- 476 Okunma
- 2 Yorum
- 0 Beğeni
Görünmez
Bulutlar buharlaşmanın yükünü, daha fazla taşımadı o gece. İçlerinden geldiği gibi döktüler gözyaşlarını. Şimşekler her çakışlarında, “ağla! Açılırsın,” diye güç verdi. Şehir, bulutların teessürünü paylaşmak istemez görünüyordu. Bulutların omuzuna elini koyup, “üzülme geçer!” diyen kimse yoktu etrafta. Herkes inine kaçmıştı birer birer. Onlarda ağladıkça yalnızlaştı; yalnızlaştıkça daha çok ağladı.
Komiser Rıfat, otomobilin camından seyrediyordu, bütün kasveti. Gökyüzünün kızgınlığına denk geliyordu, kendi kızgınlığı. Olay yerine doğru ilerlerken, aklı almıyordu olan biteni. Karanlık başına bir ölü… Güneş, dünyanın bu tarafını her terk edip gelişinde bir kadavra buluyordu karşısında. 3 gece, 3 ölü…
İlk vakayı buluşlarını hatırladı. Bina sakinlerinden biri, dayanılmaz bir kokudan bahsetmişti. Gerçekten gösterdiği dairenin önü Kokarca Pazarı gibi kokuyordu: Dayanılmazdı! Ev sahibinin yaşlı annesinden, yedek anahtarı almışlardı. Anneyi olay yerinden uzak tutup içeri girdiklerinde, yerde yatan uzun saçlı, esmer kadını oksijenden umudu kesmiş şekilde bulmuşlardı. Bu tip ölüm vakalarına alışkındılar; ancak bu işte başka bir bit yeniği vardı!
Kadının cesedinde hiçbir yara izi, kan lekesi yâda darbe yoktu. Ama bu bir cinayetti. Bundan adının Rıfat olduğu kadar emindi; çünkü cesedin şakağına yapıştırılmış bir not kâğıdı mevcuttu. Hafif pembe tonunda, ortasında minik bir kurbağa simgesi olan bir not kâğıdıydı bu. Üstünde şöyle yazıyordu: “Merhaba, ben GÖRÜNMEZ!”
Otopsi raporunu ellerine almaları birkaç günü alacaktı. Nasıl ölmüştü bu genç kadın? Neden ölmüştü? Suçu neydi hakikaten? Şeytanla randevusu yoktu herhalde (!).
Olayın hemen akabindeki gece, bir ruhu daha çekip almıştı karanlığına. Ve bu gece… Üçüncü ölüm ve aynı yöntem, aynı not kâğıdı: “Merhaba, ben GÖRÜNMEZ!”
Devam edecek...
YORUMLAR
Bilhassa ilk paragraftaki anlatım ve benzetmeler çok güzel, çarpıcı. Okuyanı sürüklemeye yetiyor. Kalemin anlatım gücü belli oluyor.
Bu öyküyü yakından takip edeceğim. Gizemlerin ve sıradışılığın olacağı ilk bölümden belli oldu.
Kutlarım değerli yazarı. Çok beğendim. Sıradışı yazılarınızdan bir de Ortaasya öyküsü hatırlıyorum. Ben tatile çıkmadan önce idi sanıyorum.
Kutluyor ve başarılar diliyorum kardeşim...
Selamlar...