- 1165 Okunma
- 0 Yorum
- 0 Beğeni
ANKARA
nazım hikmet kültür merkezinden küçük moda burnu istikametine doğru ağır ağır yürürken, opera binasının az ilerisinde bir insan topluluğu gördük. siyahlar giyinmiş bir adam, elinde bir kuklanın iplerini tutuyordu. sesi değmedi kulağıma bir müddet, üzerindeki siyah giysiye takıldım. bu haliyle kukla oysanatan bir rahip gibi duruyordu. adamın ağızının kımıldadığını ilk o an fark ettim. bir yerlerde bir ses olmalıydı, duymam gereken. ama bir miktar kalabalıktı o gün moda civarı. kalabalığın arasında dikilip kulak kabarttım sonra. bizim küçük kukla adam bir şeyler anlatıyordu.
" an-kara hep gridir. yolları, gökyüzü ve binaları hep gridir. babama "den-iz olsa bir miktarda mavi olurdu ankara" dedim. ba-bam "ankaranın bir denizi vardı, astılar" dedi bana. nasıl asılırdı bir deniz? bir denizi mavisiyle, dalgasıyla, martılarıyla ve yakamozuyla nasıl asarlardı? hem astıklarında etrafa dökülmez miydi deniz? ba-bam bana "ankaranın bir denizi vardı. astılar, deniz etrafa döküldü. şimdi herkes deniz" dedi. "
oyun bitti. kukla sanatçısı kuklanın iplerini cümleleri kadar naif hareketlerle kuklasının dizlerine bıraktı. bizleri selamladı ve "7 ay ankarada kaldım. roman yazarıydım ben ve romanımı ankarada yazamıyordum. çünkü griydi ankara. denizi de yoktu hem. denizi, martısı, yakamozu. ankaranın denizi olmadığı için çok sıkıcıydı ankara. ve dostlukları da bir o kadar sıkıdır. bu oyunu yüreğinde deniz taşıyan o insanlara atfediyorum. umuyorum ulaşıyordur" dedi. ve bizlere teşekkür etti.
dona kaldım. kukla sanatçısının boynuna sarılmak, yüzümü gömüp boynuna ağlamak istedim. "ben sana teşekkür ederim" !!!
"Ben sana teşekkür ederim, beni sen öptün,
Ben uyurken benim alnımdan beni sen öptün;
Serinlik vurdu korulara, canlandı serçelerim;
Sen mavi bir tilkiydin, binmiştin mavi ata,
Ben belki dün ölmüştüm, belki de geçen hafta.
Sen bana çok güzeldin, senin ayakların da."
ankara’da bir kaç arkadaşım var. arada bir konuştuğum, bazı bazı özümü paylaştığım. dostum yok hiç ankara’da. bu oyun, ankara’da yüreğinde deniz taşıyan o güzel insanlara ithafen oynandı. biz bu oyunu bir kaç on kişi izleyebildik. sanatçının son cümlesi "ulaşır umarım"dı. ve bu son cümleyi söylerken biraz hüzünden bir miktar heyecandan titremekteydi. içime işledi bu oyun. sanatçının görkemli sesi ve son anda sesinde peydahlanan hüzün. umudu devam etsin diye, selamını iletmek istedim.
(ankara’da, türkiye’nin herhangi bir yerinde ve dünyanın herhangi bir yerinde... yüreğinde deniz taşıyan herkese.. selam!)
* BEN SANA TEŞEKKÜR EDERİM ŞİİRİ ÜLKÜ TAMER’E AİTTİR. MİNNET’LE.
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.