- 2151 Okunma
- 8 Yorum
- 0 Beğeni
YAZDIKLARIMDAN SADECE BEN MESULÜM
Yazmaya nereden ve nasıl başlayacağımı bilmiyorum. Yazımda vatanını, ülkesini, devletini, toprağını seven kürt kardeşlerimizi tenzih ediyorum. Onlar bizlerle kardeştir ve ayrımız gayrımız yoktur. Onlarla biz bu bayrak altında bu topraklarda özgürce ve kardeşçe birlikte yaşamaktayız. Benim yazdıklarım pkk ya ve onun partizanlarına, pkkya yardım ve yataklık yapanlara. Bu güzelim ülkeyi bölmeye çalışanlara ve milleti birbirine düşürenlere, ülkeyi savaş alanına çevirenleredir. Bu kişilerin milleti ne olursa olsun Kürt, Türk, Çerkez, Zaza, ermeni kim olursa olsun onlaradır.
Benim Erdekli olduğumu bu sitede bilmeyen kalmamıştır herhalde. Erdek de Marmara Bölgesinde Marmara Denizine sahili olan küçük bir sahil kasabası yani Türkiye nin batısında. Bütün sülalem soyum sopum Erdek’teler. Bu sitede kuzenim Gürdeniz Erdoğmuş’un şehit olduğunu da bilmeyen yoktur sanırım. Gürdeniz soyadı gibi er doğdu ve er olarak da öldü. Benim akrabalarımın neredeyse hepsi doğu ve güney doğuda askerlik yaptı. Yine birçoğu da jandarma komando olarak vatan ve namus borçlarını yerine getirdiler. Askerden izne gelenler veya teskere aldıktan sonra dönenlerle yaptığımız sohbetlerde askerlik anılarını anlatırlardı. Bir çoğunu tüylerimiz diken diken dinler, bazende göz yaşlarımıza hakim olamazdım.
Kız kardeşimin kocası Kars Şahnalar karakolunda askerlik yaptı. Yaptığımız sohbetler aynen aşağıda yazacağım gibi olmuştur.
Ben: Namık sen Kurban bayramında orada askerdin köylüler size et vermişlerdir. Askercikler et yesin diye.
Namık Kılıç: Ne diyorsun abla susuzluktan öl bir bardak su vermezler. Askeri hiç sevmiyorlar, çocuklara soruyoruz büğüyünce ne olacaksın diye. Terörist olcam askerli öldürcem diyor. Bir gün köyün birinden çatışma sesleri geldi. Teröristler köyü basmışlar gidip köylüye yardım edelim dedik. Köye gidince inkar ettiler.
Halamın oğlu Çetin Kavaklıoğlu , Kuzey Irak da 3 ay operasyonlarda bulundu birliğiyle birlikte. Onunla konuşamadım çünkü konuşacak halde değildi. Orada neler yaşadıysa çocuk aylarca kendine gelemedi. Amcamın oğlu Tuğrul Özgör, Tunceli Jandarma komando olarak yaptı dağlarda mağaralarda terörist koşturdu. Diğer amcamın küçük oğlu Alper Özgör üniversite okudu ve Ankara Mamak da ki birlikte lokantayı işletti.
Aynı amcamın büyük oğlu Haluk Özgör Bitlis de Jandarma Komanda olarak askerlik yaptı. Onunla yaptığımız sohbetlerde anlattıklarını yazmak istiyorum.
Haluk: Abla, Bizi dağlarda mağaralarda terörist yakalamaya gönderiyorlardı. Bizim birliğin 500 metre ilerisinde adamların üs olarak kullandıkları yer vardı ama oraya dokunamıyorduk. Asıl teröristler oradaydı, etrafı duvarlarla çevrili büyük karargah gibi bir yerdi ama milletvekili flamalı araçlar geliyorlardı oraya ve biz dokunamıyorduk. Bir kış günü, bir köye baskına gittik terörist olduğu yönde ihbar almıştık. Bütün köyü aradık ne silah var ne de terörist bir eve girdik, komutan ev halkının tedirgin tavırlarından şüphelendi. Evde kim varsa dışarı çıkarttık evi aradık silah bulamadık. Komutan adama bebeğin kundağını açmasını söyledi adam itiraz etti. Asker bebeğin kundağı açınca kundaktan tabanca ve el bombası çıktı.
Bir gün teröristin birini ölü ele geçirdik. Cebinden bir kadın resmi çıktı, sevgilisiymiş. Resmin arkasında Kürtçe bir yazı vardı, Kürtçe bilen birine okuttuk, ‘’Bizim savaşımız özgür bir Kürdistan devleti için bu yolda şehit olmaya hazırız. Bizler belki bu özgür topraklarda yaşayamayacağız ama çocuklarımız özgür kürdistan devletinde özgürce yaşayacaklar.
Anlayacağın abla onlar kendilerini özgürlük savaşçıları gibi görüyorlar. Bu ülkede de esir olduklarını düşünüyorlar. Bu savaşı da bizim düşmanlara karşı yaptığımız Kurtuluş savaşı gibi görüyorlar.
Şimdi sorarım sizlere Kürtler bu ülkede esir mi? Yahudi toplama kapları gibi onlara kamplarda işkence mi ediyoruz, katlediyor muyuz? Hangi insan hakları ellerinden alınmış. Kürdistan diye bir devlet vardı da Türkiye Cumhuriyeti onlara savaş mı açtı? Yoksa bizim Kurtuluş savaşında yedi düvel düşmanın bize saldırdığı gibi bizde o masumlara saldırıp ülkelerini ellerinden mi aldık? İlk terör örgütü pkk 1978 de kurulmuş acaba Türkiye Cumhuriyeti kurulduğunda Atatürk Kürtlere 55 yıl sonra size Türkiye sınırları içinde Doğu ve Güneydoğu Anadolu da devlet kurucağız diye bir madde mi koydurdu? Yoksa biz bunları yaşadıkları topraklardan kovup sınır dışı mı sürdük? Bildiğim kadarıyla bunların hiç biri olmadı. Bunların hiç biri olmadıysa ne istiyorlar ben bilmiyorum ve anlamıyorum biri bana anlatsın.
Daha dün Selahattin Demirtaş 22 ilden bahsediyor Kürdistan devletinin içinde 22 Türkiye Cumhuriyetine ait ilden bahsediyor. Gözleri o illerde ve devlet kermakta. Türkiye Cumhuriyetini de bayrak ditme meraklısı olarak görüyor konuşması şöyle ‘’Sayın başbakan 450 km alandan bahsediyor bizde 22 il diyoruz ne bayrak dikme meraklısı bir devlet’’, kendileri paçavralarını bayrak diye dikmeye çalışıyorlar.
Eğer böyle giderse korkuyorum umudum her geçen gün azalıyor. Çılgın Türkler ya şehit oldu yada Silivri de.Yılgın Türkler bedelli askerlik yapıyorlar, çürük raporu alıyorlar yada ülkeyi terk ediyorlar. Artık Türk halkı bedelli yapanla çürük raporu alana en iyisini yapmışsın diyor. Türk halkı çocuklarını askere göndermeye korkuyor, pisi pisine öldüğünü düşünüyor.
Oralarda yaşanmayacağını söylüyorlar. Doğal koşullar orada çok kötü diyorlar. ‘’Siz batıda yaşayanlar rahatsınız karınız kışınız soğunuz fazla yok’’, diyorlar. Edirne de Tekirdağ da ne kadar çok kış olduğunu herkes bilir. Kar nedeniyle köy yolları kapanır, insanlar köylerinde kışa maruz kalırlar. Meriç nehri taşar evleri, damları sular içinde kalır. Hayvanları telef olur, insanları sel alıp götürür. Ekili tarlaları ürünleri sular altında kalır, çiftçinin bir yıllık emeğini sel götürür. Üstelik Türkiye’nin en batısı öyle değil mi? Batıda da çok soğuk ve kışları çok çetin geçen illerimiz vardır,(Eskişehir, Kütahya,Uşak) aklıma gelen ama oranın halkı şikayet etmiyor.
Diyorlar ki ‘’Bizim burada iş sahası yok, fabrika yok, çalışacak yer yok’’,var devlet yapıyor ama pkk yakıyor. Devlet fabrika açmak istiyor veya şahıslar ama onlar iş makinalarını yakıyorlar, iş yerlerini bombalıyorlar. Sizler iş yok diye devleti ve batıyı suçlamayın pkk yı suçlayın kürt vatandaşlar. İstanbul da Ankara da ve başka büyük şehirlerde iş sahibi olan kürt kökenli sanayici üretici neden doğu ve güneydoğuya fabrikalarınızı açmıyorsunuz. Lafa geldi mi mangalda kül bırakmıyorsunuz da işe geldimi karınızı düşünüyorsunuz. Neden kendi soydaşlarınıza iş sahası açmıyorsunuz ve onları işe alıp para kazanmalarını sağlamıyorsunuz. Üstelik devlet oralara işyeri, fabrika açılsın diye hiç biryerde olmayacak teşvik primleri ve imkanlar veriyor. Neden batıda açıyorsunuz fabrikalarınızı kendi halkınızı düşünmüyorsunuz. Hem oranın halkının refah durumu artar hem de eğitilir ve gelişir.
Birde diyorlar ki halk cahil bunun suçlusu batı ve devlet değil. Her öğretmen orada öğretmenlik yapmak zorunda yani öğretmensiz değiller ama giden öğretmenleri pkk kaçırıyor ve öldürüyor. Yada orayı terk etmeye zorluyor. Oranın halkının cahil kalmasının sebebi pkk dır onu suçlasınlar ve maalesef oranın halkının bir çoğu da pkk ya yardım ve destek olmaktalar yani pkk yanlısılar. Kızlar okula gitsin diye yardım parası alıyorlar ama kızlarını yine de okula göndermiyorlar. Üstelik bizim verdiğimiz eğitime katkı payı veya okula aidat hiç birini vermiyorlar.
Cahiliz, eğitimsiziz onun için çok çocuk yapıyoruz bilmiyoruz aile planlamasını. Her hastanede her sağlık ocağında aile planlaması servisleri var. Halkı bilgilendiriyorlar, istenmeden hamile kalınmayacağını anlatıyorlar ve ücretsiz korunmaları bile veriyorlar. Sağlık ocağı da her yerde var kadınlar gitmiyor çünkü devlet orada doğan çocuğa bakıyor. Bez parası, mama parası, süt parası, hastane hizmetleri her şeylerini karşılıyor. Batıda yaşayanlara böyle hiçbir imkan ve yardım yapılmıyor, işsiz fakir olsun devletin umurunda olmuyor. Ne var öyle çocuk doğurmaya doğur devlet baksın hem çok kalabalık olmalılar ki devlette söz hakları olsun pkk ya terörist yetişsin.
Elektrik faturası, su faturası ödemiyorlar. Kaymakamlıktan, valilikten yardım alıyorlar. Herşeyleri ayaklarına geliyor. Çalışmıyorlar miskin miskin yatıyorlar. Devlet ve ülke alehine propaganda yapıyorlar. Ekmek devletten su devletten. Bizler burada eşek gibi çalışıyoruz, faturamız bir hafta gecikse elektiriğimizi kesmeye geliyorlar. Bende Doğu ve Güneydoğudakilere verilen haklardan istiyorum ama bizler yapamayız devlete acırız haram der yiyemeyiz.
Benim kuzenim şehit olduktan sonra komşularımla konuşuyorum yine bir çok şehit haberinden sonraydı. Kürt bir komşum var ve yıllardır komşuluk yaparız severimde kendisini, saygımda da kusur etmem. Bana dediği, ‘’Nerden biliyorsun pkk nın öldürdüğünü kuzenini belki de devlet kendi öldürdü. Asker kendi askerini öldürüp pkk nın üzerine atıyor’’, dedi. Benim kanım dondu. Sadece,’’Sen ne diyorsun asker askerini öldürür mü sen pkk ya yandaş mısın?’’, dedi sustu. Eğer bu olaylar ters olsaydı benim yerime bir kürt olsaydı ne derdi acaba. Ben hala daha onunla komşuluk ediyorum. Bu komşum Doğu ve Güneydoğu Anadolu Kürtlerinden değil İçanadolu Kürtlerinden üstelik.
Aylar önce bu sitede tesadüfen bir yazıya gözüm takıldı. Resmen pkk lehine yazılmış,pkk yı yücelten bir yazıydı. Hemen yazıya güzel bir yorum yazdım. O da cevap yazmış kendi aklınca. Hemen site yöneticisine yazının adını ve yazan kişinin adını verdim. Yazı yayından kaldırıldı ama yazan kişi duruyordu. Profil resmi puşiyle yüzünü kapatmıştı aynı mitinglerde görüdüğümüz Molotof kokteyli atan pkk lılar gibiydi. Tekrar mesaj yazdım yöneticiye üyelikten çıkartılması siteden atılması için. Sağ olsunlar onlarda duyarlı davrandılar ve bir daha o kişiyi sitede görmedim.
Aynı komşum kızları, gelinleri balkonda Kürtçe konuşuyorlar üstelik bizlerin yanında konuşuyorlar. Bir gün iyice sinirlendim. ‘’ Kürtçe konuşmayın bizler Kürtçe bilmiyoruz eğer toplum içindeysen Türkçe konuş ki insanlar senin ne dediğini anlasın’’, cevap ‘’Biz özel konuşuyoruz siz anlamayın diye’’. Benim tepem attı yine, ‘’Toplum içinde özel konuşulmaz gir evine orada konuş ne konuşacaksan’’, dedim ve orayı terk etmiştim. Ben Selanik muaciriyim anneannem Pomak ve Pomakça konuşurdu. Türkçe az biliyordu ama toplum içindeyse ve orada Pomakça bilmeyen varsa Türkçe konuşurdu. Yetmediği yerde annem yardım ederdi. Ben Türküm ve Türkçe konuşmalıyım derdi. Aslında bir çoğu Türkçe bildiği halde tamamen ideolojilerinden dolayı Kürtçe konuşuyorlar. Burası Türkiye ve resmi dil Türkçe, resmi dil ne ise o konuşulmalı. Herkes kendi dilini ve lehçesini konuşmaya kalkarsa devlet ve millet olmanın ne anlamı var.
Pkk yı yok etmenin tek yolu ona yardım ve yataklık edenleri bertaraf etmek. Yandaşlarını, ona maddi ve manevi destek sağlayanları yok etmek. Oranın halkının gözünde pkk yı küçük düşürmek etkisini azaltmak. Oranın halkının (hepsi değil tabii ki vatanını devletini ülkesini seven birlik beraberlikten yana olan kürt kardeşlerimi ayrı tutuyorum) yardımlarını kesmek. Oranın halkının pkk ya yardım etmelerine engel olmak. Başka türlü pkk yok olmaz. Gece pkklılar gündüz oranın sıradan halkı
Ben gerçektende anlamıyorum. Benim gittiğim okula gidiyorlar, ben sen Kürtsün seni istemiyorum gibi bir şey demiyorum. Onu ayırt etmiyorum aksine onlar ben kürdüm değip ayrıcalık bekliyorlar. Benim tedavi olduğum hastanede ve doktora tedavi olabiliyorlar. Aynı itina, özen ve hizmeti veriyor doktor ve hastanelerimiz. Benim sahip olduğum haklara sahipler. Mecliste bile arzı endam ediyorlar. Daha ne istiyorlar ben anlamıyorum. Anlayan varsa bana da anlatsın lütfen.
ERAY ÖZGÖR SARIKAYA
3.9.2012
YORUMLAR
Bunu sen değil, kimse anlamaz Eray, anlaşılır olsa şimdiye kadar bu terörün kökü kurutulmaz mıydı?
Elbette kurutulurdu ama bunu kurutmak istemeyenler oldukça kurumaz! Adamlar her hakka sahip ama senin de dediğin gibi daha ne istiyorlar bilmiyorum. Yataklık sürdükçe terör bitmez, çoğalır.
Tebrikler Eray, sevgimle...
ERAY ÖZGÖR SARIKAYA
bende de sevgiler
ERAY ÖZGÖR SARIKAYA
bende de sevgiler
efendim siz kendi açınızdan çok haklısınız bütün bu saydıklarınıza rağmen ama bu yapılan iyiliklerin üstüne üç beş kat daha fazlasınıda koyup verseniz yinede aynısı olacaktır tek amaç kürdistan bizim için hepsi bir olan onlar için tam tersi sadece kürt olmak ve kürdistan kurmak başka lafa gerek yok saygılarımla selamlar
ERAY ÖZGÖR SARIKAYA
saygılar
bekir odaci
Mesele orda işte Eraycım, Anlaşılmamak ve bu kargaşada anlamlar bulmaya çalışırken bizler, gafil avlanmak vede ülkeyi bölmektir. En gerçek olan bu, kendilerini öteki yapanlara çok ciddi yaptırımlar uygulamaktır. Senin dediğin gibi yapabilecekleri kodese attılar, yorgun ve bezginleri paraya dayanıp kaçtılar ve geriye sen ve ben gibi aklı karışıklar kaldı.
Ama şu su götürmez bir gerçek ki eğer çinnet çubuğu ayrılırsa ikiye bu Ülkede, Kan döken ve onlara Demokrasi adı altında (sözüm onlara) paye verenlere, kamasını çıkartıp canını ortaya koyarak saplayacak öyle yürekli anneler var ki bu unutulmamalı.
sevgimle değerli yazım dostu.
Sana teşekkür ediyor yazının her kelimesine katılıyorum.
ERAY ÖZGÖR SARIKAYA
sevgiler
Anlaşılmayanların çoğu dış kaynaklı.....
PKK'lılar silahlarını bakkaldan almıyorlar...
Ülkemizin bölünmesi için ellerinden gelenleri yapıyorlar...
Tabi ki içerideki işbirlikçilerinden destek de alıyorlar...
Bir zamanlar Yunanistan'ı maşa olarak kullanıp sürmüşlerdi Anadolu'ya...
Onların da çok sayıda işbirlikçileri vardı ülkemizde...
Ama Yunan tokadı yeyince oyunları bozuldu...
Umarım şimdi de oyunlarını bozacak bir tokat yerler...
Ama her zaman da bir Atatürk çıkmaz...
Çıkmasa bile onun görüşleri ve Gençliğe Hitabesinden dersler alınmalıdır...
Bugünkü koşulların geleceğini aynen yazmış orada...
ERAY ÖZGÖR SARIKAYA
saygılar
çok anlamlı ve sürükleyici doğruları anlatan bir yazı.
ne çok yazılacak cevap var bu yazıya.
Şerefsizlik yapan bir kısım Kürtçü(Kürt kardeşlerimi tenzih ederim, onlar benim başımın tacı, damadımız,gelinimiz,akrabamız) Batı illerine gelip yerleşmiş, orada rahatça kürtçülük yapmakta ona kimse sen ne yapıyorsun dememekte.
Hal böyleyken bırakın batılı bir insanı asker veya devletine bağlı kürt kardeşim güneydoğuda rahat yaşayamamakta.
İnşallah akıllarını başlarına alırlar.Çünkü sabır taşı çatlamak üzere.Bu ülke ihaneti affetmez.Geçmişte affetmedi
Rumlar ihanet etti gittiler.Ermeniler ihanet etti gittiler.Dilerim kürtçülük yapanlar tez zamanda akıllanırlar. Yoksa bedeli çok ağır olacak.
ha birde bu ülkede yaşayan kendini ermeniyim diyen,barış havarisi kesilen,Türk düşmanı hainler varki, bu Millet onları da asla affetmeyecek.
kaleminize sağlık.
ERAY ÖZGÖR SARIKAYA
saygılar
ERAY ÖZGÖR SARIKAYA
saygılar
TÜRKLER BU TOPRAKLARA GELİP YURT EDİNİRLERKEN, ELDE ETTİĞİ HİÇ BİR YERİ KÜRTLERDEN ALMADI. KURTULUŞ SAVAŞI, TOPRAKLARINI İŞGAL EDEN DÜŞMANA KARŞI YAPILIR. KÜRTLERİN TOPRAKLARINI İŞGAL ETMEMİŞSEK, BİZE KARŞI NEYİN KURTULUŞ SAVAŞINI YAPIYORLAR...YAPTIKLARI BİZİM TOPRAKLARIMIZI İŞGAL ETMEK ÇABASIDIR. BOP HARİTALARINDA KÜRDİSTAN ÇİZİLMİŞ VE BAŞBAKANIMIZ BOP EŞBAŞKANI OLDUĞUNU İLAN ETMİŞ... BU HALK DA AHMAKÇA ONU DESTEKLEMEKTE, ÇÜNKÜ HALK DA İHANET İÇİNDE... KULAKLARIMLA KAÇ DEFA DUYDUM, YIKACAĞIZ CUMHURİYETİ, DİYORLAR... SAYGILAR
ERAY ÖZGÖR SARIKAYA
Kurbağa testini bilirmisiniz bir sosyoloji testidir.
Kurbağayı oda sıcaklığındaki su dolu bir tencereye koyarlar. Kurbağa önce tepinir sonra tepki vermez. Ocağın altı yakılır kısık ateşte yavaş yavaş su ısınmaya başlar kurbağa ısı birden değişmediği için tepki vermez su ısınmaya devam eder ama kurbağa su yavaş yavaş ısınmaya başladığı için ısı değişikliği birden olmadığı için tepki vermez öylece durur çünkü ısı değişikliği birden olmaz su kaynama noktasına gelir kurbağada tık yok kurbağa haşlanır ama kurbağa bunun farkında değildir.
İşte Türk halkına yapılanda budur Sincan da tanklar yürüdüğünde Tayyip Erdoğan yavaş yavaş enjekte edeceğiz anlamadan demişti yani biz kurbağa oluyoruz yanıyoruz ama farkında değiliz
saygılar
ÜSTADIM YÜREĞİNE KALEMİNE SAĞLIK HARİKA BİR YAZI,EVET BİZLER DOĞU BATI,KUZEYİ,GÜNEYİ ,HERTARAFI BİRDİR.BİZLER İNSAN OLARAK İNSANLARIN IRKINA MESEBİNE,İNANÇINA BAKMADAN BU TOPRAKLARDA YAŞAYAN TÜM İNSANLARI KARDEŞLERİMİZ OLARAK KABUL EDERİZ..ÜSTADIM KUTLUYORUM YAZINDAN VE DÜŞÜNCELERİNDEN DOLAYI...
ERAY ÖZGÖR SARIKAYA
teşekkürler
saygılar