işittim. İkisi de senetleriyle bildiriyorlar ki peygamberimiz Hz. Muhammed (SAV) kıyamet belgelerini, ahir zaman karışıklıklarını ve Oğuz Türklerinin ortaya çıkacaklarını söylediği sırada ‘‘Türk dilini öğreniniz; çünkü onlar için uzun sürecek egemenlik vardır.’’ Buyurmuştur.
‘‘Bize Türk adını Ulu Tanrı vermiştir.’’ dedik. Çünkü bize….Kaşgarlı Halef oğlu İmam Şeyh Hüseyn…..ahir zaman üzerine yazmış olduğu kitabında Ulu peygamber Hz. Muhammed (SAV)’ın bir hadisi şöyledir: Yüce Tanrı ‘‘Benim bir ordum vardır, Ona Türk adını verdim, onları doğuda yerleştirdim. Bir ulusa kızarsam Türkleri, o olusun başına musallat kılarım’’ diyor. İşte bu Türkler için bütün insanlara karşı bir üstünlüktür. Çünkü, Tanrı onlara ad vermeyi kendi üzerine almıştır. Onları yeryüzünün en yüksek yerinde, havası en temiz ülkelerinde yerleştirmiş ve onlara ‘’kendi ordum’’ demiştir. Bununla beraber Türklerde güzellik, sevimlilik, tatlılık, edep, büyükleri ağırlamak, sözünü yerine getirmek, sadelik, öğünmemek, yiğitlik, mertlik, doğruluk, dürüstlük gibi öğülmeye değer, sayısız iyilikler görülmektedir.
Ergül SIRKINTI
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.