Çaya Dair Kırk Yazı (7)
Suyun beşinci hâli midir çay? Yahut suyun bereketinin ve azizliğinin beşinci mevsime düşen katresi mi? Cevabınız ne olursa olsun çay kendine özgüdür. Has içecektir. Hem nazlıdır hem mütevazıdır. Seveni de vardır sevmeyeni de. Tüm mütevazılığına rağmen beni sevin diye bir gayreti de yoktur. O hep hâl diliyle konuştuğundan hâlden anlamayan nadanlarla pek alışverişi olmaz. Alışveriş dedimse öyle maddi manada bir alış veriş değildir. “Bezirganem metaım yok"babında bir gönül alışverişidir alış veriş dediğimiz. Gül alıp gül satmaktır kısaca.
Gül mevsimi gelmese de bir gül misalin hayaliyledir çayın alışverişi. Çay bardağını doldurduğu gibi gönülleri de doldurur. Kadrini kıymetini bilenlere açar sırrını. Öyle ulu orta konuşmaz. Sükutu ve sükunu kullanır sözcük yerine. Meramını anlatmak için hurufata, kaleme ve kâğıda ihtiyaç duymaz. Işıltılı tebessümü yeterlidir… Anlayan anlar anlamayanlar da ünsiyet etmez.
Ünsiyet kelimesinin içini en güzel dolduran varlıklardandır çay, demlik ve ince belli nazeninler. Onların imrenilen ünsiyeti bizlere de bulaşır. Çay sevgisinin bereketiyle sevgi dağarcığımız dolar taşar. Biz de ünsiyet mevsimine ereriz cümle yâran ile. Ünsiyet güne merhabamızın mihengini teşkil eder çay sayesinde. Günümüzü çayın ıtırlı nefesi tütsüleyince kendimizi daha zinde, daha huzurlu hissederiz. Çay beşinci mevsimin gülü, buğusu ise gözlerimizin sürurudur her dem. Ahir kelam: Bu minval üzere kaydı hayat ederken çaydan vazgeçemeyiz.
Çaylarınız demli gününüz uğurlu kademli olsun. Başkaca bir sözümüz yoktur şimdilik…
Ankara, 02.09.2012 İ.K
YORUMLAR
KUTLUYORUM YAZAN YÜREĞİ ÇOK DOĞRU KALEME KAĞIDA GEREK OLMADAN ALIR GERENENİ.
BİR GÜLÜŞ BİR ÖMÜR DEMEKTİR MİMİKLER ANLATIR YETERKİ ALMAYI BİLEN KARSINDA OLSUN . SAYGILARIMLA EFENDİM