- 900 Okunma
- 2 Yorum
- 0 Beğeni
Görünmez: Otopsi
Kapı ve tokmağı buluştu. Gelen Rıfat’tı. Pamir kapıyı açtı ve “hoş geldin,” dedi abisine. Rıfat, yüzünde hınzır bir gülümsemeyle “bak sana ne getirdim,” dedi. “Ov, Olmeca ha!” Rıfat, tekila bardaklarını hazırlamasını istedi kardeşinden; biraz tuz ve biraz da limon.
Karşılıklı dertleşmeye koyuldular. Bir süre sonra Pamir’in dertleri yalnız kaldı. Sadece o anlattı. Nede olsa bu kadar depresif bir adamın, 42 yaşındaki abisinden daha fazla sıkıntısı vardı.
Pamir, saçları omuzuna kadar inen, kumral, abisi kadar uzun boylu, abisinden kalıplıca, yakışıklı bir gençti. Bu yakışıklılığı, ihtiyacı olan huzuru sunmuyordu ona. Yalnızdı, evde de tek başına kalıyordu. Evin duvarlarındaki bütün çatlakları ezbere bilirdi. Bu yüzden sık sık abisinin, yengesini ekip kendinde kalmasını sağlıyordu. Hayattaki en büyük problemi, kendi olan tiplerdendi işte.
Geceyi, Pamir’den, ölen anne ve babalarından, Pamir’in pet shop-undan, Rıfat’ın işinden ve tekrar Pamir’den konuşarak erken bitirdiler.
Ertesi gün izinliydi Rıfat; ancak “all about us” şarkısı eşliğinde uyandı. Saat 10.20 civarı bir şeydi. Telefonu açtığında, uykusuna tercih edeceği tek haberi aldı: Otopsi hakkında gelişmeler vardı.
Rıfat, “Zonklama” deyimi hakkında esaslı bir ders alıyordu. Yastıkla burnu sevişti bir süre. Sonra zıpkın gibi dikildi ayağa. Hemen hazırlanıp, gideceğini kardeşine haber verdi. Heyecanla yol aldı, ekip arkadaşlarının yanına.
Yanlarına vardı. Gene heyecanla sordu: “Ölüm sebepleri neymiş?” Memur Aylin, bir süre duraksadı. Elindeki kâğıda bakıyordu sakince. Gözlerini, Rıfat’ın gözlerine iliştirdi. “Zehirlenme,” dedi sonra usulca. “Zehirlenme mi?” diye tekrarladı Rıfat. Bu kadar basit miydi diye düşünüyordu besbelli. “Ancak…” diye ekledi Aylin. “Ancak, zehrin ne zehri olduğu tespit edilememiş. Bilindik bir şey değil. Basit bir şey değil,” diye devam etti. Rıfat, kızgınlıkla şaşkınlık arasında dev bir gondol gibi salınıp duruyordu.
Zehrin türü, imkânlar dâhilinde tespit edilememişti. Bunun için bulgular İsviçre’ye gönderilecek, bu prosedür de yaklaşık 2 haftalarını alacaktı. Ve eğer katil insafa gelmezse, olanları seyretmeye devam edeceklerdi. Rıfat’ın da kabul edemediği şey buydu. Bu hırslı ve kararlı adam, kendi tekelinin dışında gelişen olayları sevmezdi. Kendi gemisinin yönünü, kendi tayin etmek isterdi.
YORUMLAR
Kalemistik
Birden otopsiye düştüm okurken .Orada bir kopukluk mu var yoksa ben okuduğumu anlamadım mı bugün
.
lacivertiğnedenlik
.