- 2703 Okunma
- 12 Yorum
- 0 Beğeni
Elazığ'a Sevgilerimle
Okuduğunuz yazı Günün Yazısı olarak seçilmiştir.
ELAZIĞ ‘a SEVGILERIMLE
Yeni evli ve çocuksuzuz. Eşimin annesini ,hastaneye kaldırmışlar ve safra kesesinden acil ameliyata alacaklar. Patnos’ dayım, hastaneye tam bin sekiz yüz yetmiş beş kilometre uzaklıkta , karımın ağlamalarına dayanamayıp, bin dokuz yüz atmış model, on iki yaşında ki, emektarım Ford Taunus ile iznimi alır almaz yola çıkıyorum.
Her şey ,yolunda gidiyor. Yollar oldukça bozuk ama benim emektarda iyi kaçıyor, bu yollarda. Şöyle dağ yamacında, bir tarafı uçurum, bir tarafı yüksek kayalar arasında, kıvrıla kıvrıla, boş yollardan süzülürken, arabayı biraz yavaşlatmak istiyor ve frene dokunuyorum.
Aman Allah’ ım , fren pedalı ,dibine yapışmış olmasına rağmen, araba süratlenerek yol alamaya , devam ediyor. Otomatik vitesi ,önce iki ,sonra bir pozisyonuna getirip ,el freni ile zor bela duruyorum.
Elazığ’ a on kilometre levhasına ,bir metre kala, zor durdurdum .Arabamın kaputunu açıp baktığımda, sadece Ate Hidrolik konması gereken, körüğün Shell yağı koyduğumuz için, patlamış olduğunu, akan Hidroliğin ,dumanlar çıkarttığını ,çaresizce görüyorum.
Karım zırıl zırıl ağlıyor. Ona korkmamasını söyleyerek, sadece el freni ile çok yavaş ve tedirgin olara, Elazığ Sanayi Çarşısına geliyorum. Günlerden cumartesi ve akşam olmak üzere. İlk gördüğüm tamirciye girip ,durumu anlattığımda, Hasan Usta hemen Ford parçası satan bir bayii arıyor. Parça ne yazık ki yok. O geceyi, otelde geçirebiliriz diye, düşünüyorum. Ama yarın ne değişecek ki.?
Hasan usta, bu fikrime birazda kızarak, karşı çıkıyor . ‘’Ne yani Kumandan, biz Tanrı misafirini, yatıramaz mıyız? Ben, karımın kızlarımın, yüzüne nasıl bakarım? Dünyada bırakmam, yürüyün eve gidiyoruz’’
Haydaa, bu titiz karıyla, tanımadığım bir ev, yabancı sofralar, yataklar, tuvaletler… Ulan freninin de, arabasının da, atla otobüse, git be adam. Ama çaresizim artık. Arabayı, Hasan Usta’yı takip ederek, mütevazi evinin önüne çekiyorum .
Bizi, güler yüzlü bir Anadolu kadını ve üç güzel, devamlı gülümseyen kızlar karşılıyor. Misafir odası, mis gibi temiz çarşaf ve yorgan kokmakta. Çeyiz sandığından çıktığı belli havlular, kullanılmamış, kokulu sabunlar ve adeta onlara ,misafir verdiği için ,Tanrı ya şükreden pırıl pırıl kızlar ,temiz bir kadın ve yiğit bir adam .
Sofra da çok mükellef. Komşulardan destek alınarak zenginleştiği belli. O kadar da ,güzel yöre yemekleri var ki , yemezsem ayıp olur valla.
Arabanın anahtarını alıp, yemekten sonra kaybolan Hasan usta, biz sabah kahvaltısına davet edilirken, her tarafı yağ içinde çıkıp geliyor. Sabahladığı gözlerinden belli. Yüzünde mutlu bir gülümseme var
‘ Tamam Kumandanım, yola çıkabilirsiniz’
Ne yaptığını soruyorum, önce söylemek istemiyor, ama elime eski Vestenhaus ’ umu verdiğinde, durumu biraz daha anlayabiliyorum.
‘Bir başka tamircinin, Opel arabası vardı. Ona ,durumu anlatınca, yolda kalana bugün yardım etmeyeceğiz de, ne zaman edeceğiz ? diyerek, arabasından söküp ,senin arabaya taktı.’
Yahu ben, belki bir ay gelemezsem ,bu adam arabasını bile kullanamayacak, bu nasıl bir duygudur ki, tanımadığı, görmediği bir adama , kendi arabasını garaja çekecek kadar iyilik hisleri taşıyor?
Sabah erkenden, kahvaltıyı bitirip yola çıkarken, bütün gece, hafif tıkırtılarını duyduğumuz faaliyetin de, bize kumanya hazırlamak olduğunu, elimize verilen koca paketten anladık. Tavuk, köfte,börekler, sebzeler, meyveler, taze yufka ekmekleri, peynirler, kavanoz kavanoz reçeller ve daha pek çok yöresel yiyecekler. İstanbul’ da bile, birkaç gün onları yedik, bu güzel, saf kan Anadolu insanlarını anarak,
Rahmetli Rüçhan Adlı nın , Harbiyede ki, yerinden aldığım Vestenhaus’ a epey para ödedim .Dönüşte kızlara, evin hanımına ve iki ustaya da ,hediyeler aldık. Bizi son saniyede ,ameliyathane koridorunda ,ağlayarak bekleyen kayınvalideme yetiştiren, bu fedakar insanlar için ,ne yapsam azdı.
Dönüşte bizi, yine misafir ettiler. Aldıkları hediyeleri, gururla birbirlerine göstererek, candan teşekkürlerle. Ama ,bana o kritik parçayı veren, Selim Usta, utanarak ,sıkılarak yanımıza bile gelmedi. Yeni Vestenhaus’ u ise, ona vermemi kabul etmeyip, kendisininkini söküp ,yeniyi, benimkine takarak asaletini gösterdi.
Elazığ deyince, bu olayı, Elazığ ‘lı deyince , o insanları hatırlayıp bu geleneksel misafirperverliği ,hayatım boyunca hiç unutmadım
Vay be, işte halk böyle olmalı. İnsanlar, birbirini böyle anlamalı, zordakine böyle yardım edilmeli. Bir bayrağın gölgesini paylaşanlar, derdi , tasayı, sevinci, gülmeyi de, paylaşmalı.
Teşekkürler Elazığ, Teşekkürler Elazığ ‘lılar, Teşekkürler Hasan Usta, Selim Usta, Teşekkürler Fatma yenge, Teşekkürler üç güzeller.
Hepinize candan teşekkürler.
Eyüp Yaşar Ovalı 04.09.2012
YORUMLAR
Değerli büyüğüm;İlimizde yaşadığınız duyguları böylesine güzel dile getirdiğiniz için şahsınıza saygılarımı sunuyor ibret alınması gerekn bu yazınız içinde teşekkür ediyorum.Kemal paracıklıoğlu hemşerimide yazmış olduğu mesnetsiz yorumdan ötürü kınıyorum.Ne demek Palulu yada Tuncelili olmayacak?Yazdığınız yorumu kaldırmanızı veya yorumunuzu düzeltmenizi istiyorum.Bu ülke bu tür ayrımcılığı yapanlar yüzünden bu hale gelmedimi?Lütfen yapmayın bunu.Sayın yazar varsa isim soyisim versin bakalım kendisine bu güzelliği yaşatanlar nereli.Elazığ Palu ve Tunceli kadar misafir perver bir millet varmıdır acaba yeryüzünde.Lütfen ama lütfen o yorumu kaldırın.
kukurikuu
Sayfamda olmanıza ve açık yorum yaparak,
duygularınızı olduğu gibi aktarmanız a sevindim.
Bölgenin insani bütünlüğü, fertlerin ter temiz dünyaları ,
beni hep etkilemiştir.
Kemal Bey Dostumun, yorumu sizi üzmüş galiba. Yine de,
sayfama gelip de, benim aleyhime yazılmış olan bir yorumu dahi ,
saygıyla karşılamam gerektiğine inanıyorum.
Güzel yorumunuz için teşekkür eder, saygılarımı sunarım.
kukurikuu
Ama artık,eski kayın validem.
Zira Hanımdan daha sonraları ayrıldık.
Saygılarımla.
Anadolum, Güzel vatanım. Sen ne güzel insanlar barındırdın bağrında, senin ne güzel bir geçmişin var. Sancılı günlerini geride bırakacaksın biliyorum ve torunlarımızla gülecek o Muhteşem allı yüzün... Bu hikayelerle yol bulacaklar ve arınmış tertemiz yüreklerle dostca, insanca ve kardeşce yaşam sürecekler. Ne zaman tarih yeniden tekerrüre başlarsa işte o zaman da dünya tükenmekte olacak......... Aklımdan geçen, geleceğe dair umudum du bu yazdıklarım ve biliyorum böylede olacak çünkü anadolu o değerli insanların ektiği tohumlarla filizlenmekte, yeşermekte.
Bu güzel insan örnekleriyle nakşetmiş olduğunuz güzel yazı için size, sağolun değerli Komutanım diyorum.
Sevgim ve saygımla daima.
kukurikuu
Biz , hepimiz Anadoluyuz zaten. Vatan bellediğimiz topraklar için
öldük, yaralandık,ona saygımızı ,onu koruyarak sunduk.
Bu gün, bizi bölmek isteyenlere de ,cevabımızı o toprakların yerli
halkı
kadını ile ,erkeği ile , kenetlenerek verecektir.
Bulunmaz hasletlerimizle ,onur duyarak nefes aldığımız, çiçeğinden ormanına,taşından toprağına ,çocuklarımızın geleceği olan
yurdumun her köşesi ,sizler gibi gerçek Anadolu kadınlarının
mayaları ile yoğurulduğu sürece
geleceğe hep umutla bakacağız.
Sevgilerimle Kardeşim.
Selamunaleyküm değerli yazarım...Öncelikle tebrik ediyorum güzel yazınız için...Birileri bizim genlerimizlede,geleneğimizlede oynasa bu topraklarda Selimler,Hasanlar hep var olacak... asıl mesele aslımızı unutmamaktan neslimizi temiz tutmaktan geçer...Selamlarımla
kukurikuu
Bizim çok güzel ve çok eskiye dayanan ,örf ve ananelerimizle
hem övünmeli,hem de onları yaşatmalıyız. Bunların başında saygı geliyor. Saygı sadece el ,etek öpmek asla olmamalı.Güzel olan her şeyi yaşatmak da
büyük bir saygı ifadesidir bence.
Saygılarımla.
Kemnur
kukurikuu
İnsan doğduğu yerin ,insanlığa bir şeyler bırakmasından mutluluk ve onur duyuyor, Ne kadar öğünseniz azdır.
Saygılarımla.
Ben de Elazığ'da yüksek öğrenimimi görmüştüm.Çok güzel,çok kıymetli,çok değerli arkadaşlar edindim ve dostluğumuz baki onlarla.Çok ekmeklerini yedim.Hakikaten yiğit insanlar.Aslında aynı bölgenin insanıyım.Bu bölgede misafirperverlik kutsaldır.Yolda kalmışlara,darda kalmışlara her daim yardım edilir.Yeni nesil için bu tam manasıyla söylenemez ama gelenek olarak yeni nesil de böyle yetiştirilir.Çevre faktörü ve diğer bütün gelişmeler ne yazık ki bu güzel hasletin kaybolmasına neden oluyor.Ama komutanımın başından geçen bu hadise daha insanlık ölmedi dedirten türden.Siz de ahdevefa olarak bu güzel yazıyı bizimle paylaşmışsınız.Ben kendi adıma çok etkilendim.Hatta o insanlara teşekkür bile ettim şimdi.Gururlandım.Çok güzeldi.Tebrikler.
kukurikuu
Elazığ hakkında benim gibi düşünen bu güzel insanları yaşamış olan
kişiler görmek ne güzel.
Demek ki Hasan Ustalar , Selim Ustalar oralarda pek çok. Bu haslet, bu töre hiç bitmesin .
Sayfamda olmanız bana gurur verdi.
Saygılarımla.
festival44
sakaogluhasankucuk
önünde canlanıverdi. O güzel hatıraları bir kez daha gözlerim dolu dolu
hayalimde seyrettim. Elazığ'da kalıp, Elazığlılarla hasbıhal olup da Elazığ'dan
övgü ile bahsetmeyen bir insana rastlamadım. Hele siz Elazığ'da benim gibi
yıllarca o has Anadolu kültürünü bir yaşasanız! Allah'ıma çok şükür ki Oraya
gittiğimde dört çocuğumda daha ilkokuldaydı. Elazığ kültürüyle yetişip
oradan üniversiteye gittiler. Oradaki arkadaşların çocukları hem Trabzon'a,
hem Samsun'a bize geldiler. Bizim çocuklarımız oradaki arkadaşlarına giderler.
Hele, manevi bayram ve mübarek gecelerde birbirimizi kutlar, o kültür
güzelliğini hep canlı tutarız. Şiir yazmaya da ilk yazdığım, Elazığ isimli şiirimle
başladım. Elazığ özellikle çocuklarımın birinci memleketi gibidir. Elazığlıları
hemşehrim olarak görürüm. Yazınız beni çok duygulandırdı, Allah razı olsun
sizden de, Elazığlılardan da. Yaşadığınız bu güzelliği insanlarımızla
paylaştığınız için sizi canı gönülden kutluyor, esenlikler diliyorum.
kukurikuu
Elazığ'da benden daha çok hatıranız olduğu belli oluyor.
Ne güzel bir yöre ki, gidenlere hasret , sevgi ve dostluklar bahşediyor.
Yorumunuza candan teşekkürler. Elazığlılara, bir kez daha mutluluklar dilerim.
Bu yazı şehri EVLİYALAR DİYARI adına beni onurlandırdı çokta gögsüm kabardı. Amaaaa Ben aslen bir TUNCELİ' doğumlu biri olarak ve HARPUTumun şanına şerefine sığınarak harputun bağrında yetişen oranın örf adetiyle yetişen biri olarak KEMNUR adlı arkadaş sana derim ki ***YAKIŞMADI GAKKOŞ SANA ***
kendimi bildim bileli HARPUT'luyum derim hep (aslımı inkar etmeden) ve hala bedenimin her hücresi harput -elazığla doludur.Blogum ve şiirlerimde gakkoş aşkım bellidir.ve sen şimdi edebine bakmadan PALU'luya TUNCELİ'liye dil uzatırsın. ha de ki kendini bilmez her yerde var o zaman sana saygı duyar ŞAPKA ÇIKARIRIM.sen gibiler bunca zamandan beri memelekette köhne fikirleriyle ayrımcılığıyla yobazlığıyla güzel TÜRKİYEM'i bu hale getirdi. belki ben yanlış yorumlamışım anlamışım ama sen genede şuralı buralı demeseydin be dost kalem .sevmedim tutumunu ÜSTAAAD hemde HİÇ SEVMEDİM ama genede derim ki kırdıysam haddimi aştıysam AFFOLA....Oysa doğunun her yerinde misafir perverlik ve insaniyet hala mevcut. Din,Dil,Irk,Mezhep,Yöre ayrımı yapmaksızın kim olursan ol baş tacıdır her allahım kulu benim memleketimde ..
SAYGILAR
Classicsair tarafından 9/5/2012 10:49:32 AM zamanında düzenlenmiştir.
kukurikuu
Öncelikle sayfamda olmanızdan dolayı teşekkür ederim.
Sayın Dostum, doğuyu ve batıyı karış karış dolaşmış biri olarak,
her yörenin insanı ile tanıştım, konuştun. Ayırım yapmak bize değil düşmanımıza mutluluk verir. Kaldı ki o yöre gerçekten anlattığımın bile ötesindedir. Kiziroğlu Mustafa Beyin Subay olan damadı Erdinç ve karısı iyi dostlarımdandır. Onlardan da ,gördüğüm insanlık ölçülerinin en üst seviyede olduğunu söyleyebilirim.
Sayın Dostum, Kemnur kendini savunamaz diye değil de,şöyle bir hatırlatma yaparak kırgınlığınıza ,hoşgörü ile yaklaşmak isterim. Kemnur dostumuz doğru bildiğini açıkça anlatabilecek ,nadir yazarlarımızdan dır.Sanırım sizin bazı hemşerilerinizle küçük bir sorun yaşamış olabilir.Onun bu yorumu asla topluma yönelik olamaz. Çünkü o, kendisi toplumun , halkın, düşüncenin adamı, doğrunun yanındaki dürüstlüktür. Sayfamda olan yanlış anlamadan üzüntü duyarak müdahale etmek zorunda kaldığım için özür dilerim
Saygılarımla Sayın Yazarım.
İrfankarabuluT
Ben ne kırgın nede kin güden bir yapıya sahibim. tesadüfen gördügüm yazıya evvela bir yazar olarak sonrada yöre insanı olarak müdahale etmek istedim.
yoksa kişisel bir hesabım olmadığı gibi olayıda anlık hislerle dillendirip çoktan unuttum. Duyarlı dostum sizin nazik ve saygın davranışıza teşekkür ederim.
saygılar
Saygıdeğer hocam; Elazığ Sanayi çarşısını çok iyi tanırım, onlarda beni tanır. Zira Elazığ Şeker Fabrikasının ticaret şefiydim ve oradaki her esnafın benimle bir işi olurdu. Elazığ esnafı aynen dediğiniz gibi, üst düzey bir ahlaka sahiptir, halkı da iyidir. AMA DİKKAT: YERLİSİ OLACAK. PALU'LU OLMAYACAK BİR, TUNCELİLİ OLMAYACAK İKİ... Elazığ'ın yerlilerinin aksine bu iki millet maalesef Elazığ'ın içine tükürdüler... Ayrıca şimdilerde, o eski cömertliği pek bulamazsınız; eskiden halı, dolap almaya gittiğim zaman mağazaya, kara kaplı deftere bir sayfa açıp ismimi yazar verirdi malı, şimdi maalesef öyle değil, gözü tutmazsa kefille bile mal alamazsın... Bir de şu FEM, fetulla yobazı, filan olayları çok hakim oldu gençliğe, eski ülkücü gençliğin yerini Atatürk posterlerini çember sakalla boyayan yobaz güruhu aldı maalesef... SAYGILAR
KURDELE İÇİN TEBRİKLER...SEÇKİ KURULUNDAKİ ELAZILILARIN KIYAĞIYDI...:) YOK VALLA, ŞAKA, SİZİN YAZILARINIZIN HEPSİ LAYIKTIR O KURDELAYA...
EK. GOLDİNG İŞİ TAMAM... BANA DEVREDİLDİ. AMA BU DEFA DA KORKU BÜRÜDÜ HER YANIMI... KİME SORSAM İKİ ELİN İKİ AYAĞIN İLE KULLANABİLECEĞİN BİŞİ, SEN KULLANAMAZSIN DİYOR...OFFF... ÇOK YARDIMCI OLUYORSUN SAĞOL...
kemnur tarafından 9/5/2012 3:50:49 AM zamanında düzenlenmiştir.
İrfankarabuluT
Yaptığın yorum şehri EVLİYALAR DİYARI adına beni onurlandırdı çokta gögsüm kabardı. Amaaaa Ben aslen bir TUNCELİ' doğumlu biri olarak ve HARPUTumun şanına şerefine sığınarak harputun bağrında yetişen oranın örf adetiyle yetişen biri olarak sana derim ki ***YAKIŞMADI GAKKOŞ SANA ***
Bana derler ki nerelisin HARPUT'luyum derim hep (aslımı inkar etmeden) ve hala bedenimin her hücresi harput -elazığla doludur.ve şiirlerime bak gakkoş aşkımı ordada bulursun elbet. ve sen şimdi edebine bakmadan PALU'luya
TUNCELİ'liye dil uzatırsın. ha de ki kendini bilmez her yerde var o zaman sana saygı duyar ŞAPKA ÇIKARIRIM. sen ve sen gibiler bunca zamandan beri memelekette köhne fikirleriyle ayrımcılığıyla yobazlığıyla güzel TÜRKİYEM'i bu hale getirdi. belki ben yanlış yorumlamışım anlamışım ama sen genede şuralı buralı demeseydin be dost kalem .sevmedim tutumunu ÜSTAD hemde HİÇ SEVMEDİM ama genede derim ki kırdıysam haddimi aştıysam AFFOLA....
kukurikuu
Demek Elazığ 'da siz de yaşadınız.İnsan eski hatıraları, hele gençlik ile ilgili olanlarını unutamıyor doğrusu.
Ben de en çaresiz olduğum bir anda , hızır gibi yetişen, Hasan Ustay
Selim Ustayı unutamadım.
Hocam, bana mesaj atarsan, gelip şu çok merak ettiğim motorunuzu ve sizi görebilirim. Havalar soğumadan,kim bilir ,çıkabilir,miyiz dersiniz, Kaz Dağları gezisine?
Hocam, iltifat etmişsiniz,kurdela için .Teşekkür aderim.
Mesajınızı bekliyorum .Saygılarımla.
Kemnur
BENİMKİ VATAN SEVGİSİ... EĞERKİ VATANINI, YÜCE ATATÜRKÜ SEVİYORSA BAŞIMIN ÜSTÜNE... YOK BEN DE O YOBAZ GÜRUHUNDANIM DİYORSA TIRIS GELİR TIRIS GİDER...
Ben de çok sevindim..Anne tarafından Elazığlı biri olarak biraz da gururlandım galiba..Ama şu bir gerçek espri bir yana kalsın doğunun insanı misafirperverdir yardım severdir ve bir iyiliği yaparken de tek düşündükleri Tanrı misafirine ikramdır..Hak rızasıdır..O yüzden ben her zaman derim ki bu memleketin asil insanlarına vurgunum..sizde de aynı güzellik var ki bu insanlarla bizi de tanıştırdınız.Özellikle içinde "insan" olan hikayeler insanlığın karaborsa olduğu şu günlerde daha bir özel o yüzden seçki kuruluda bu konuda çok duyarlı onlara da size de teşekkürler..
kukurikuu
Bir Elazığ 'lı dan (El Aziz 'li den) yorum almak ne güzel.
Hala bozulmamış olduğuna ,inanmak istediğim ,bu adetler bize Anadolumuzu anlatıyor.
Sayfamda olmanıza ve yorumunuza teşekkür ederim.
Saygılarımla.
kukurikuu
Doğu bir başkadır, örf anane , ve saf temiz insanlarıyla.
Bu değerler hiç bozulmasa ne olurdu sanki?
Saygılarımla.