- 3833 Okunma
- 3 Yorum
- 0 Beğeni
Silinirken kalbimden.
Seni düşleyerek dün gece sana bu mektubu yazdım, bilmem ki okurmusun,okuduğundan bir anlam bir pay çıkarırmısın kendine.Sen bir kere olsun bağrına taş basıp gözyaşlarını akıtırmısın...bulut misali yüreğime yağarmısın sessiz sessiz.,çisil-çisil Onca yılın hatrına beni bir an anarmısın düşlermisin sana hayran bakan gözlerimi hatırlayıp gönül gözü ile arar-mısın karanlığın içinde, yanlızlığın içinde yapayanlız gecelerinde...
Gündüzüm olurmusun yağmurdan sonra ebem kuşağı renlerinden yine taç yaparmısın saçlarıma.Ve bir zarfın içine koyarmısın yüreğini,postacıya verip adresi yönün AŞK dermisn...Kağıt,kalem alıp yüreğindekileri akıtırmısın mısralara masum küçük bir çocuk gibi içinde ne varsa yazarmısın KORKUSUZCA.Hiç düşünmeden hiç süslemeden cümleleri sade yalın bir şekilde içinden geçenleri aktarırmısın yüreğime...
Ben unuttum ayrılalı kaç yıl oldu?daha dün gibiydi hatırlıyormusun karşılıklı oturup kahve içerdik çardakta...arada bir kavga ederdik küssekte yinede dargın duramazdık.çünkü biz bize aşıktık...anlaşıyorduk zıt kutuplarda.Öyleki karmakarışık duygularla yoğrulurduk,şu hayatın içinde yorulur bir fincan kahve ile o yorgunluğu unuturduk.
Biliyorsun ne çok çiçeklerim vardı saksılar içinde, irili ufaklı saksılar ,çocuklarımız gibiydi menekşe sümbül sardunya,nazlı küstüm ve begonya, parlak (....)her birinin ayrı ayrı ismleri vardı hiç üşenmezdim her gün ,gün ağardığında güneş daha doğmadan sulardım herbirini ,sen ise beni izler sitem ederdin çocukça ’beni şu çiçekler kadar bile sevmiyorsun’ derdin...ama ben güler geçerdim,seni çok hatta canımdan da çok sevdim sen anlamadın.
Küçüktü evimizi küçüktü bahçemiz ama bizimdi herşey, alemin sarayından köşkünden bize ne, mutluyduk ya ikimiz...Hatırlıyormusun bana doğum günüm de aldığın kırmızı gül fidanını ,nede güzel filizlendi serpildi hayat,bir ışık bir renk olmuştu aşkımıza.Ancak şimdi sarardı son demlerinde ,döküldü yaprakları artık goncaları filizlenmiyor,sanırım hazandan oda nasibini aldı kokmuyor sonbahar eylül ayrılıkların mevsiminde.
Bazen düşünüyorum nazarmı değdi anlamadım sevgilim ikimize ,birden bire ne oldu?ayrılıklar baş gösterdi sıcacıkken buz gibi soğuduk.Gözyaşı olduk gönül bahçemize,yuvamıza .Anlaşamaz olduk sen ayrı ben ayrı düşüncelere sahip olduk hatta birbirimize ağırlık olduk tuhaf ama yinede direniyorduk...hani belki olur ya olurda yeniden eskiye döneriz ,yeniden BİZ oluruz ya ama yok mümkün değil başaramadık...Çünkü;sevgim altın tozları gibi döküldü kalbimden...ve bir sabah uyandığımda bir yabancıydın karşımda ne o eski BEN bendim ne o eski SEN sendin...silinirken kalbimden.
03Eylül Pazartesi2012
Filiz AKTAŞ
YORUMLAR
Bır kahve içim süresi başlatabilir de sonlandirabilir de aşk'ı...BİR hikaye okumuştum sevgilerinin ilk günlerindeki ateşleri sönen çift kavga ederken ayrilmaya karar verirler ama sesleri duyan komsu yaşlı bır bilge aralarına girip "bahçenize bır ağaç ektim, eğer ikinizde günde birer kez sulamaz iseniz kuruyup gidecek, sevginiz gibi" der."eğer sevinize deger veriyor iseniz gece yarısı kalkıp O'nu sulamalısınız,kurursa ağaç söz ben sizin ayrılmanızı sağlayacağım diye de ekler.Günler gecer ve ağaç büyümeye devam eder.Çift hala tartışmakta ama uyum yakalamaya başlamaktadır aralarında.Bır gece yarısı ikisi ellerinde su kapları ile ağacın basında karşılaşırlar.Ve aslında devam etmek, emek vermek istediklerini algılarlar.Demek istediğim, herseyin bası ask olabilir ama emek ve saygı olmaz ise hiçbir aşkın sürekliliği
yok.Siliniverir iste boyle yazinizdaki gibi kalpten...
Harikulade bır konu secimi ve guzel bır paylaşımdı yazdıklarınız.Kendi adıma teşekkür ederim.
Sevgilerimle
İpekyildiz tarafından 9/4/2012 5:17:40 PM zamanında düzenlenmiştir.