- 1963 Okunma
- 22 Yorum
- 0 Beğeni
Kim miyim?
Okuduğunuz yazı Günün Yazısı olarak seçilmiştir.
Son zamanlarda içimde beliren bir dehliz hissetmeye başlamıştım. Öyle bir dehlizdi ki bu; içinden çıkmak için çabaladıkça daha da derine, karanlığa saplanıyordum. Her şey üstüme üstüme geliyor, dünya yıkılıyor da altında kalıyormuşum gibi bir hisse kapılıyordum. Kapılmakla kalsam iyi, nefes almak da zorlandığım için bazen kendimi ölüyor sanıyorum.
Bu durumum da bana kim yardım edebilir diye çok düşündüm. Yok! Bana yardım edecek, elimden tutup çekecek, o karanlık kuyudan çıkaracak kimse bulamadım etrafımda.
Babamı düşümdüm de, hayatta olsaydı eğer, belki o yardım edebilirdi bana. Zaten beni böyle erkek gibi yetiştiren de o değil miydi? Ne vardı sanki ben de hanım hanımcık bir kadın olsam, üzülünce ağlayıp sevinince gülsem. Bazen dedikodu yapıp, bazen de dertleşsem… Kadın gibi giyinip, kadın gibi ağlamayı, oturup dertleşmeyi öğrenemedim bir türlü. Hep başkalarının dertlerini dinledim şimdiye kadar. Peki, ya beni kim dinleyecek? Kaybolduğum karanlığımdan kim çekip çıkaracak? Yok, hiç kimse yok!
Ah! Babam, neredesin? Uzak bir yere seyahate gitmiş gibi, çıkıp gelsen, sigaralarımızı teller şöyle bir sahil yapardık birlikte. Sen, çok kızdığın insanlara okkalıca küfürleri savururken, ben de seni destekler, sahilden aldığım taşları atabildiğim kadar uzağa atmaya çalışır, beni üzen ne varsa başlarını tek tek delerdim belki… Ama yoksun…
Bu karmaşık durum beni çıldırtmadan bir çözüm bulmalı, bir dosta, sevgiliye el uzatmalıyım. Belki tutar, kim bilir? Dost deyince de, sevgili deyince de aklıma gelen yegâne kişi sensin. Hayatta senden başka sevdiğim olmamıştı ki. Ya senin sevdiğim, ya senin?
Elimde telefon, hafızamdan hiç silinmeyen numaranı tek tek tuşluyorum ama son rakamı tuşlamaya bir türlü cesaret edemiyorum. Ya beni unuttuysan? Ya bana olumsuz bir şey der de beni, batmış olduğum karanlığın daha derinine batırırsan. Ama denemeden ne bileceğim değil mi? İnsan nasıl unutur onca yıl aynı yastığa baş koyduğu biricik eşini? Ben unutmadım ki…
Deli cesareti ile o son numarayı da tuşluyor ve çok özlediğim sesini duymayı ümit ediyorum. Birkaç kez çalan telefonun sonunda açılıyor. O ne soğuk bir karşılama…
—Alo! Kimsiniz?
Elimde telefon, taş gibi donuyorum. Ben kim miyim? Buna inanmak istemiyorum ama sana nasıl cevap vereceğimi de bilemiyorum açıkçası. “Allah’ın ayısı! Beni unuttun ha!” diyesim geliyor içimden. Ama demiyorum. Koskoca yirmi yıl be adam, yirmi yıl… İnsan kolay kolay unutur mu geçen günleri. Hani biz herkeslerden başkaydık, hani sevgimiz dağlardan büyüktü? Hangi zelzele yıktı sevgi dağımızı? Açıkça merak ediyorum. Hoş, artık merak etmeme de gerek yok ya, ben şu an için elimden tutacak bir dost, sıcacık, sevgi dolu bir ses arıyorum. Bunları bana sen veremeyeceksen, kim verebilir onu da bilmiyorum.
Elimdeki telefonu düşürmemek için sımsıkı tutuyor, sinirden birbirine çarpan dişlerime hakim olmaya çalışarak sana cevap vermeye çalışıyorum. Ne cevap vereceğim onu da bilmiyorum. Tek bildiğim, yirmi yıl bir yastığa baş koyduğumuz, şimdi koca bir delikanlı olan oğlumuz ve benim seni hiç unutmadığım…
—Ben kim miyim? Serap; Oğuz’un annesi Serap!
—Hı, Serap sen miydin arayan? Niçin aradın?
—Niçin mi aradım? Hiç… Sadece sesini duymak istedim…
Emine Uysal/ 26.08.2012
Öyküme güzel sesiyle can veren sevgili Seyide Cinoğlu Doyran’a çok teşekkür ederim.
YORUMLAR
Sanırım karanlığaiten zaten 20 yıl yastığa baş koyulan ayı o nasılçıkaracak sizi aydınlığa nasılelini uzatacak
Dibe batıran insanlar sonra suyun yüzüne çıkarmaz aaa ben şaka yapmıştım demez. Onn için kendin yapacaksın ne yapılması gerekiyorsa
güzel bir yazıydı
tebrikler
Emine UYSAL (EMİNE45)
Teşekkürler Eray, sevgimle.
Emine UYSAL (EMİNE45)
selamlar.
Emine UYSAL (EMİNE45)
sevgimle...
Bu yazının günün en güzel yazı diye seçilmesi ilginç....Neyse; Madem seçmiş kimin nasıl seçtiği belli olmayan şekilde..bizde kutlayalım...Tebrik ederim..özellikle seçenleri..Gerekçe olarak şu sebeple günün yazısı olduğunu ifade eden bir iki cümle yeterli...Bilmek lazım ölçü nedir acaba?
Emine UYSAL (EMİNE45)
Sorunuza gelince; günün yazısı nasıl seçilir, kriterleri nelerdir ben de bilmiyorum.
Ben bir yazı yazdı isem illa ki seçilsin diye bir kaygım yoktur. Hiç de olmadı. Ben yazılarımı içimden geldiği gibi yazar asarım. Okuyucu beğenir- beğenmez bu okuyucunun bileceği iştir.
Ben yazma kısmı ile ilgileniyorum, seçme kısmı ile değil. Neye göre seçiliyor bunu seçenlere sormalısınız. Muhatap ben değilim.
saygılar...
(Samim)
“Niçin mi aradım? Hiç… Sadece sesini duymak istedim…”
İyi o zaman, şükrolsun teknoloji ilerledi nasıl olsa, "cep telefonuna kaydet canın sıkıldıkça dinlersin" dermişim !. Töbe töbee
Yok öyle…
Bu kadar nimetin şu kadarcık külfeti olmuş çok mu canııım. Renkli menkli sinemaskop filmler var, televizyon var, diziler var, yarışma programları ve ille de “acun”. Daha neossun!
Ee bu kadar kalabalık da insanların birbirlerini kaybetmelerini normal saymak lazım. Mevla’m başka bela vermesin yeter ki!
Ey büyük Allahım istedikçe nasıl da veriyor. Lafım meclisten dışarı ama bize de müstahak.
Tebrikler, selamlar, saygılar
Emine UYSAL (EMİNE45)
Uzun bir aradan sonra seni sayfamda görmek güzeldi İsmet.
selam ve saygılarımla...
Ah canım ne güzel bir konuydu çocuğun adı da torunumun adı OĞUZ, bir anda kendimi buldukm öykünün içinde derinler gittim bir anda KUTLUYORUM DEĞERLİ ARKADAŞIMI SEVGİLER CAN DOSTUM..
Emine UYSAL (EMİNE45)
çok sevgimle can, daha güzel günlere inşallah.
İçimizden birilerinin hikayeside biraz da kendimizi buluyoruz.Tebrik ederim hemşerim saygılarımla.
Emine UYSAL (EMİNE45)
selam ve saygılar...
Emine UYSAL (EMİNE45)
Telefon icat edildiğinden beri kimse bir birine gidip gelmiyor, telefon icat edilmesiydi bende belki cennete, babama gidip gelebilirdim.
Emine UYSAL (EMİNE45)
Selam ve saygılar...
Ben siz, siz de benmisiniz ? Yada olayın kahramanı siz değilseniz beni bu kadar yakından nasıl tanıyorsunuz ? Sorularım öğle çok ki. Fakat başka da sormayacağım !!!
Öncelikle kocaman bir offf çekmek istedim ve boşalttım içimdeki bilinmezlerin bir kısmını..
Ben artık vefasızları aramıyorum . Onlar tıpış tıpış geliyorlar lakin bendekiler yok olmuşya UMRUMDA BİLE DEĞİLLER !!!
Çok beğendim, tebrik ederim. Sevgi ile kalın.
Emine UYSAL (EMİNE45)
sevgilerimle...
—Niçin mi aradım? Hiç… Sadece sesini duymak istedim…
---Ya demek sesimi duymak istedin.Ayıların sesine de ihtiyaç duyuyor insan değilmi ?
---Ben Allahın ayısı telefon da böğüreyim de duy sesimi.
---Serap benim güzel karım,oğlumun güzel annesi.Bırak artık şu kuru inadı da evine,yuvana dön.
yirmi yılın hatırına geri dön.Benim hatırıma geri dön.Benim hatırım yoksa da oğlumuzun hatırına geri dön.Seni çok özledim Serap.Seni hala çok seviyorum.
---Şey....Bilmem ki...
---Tamam çayı ocağa koy....Büsküvetin var mı ? Neyse ben gelirken tatlı bir şeyler alırım.
Ablacığım sen hikaye kurgularsın da seni okuyan biz kurgulayamazmıyız yani...
Bana kurgu yazdıracak kadar etkiledi beni.Çok başarılı bir yazıydı.
Tebrikler.
SAYGILARIMLA.
Emine UYSAL (EMİNE45)
Şöyle yapardım; adam kadının sesini duyunca önce bocalar, sonra heyecanla konuşmaya başlar.
-Serap, seni aramak için o kadar çabaladım ama yapamadım bir türlü.
-Neden?
-Neden olacak, korktum! Beni reddetmenden, aşağılamandan korktum! hani yeni bir heyecan için seni ve oğlumuzu terk etmiştim ya, işte o heyecan bitti. Sevgi zaten yoktu. Ama sen de yoksun. Keşke geri dönmem mümkün olsa, oğluma ve sana…
Derdim:)
Saygılar…
Emine UYSAL (EMİNE45)
selam ve sevgiler...
Off be ablam! Titrettin ya yüreğimi:)
Duygu dehlizlerine girip çıktım seninle beraber.
Emeği ve yüreği kutlarım.
Ailecek selam ve saygılarımızla.
Emine UYSAL (EMİNE45)
sevgilerimle...
Merhaba Emine Hanım,yine gönül telimi sızlattın..Bu harika yazınızıda tebrik ediyorum.Diğer taraftan ne diyebilirim ki..Zor bir durum..Aşkın, açısıda güzeldir.Bizleride biz yapan budur..Olaya bu açıdan bakıp, olumsuzluğu lehimize çevirebiliriz..Sevğiyle kalınız.Saygıyla selâmlarım..
Emine UYSAL (EMİNE45)
Selam ve saygılarımla...
Vefasızlık! Dünyanın gamı kederi insanı yıkmaz da, sevdiğinin unutması, vefasızlığı parça parça eder!
Emine'ciğim etkili öykün, sızlattı gönül telimizi.
Anlatım böyle güzel olunca, diyecek söz kalmıyor,tebrikler, selam ve sevgilerimle.
Emine UYSAL (EMİNE45)
Ben bu öyküde tek cümle dinledim;" ben kim miyim?" bir gün hepimizin başına gelebilir, gelenlerde az değildir hani...
Dediğin gibi; insanı fırtına değil belki ama sevgide vefasızlık çok sarsar.
Sevgimle...
Güzel bir öykü... Anlatım da her zamanki gibi; çok hoş. Gereksiz ayrıntılara girilmemiş öyküde; bu artı bir puan.
Konudan çıkarılacak dersler var. O dersleri iyi etüd etmek lazım. Zaten her hikaye ayrı bir ders değil mi ki hayatta?
Kutlarım arkadaşım...
Selamlar...
Emine UYSAL (EMİNE45)
Yazı yazarken gereksiz ayrıntılara girilmeyeceğini de sen öğrettin:)
Selam ve sevgimle...
Gerçek sevgilerde bu durumlar yaşanmamalı malesef yaşanıyor duyarsız lıklar olunca sonuç malum...
Çok güzel anlatmışsınız yaşanmış anılarınızı tebrik ederim sevgi saygılar..
Emine UYSAL (EMİNE45)
Yaşanıyor işte...
saygılar Nazmi Bey...
Emine UYSAL (EMİNE45)
Emine UYSAL (EMİNE45)
çok sevgimle can.
AYSE 09
Off off çok zor bir durum..aralarda olmamalı insan..olursa hep ikilem yaşar..yani ya vardır ya da yoktur, ya hep ya hiç..hüzünlendim..kaleminiz daim olsun..sevgiler..
Emine UYSAL (EMİNE45)
Görüş bildirdiğin için çok teşekkür ederim, sevgimle...
Ne zor bir durum yazının kahramanı için.Seyidemin sesiyle öyle güçlü bir hüzün sarıyor ki dinleyeni:(
Yine konuşmuş kalem.Tebrikler Emine,sevgiler.
Emine UYSAL (EMİNE45)
Teşekkürler can, çok sevgimle...