KIRMIZI ELBİSELİ İNTİHAR
ölünesi bir gündü.sebebi yok.
odamı düzelttim sakince sonra düşündüm, plan yaptım. çekmeceden uzuncaa bir kemer buldum. büyükce bir kolana çıkıp avizeye bağladım. kendimi asacaktım. eğer avize taşımazsa sivri kısmı başıma geleceği için avize öldürecekti. o an üzebileceğim insanları düşünmedim. belki de düşünmek istemedim. en sevdiğim renk ya kırmızı bir elbise giydim üzerime, saçlarımı ördüm sıkı sıkı. şöyle bi baktım her şey hazırdı. en yakın arkadaşıma bir mesajla yapması gerekenleri söyledim. odama kimsenin dokunmasını istemedim. belki de bulacakları küçük ayrıntılar ailemi üzebilirdi. özel kutumu sen al dedim. telefonuma babam bakmasın. o gelsin odama, istediğini alsın onda kalsın. laptop şifremi sadece sen biliyorsun belki lazım olur. hastanede küçük sırrımızdan bahsetmesinler. polis sorarsa nedenimi kısaca açıklarsın işte sevdiği adam öldü. basit görünsün onlara.
oturup masanın başına özür diledim tek tek herkesten yalnızca kalem aracalığıyla. onu suçlamalarını istemedim bunu ben istemiştim. özür dilenmesi gereken insanlar vardı arkadaşımdan benim yerime özür dilemesini istedim. defalarca yineledim onu bir suçu olmadığını, biliyordum ona kızacaklardı. belki canını yakmak isteyeceklerdi. ama bilmiyorlar o hissetmiyor artık yine de istemedim bunu. annesinden özür dilemeliydim başta ona söz vermiştim yanında olacaktım. oysa onu gerçekten annem gibi gördüğümü bile söylayamemiştim.
ölüm canımı acıtır mıydı? belki bir kaç dakika ayaklarım sallanırken işte sonra her şey geçecekti.
babam dinine bağlı insandır. kendini suçlayacaktı mutlaka dini eğitim verememişiz derdi. çünkü en büyük günahı işlemiş olacaktım belki de affeder diye düşünüyordum yine de şehit sayılmam ama beni bir bomba götürdü ölüme.
annem onu suçlardı, suçlama dedim. kardeşime vatanı sen kurtar başbakan, bakan ol dedim yoksa ölüm kimseyi kurtarmaz. kuzenime vatan böyle sağ olacaksa bırak olmasın sen sağol dedim. yaşlı insanlar onlar hemde çok duygusallar, anneannemlere gitti gelecek diyin dedim.
her şey hazırdı ölecektim. son kez denedim. başım döndü gözlerim karardı. telefonum çalıyordu sürekli. arayan kuzenim. arkadaşım onu aramış. kemeri boynumdan çıkarıp oturum kolona. evin zili çalıyordu, kapı yumruklanıyordu. hızlıca merdivenlerden çıktı biri. kapıyı açmaya çalıştı, kilitlemiştim. telaşla anahtar arıyordu. kalkıp kapıyı açtım. konuşmadım sustum. kolona oturdum ve karşıya baktım. telefondan mesaj atıyordu sürekli. muhtemelenn kuzenimdi. niye haber verdin dedim. gelsin görecekssin dedi. kalktım kötü günler için sakladığım sigarayı aldım. odamda kibrit vardı beceriksizce uğraştım, defalarca. arkadaşım yaktı ve uzattı kibriti. sigaramı yakıp balkona çıktım.
bir nefes, iki nefes, üç nefes... başım dönüyordu, ayakta kalmaya çalıştım çok sürmedi. sigarayı attığım gibi yığıldım yere. arkadaşım anladı bayıldığımı, kaldırmaya çalıştı. midem bulanıyordu, öğürüyordum. yastık getirdi başıman altına bir de kusarsam diye torba. öyle kaldım biraz, ne kadar sürdü bilmiyorum kalkıp tütsü yakmaya çalıştım. kuzenim geldi, bağırıyordu. bir şeyler söyledi anlamadım. yakıp koydum tütsüyü. oturdum yatağa, hala bağırıyordu. cevap vermedim. telefonu aldı annemleri arayacaktı anladım. telefonu almaya çalıştım, vermedi. yalvardım, yere düştüm. ağlamaya başladım. ağlama kalk diye bağırdı, kalkamıyordum. kollarımdan tutup lavaboya götürdüler. el yüz yıkandı... saatlerce kızdılar. annem gelecek diye yüzümde sebebini bilmediğim morarmalar makyajla kapatıldı, oda düzeltildi ve ben ölemedim. yazdığım mektubu da yırttılar. oysa güzel bir gündü
ölmek için.
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.