NERDEN BULDUN O BÖCEĞİ
…Sonra konuştuk biraz.Şimdi hatırlamıyorum ne demişti de, gülmüştüm öyle..
Öyle... saçma sapan şeylere bile gülüyorduk işte o zamanlar.Hiç unutmam-niye
unutmam ki..Onca unutulmayacak şey arasında seçerim bu anıyı..Onu da bilmem .Anlatırım işte.
Sırası geldikçe.Hatta aklıma estikçe.Doğrusu aklıma o geldiği zamanlar,canım istedikçe..-Bir gün
bir arı konmuş koluma.Bir panik bende..Çığlık çığlığa bağırıyorum..İmdat diye.Tuttu ,silkeledi arıyı ve sordu bana
ciddi ciddi.Nerden buldun bu böceği..Buna çok gülmüştüm ben..Şimdi olsa gülmem.Hatta komik bile
bulmam ya..Nedense çok gülmüştüm o zamanlar..Belki de,her kahkaha krizinde,o beni kollarına aldığında..
Başımı omzuna yaslayıp,ona sımsıkı sarılmanın keyfine varayım,sonra o yavaşça dokunsun bana, öpsün beni…Gözlerimi kapayayım..
Gülecek bir şey yok desin ve gülecek bir şey de olmasın sonrasında..
Hiç unutmam ben.Oysa bazen,unutması gerekir insanın.Hiç anımsamaması.Düşün..Biri öldüğünde gömmezsen,mumyalarsan
bir zamandan diğerine taşırsın durmadan..Ne gereksiz bir yük aslında.Ağırlığı hep sırtında.Hem o’dur hem değildir taşıdığın.
Lakin sırtında ya..Hissediyorsun ya sadece.Taşıyorsun işte ,o diye.
Sahi,ne zaman kavga etmeye başlamıştık.Bak onu anımsamıyorum işte.İlk ne zaman,bir üst merdivene tırmanmaktansa
inmeyi tercih ettik.İlk basamağa ilk adımımızı nasıl attık.Bunu nasıl yaptık..Şimdi olsa.Bugün.Mesela,ben anımsasam o anı,
durdursam zamanı ve tam adımımı atarken basamağa ,o bana sorsa:nerden buldun o böceği!!
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.