- 420 Okunma
- 1 Yorum
- 0 Beğeni
Felsefeciler deliliğin delilidir ve ayrıca iyidirler
Kaf dağı, hani ulaşılmaz olanın simgesi ulaşılmaz her ne varsa ’ o’ olan...
Kaf suresini ilk kez okuduğumda, aklıma gelen tek şey bu simgesel görüngülerin yarattığı atmosfere bağlı olarak anlamı çözümlenemeyen seslenişin, esasen burnu büyük
insansoyunun kabullenmekte zorlandığı; durum -duyum ve bir kitap gibi okunması ön koşul olan metafizik, ruhsal, bedensel, sosyal ne derseniz deyin
Uyanış Yetisinin kullanılamaz edildiği bilgi karmaşası idi.
İntibah, bütün bunları tek kelimede karşılarken, neden ’uyanışı’ uzun bir sürece yayılır
insanlığın bilinmez.
Gerçek ’bilinmeyenler’ bilebilmenin tam da kendisidiR dersem üstelik.
İyiyi kötüden ayırmak, bilgiyi cehaletten, geceyi gündüzden
ahlâkı üstün bilinçten soyup çıkarmak gibi, labaratuar olabilme yetisi var mıydı insanın.
Ütopik Toplum oluşumları üzerine kafa yoran düşünürlerden Farabi’ye
kulak verildiğinde toplumsal katmanları oluşturan en önemli verinin düşünsel anlamda öne çıkan
’değer kişiliklerin’- ’aydınlar ’ sınıfını oluşturduğunu farkederiz.
Doğada kuvvetli ile zayıf arasında sürmekte olan savaşımdan yola çıkarak, erdemsiz halk
sınıfını toplumları yaratan - oluşuma taşıyan- ilk koşul olduğundan söz eder.
Topuluklar için de ezen ezilen ekosistemi, diğer bir anlatımla
’ayakta kalabilmenin bütün gerek koşullarını mümkün kılabilme yetisi tek başına
kimsenin harcı değildi elbette fakat gerekliydi de.
Hiçbir hedefi olmayan bozulmuş toplum tarifinde ise aşağı yukarı bu ifadeler vardır.
Deforme olmuş topluluklarda amaç yeryüzünün kazançlarını ele geçirmek
servet hırs ve arzuları karşılamaktan başka bir şey değildir.
Bu tip topluluklar yalnızca kuvvetle-güç kullanılarak idare edilirler ve
güçlüler ile zayıflar arasında gizli bir sözleşme ile ’güven’ bulurlar.
Kapitalizmin ayakta kalabilmesi için ön koşul budur zaten dediğimde ise
sosyal sınıflar arasındaki karmaşayı adaletsizliği dengeye getirecek
başka olanakların çok daha güçlendirilmesi zorunluluğunu bir mucizeden
değil bilhassa aydınlardan beklerim.
Toplumsal mutluluğun dengesiz dağılımı nedeniyle ayakta duramama riskini içermesi
dilencilik ve tembelliğe sevk edilen bir sosyo ekonomik çözülme ile sağlanamazken
uzun vadede sürdürülebilir - sağlıklı koşulları oluşturamaz.
Fikir ve sanat dahil Üreterek değişmeyi sürdürebilen topluluklar
güven ve mutluluğa çok daha fazla lâyık ve yakın olacağından;
’aydınlar’ boyutunu aşağıları anlamaya ve onları yukarıya çekmeye
zorlar.
Toplumsal bütün yarar koşulları bir dengeye kavuşturmak çokta ulaşılamazmış gibi görülmediği mutlu anlar bu tip çıkarımlarla nasılda mümkün kılınıyor:)
İşte bu yüzden kalem var ve artık suya yazmalıdır insan bir gülümseme işaretini hangi felsefenin neresine kondurabilir ağır ve ağdalı teoriler karmaşasında.
Kaydediyorum.
Silinse de silinmeyecek olan bilgin’e; Allah (c.c) süzümlenen bilgiyi
karmaşık dahi olsa esirgemeyenleri sever...
-Felsefeciler deliliğin delilidir ve ayrıca iyidirler-
YORUMLAR
uyanış,
kemiklerinden iliklerine bir ürperme
yapabilirmisiniz bunu!
insanlığın bilinçaltından
bilinçüstüne bir yükselme
ilik bile hafif kalır
zaman içinde zamanda
uyanış,
uzun bir sürece yayılmamıştır
ilk insan h.z. Adem uyanıkken
hem de dünyanın ilk ziraat mühendisiyken
uyumamış hiç
uyuyanlar
tarihin her döneminde olan
arafın insanları olmuş
peygamberler gelmiş
çıkın araftan ey halk demiş
çünkü onlar gerçek bilinmeyenlermiş
söyledikleriyse önce
yüce Allah'a(cc) iman
sonraysa kendinize iman
çünkü Allah'a ve kendinize iman
suya yazdırır insana
masum bir gülücükle...