- 574 Okunma
- 2 Yorum
- 0 Beğeni
Görünmez: Son
“E börekler de geldi!”
“Şerefsiz!” dedi ve balyoz gibi bir yumruk indirdi. Pamir, yarı şaşkın yarı endişeli abisine bakakaldı. Şişen elmacık yanağını hissetmiyordu bile. Rıfat dudaklarını sıkmış, elemli yüzüyle, Pamir’in gözlerinin içine bakarak sadece not kâğıtlarını gösterdi. Pamir, gözlerini yumup sola doğru indirdi başını. Hafifçe kafasını sağa sola salladı. Utanıyor gibiydi. Sonra aniden kararlı bir bakış attı abisine. Bu sefer de “yaptıklarımın arkasındayım,” der gibiydi. Abisi kadar kararlı gözüküyordu. Rıfat, Pamir’in yakasına yapıştı. “Neden lan neden?” diye sordu. “Her şeyi anlatırım abi. Ama sakince karşıma oturup, sadece dinleyeceksin! Rıfat, kıpkırmızı derisini yırtmaya çalışan damarları, keskin gözleri ve titreyen vücuduyla sessizce tabureye oturdu. Gözleri kardeşinin yüzüne kenetlenmişti.
-Evet. Ben bir görünmezim. Görülüp de görmemezlikten gelinen birisi; dışlanmış birisi. Ben bu dışlanmışlığı kabul edemem abi. Sanki bütün insanlar bir grup, ben yalnızım bu dünyada. Böyle hissettim, böyle davranıldım. Sevgi, su gibi bir ihtiyaç! Beni sudan mahrum eden insanlık, yezit değil mi o zaman? Yezitlerin yaşaması için bir sebep göremedim. Görüpte görmemezlikten geliyorsan, sende suç!
Bu sözlerden sonra Pamir, iki damla yaşla buluşturdu yanaklarını. Rıfat ise daha çok kızgın lavları salıyordu göz çukurlarından. Rıfat, kalktı ve kardeşinin yaşlı yanaklarına okkalı bir tokat indirdi; yakasından tuttu ve salladı. “Anlatacaksın ulan! Neyle zehirledin insanları? Anlat hemen!” Pamir, kasanın altından bir kutu çıkardı. “İşte cevabın bu kutunun içinde abi,” dedi. Rıfat öfkeyle aldı kutuyu, hızla açtı. İçinden büyüleyici bir kurbağa çıktı. Masmavi, sadece sırt kısmında siyah benekleri olan bir kurbağa! O kadar etkileyici bir varlıktı ki hemen eline aldı kurbağayı.
Sonra aklına “zehir” geldi; ama çok geçti artık. Bu bir Zehirli Ok Kurbağası idi. Güney Amerika’da yaşayan, dünyanın en zehirli hayvanı! Batrakotoksin (Batrachotoxin) denilen zehri bilinen en etkili zehirden bile 250 kat güçlüdür. Boyu yalnızca 2,5 cm olmasına rağmen, bir insan ona dokunduğu anda vücuduna 400 farklı alkali zehir yayılmaya başlar. Zehir kana karışırsa 1 dakika içerisinde öldürür. Derisindeki zehir 30.000 fare ya da 150 insanı öldürebilecek güçtedir. Bilim adamları bu zehri bir sinek ve karınca türünü yemesi nedeniyle, derisindeki keselerde ürettiğini keşfetmişlerdir.
Rıfat da kurbağayı elinde yeterince tutmuştu. Vücuduna yavaş yavaş titreme geldi; boğazı acı acı oldu. Batrakotoksin, kanla birlikte ölümün kokteylini yapıyordu. Keyif vermeyen bir kokteyl; Rıfat’ın iri cüssesini yere seren bir kokteyl.
Pamir abisine baktı. Ölümün rengi hoşuna gitti; Gri, beyaz, sarı…
Alnında da hafif pembe tonlu, ortasında minik bir kurbağa resmi olan not kâğıdı ve yazı: “Merhaba, ben PAMİR!”
YORUMLAR
Diğer öykülerle beraber okudum .Doğrusu beklemiyordum böyle son, yanı zehirin nasıl olacağı konusunda fikir edinemedim.Oldukça ilginçti.
Kalemistik
Bende böyle bir son beklemiyordum :D