- 541 Okunma
- 0 Yorum
- 0 Beğeni
TA BURDAN TARİHE NOT
Terör konusu yine gündemin başında. Değişmez bir baş gündem sanki. Bir yerlere varmak için adeta sınırları zorluyor.
Ağır silahlar, şehir işgal girişimleri, tabur baskınları, yakılan yıkılan servetler, toplu şehit etme olayları, adam kaçırmalar…
Başbakan ve ilgili bakanlar konuşunca mangalda kül bırakmıyorlar. “Bıçak kemik” söylemleri, “mübarek günler geçsin de biz ne yapacağımızı biliriz!” tehditleri, “kanları yerde kalmayacak” temennileri artık her gün duyduğumuz sözler. Bu sözlere inat azdıkça azan terör…
Hep söylüyoruz yazıyoruz ama pek dikkate alınmıyoruz, hatta belki işitilmiyor ya da okunmuyoruz.” Biz biliriz!.. Bize kimse ne yapacağımızı öğretmeye kalkmasın!.. Planlarımız programlarımız var, yapıyoruz ediyoruz!” Diye 11 yıldır kısır döngüler etrafında oyalanıp duruyoruz.
Şimdi bildiklerimizi bir defa daha ifade edeceğiz. Belki bu sefer bir okuyan dinleyen olur. En azından tarihe not düşmüş oluruz:
1-Ülkemizi tehdit eden terörün destekçileri ABD, İsrail ve bir takım Haçlı zihniyetli devletlerdir. Bu devletlerle müttefik olduğumuz, ittifak bozulmasın diye suya sabuna dokunamadığımız müddetçe olayı çözemeyiz. Bırakın suya sabuna dokunmayı, bu gerçeği bile açıktan söyleyemiyoruz. Başta Cumhurbaşkanı olmak üzere yetkililerimiz teröre destek veren ülkeler konusunda ima yoluyla adeta karnından konuşuyor. Bunların isimlerini telaffuz etmek elbette çözüm değildir. Bunları çekiç güç, uçuşa yasak bölge, yok efendim barış gücü, NATO gücü, ya da başka ne ad altında bulunuyorlarsa bulunsunlar bölgeden çıkarıp atmadıkça terörü çözemeyiz.
2-Söz konusu bu devletlerden satın aldığımız, ülkemize konuşlandırdığımız, ya da kiraladığımız uçaklar, cihazlar, dinleme tesisleri, füze kalkanları gibi teknik vasıtalar bize değil, o ülkelere hizmet etmektedir. Bunları çok ağır bedeller ödeyerek öğrenmiş olmamız gerekiyor. İstihbarat paylaşımları bizim için değil, kendi menfaatleri ve teröristlerin lehine işlemektedir. Kendi teknolojimizi bir an önce geliştirmek ve savunma sistemimizde devreye sokmak zorundayız.
3-Sadece bir bölgede yaşayan vatandaşlarımız için değil, bütün vatandaşlarımıza doğuşla kazanılan insani haklarını vermeliyiz. İnanç, ibadet, giyinme, inandığı gibi yaşama v.s hakları tam manasıyla sağlanmalıdır. İslam kardeşliği tekrar yürürlüğe konulmalıdır.
4-Ülkemizin her bölgesine insanımızın ekmek parasını kazanacakları işyerleri açmalı, kalkınma seferberliği başlatılmalı, kendi kaynaklarımız harekete geçirilmelidir. En basit misali dışarıya her yıl ödemek zorunda kaldığımız 50-60 Milyar dolarlık faiz faturaları yarı yarıya düşürülse büyük mesafeler alabiliriz. Bunun için havuz sistemi derhal devreye sokulmalıdır.
5-Yönümüzü ait olduğumuz dünyaya çevirmeliyiz. İslam birliğini hayata geçirmeliyiz. Bunun için D-8 projesi derhal ele alınmalı, günün şartlarına göre yeniden gözden geçirilmeli ve diriltilmelidir. Böyle yaparsak görürüz ki terör belası son bulur, ülkelerin sınırları istikrara kavuşur, BOP’tu, BİP’ti şer projeleri biter, dünya iki merkezli hale gelir ve Haçlı işgali ve de Siyonist yayılmacığının önüne sağlam bir set oluşur.
6-Elbette kısa, orta ve uzun vadede alınacak tedbirler var. Bunlar 43 senedir konuşuluyor, yazılıyor, çiziliyor. “Ben bilirim, ben çözerim!” böbürlenmeleri bir taraf bırakılmalı, ilgili dosya Milli Görüş’ten alınmalı, çözüm isteniyorsa incelenip faydalanılmalıdır. Mecliste gurubu bulunan partilerle laf ola beri gele temasları artık aşılmalı, gerçek çözüm planları masaya konulmalıdır. Bunu onur meselesi haline getirmeyin. Çözüm neredeyse oraya gidip faydalanmak size bir düşüklük getirmez. Bilakis gerçek çözümü devreye sokmak onuru sizin olur.
Sayın Cumhurbaşkanımız ve iktidarın sayın yetkilileri!
Haçlı Medeniyetiyle beraber hareket edeceğiz diye yola çıktınız. Medyayı çok iyi kullanarak halkın desteğini de sağladınız. Şimdi geldiğiniz yeri bir tespit edelim:
İç ve dış borçlar mızrak gibi çuvallara sığmıyor. Yıllık faiz gideri 50-60 milyar dolarlara çıkmış. Gelir dağılımı iyice bozulmuş, işsizlik had safhaya çıkmış, yoksulluk ve açlık halkı kemiriyor. Dışarıda dost ülke kalmamış. Haçlı seferleri başlatılmış, sizi adeta taşeron gibi kullanmaya yelteniyorlar. Milyonlarca Müslüman öldürülmüş, soygunlar, tecavüzler, yağmalar İslam dünyasını kasıp kavuruyor. Koskoca kıtaları sömürüyorlar. Birleşmiş Milletler, NATO, AB tam haçlıların hizmetinde çalışıyor. Siyonistler ve Haçlılar dünyayı büyük bir felakete sürüklüyorlar. Zaten dünyayı büyük kıyamete zorladıklarını açıktan ifade ediyorlar.
Haçlıya asla güvenilmeyeceğini tarih bize sayısız misalleri ile göstermiştir. Alpaslan-Romen Diyojen anlaşmasına uydular mı? Selahaddin Eyyubi ile yaptıkları sayısız anlaşmaları çiğneyen hep onlar değil miydi? Segedin’e uydular mı? Hangi birini sayalım? Mondros mütarekesini ihlal edip ülkemizi işgal edenler onlar değil miydi? Dün öyleydi, bugün de öyle değil mi sanıyorsunuz? Size belki bir takım sözler vermiş olabilirler. Ama asla bunlara uymazlar. Günü geldiğinde verdikleri bütün sözlerin aksine hareket ederler.
Konumuz terör olduğuna göre, 11 yıl önce nasıl bir durum devralmıştınız, bugün nereye gelinmiş? Yuvarlak sözleri bir taraf bırakın da düşünün. İsrail ve Batılı dostlarımız (!) böğrümüze terör hançerini dayamışlar ve ülkemizi bölmek için son ataklarını yapıyorlar. Dikkat edin şehir işgaline girişiyorlar, belli bir bölge içinde büyük eylemlere imza atıyorlar. Gelişmiş silahlar kullanıyorlar, istihbaratları güçlü. Çünkü yukarıdaki cihazlar onlara çalışıyor. Taburumuzu bastılar. Hem de defalarca. Bunun finali Allah korusun bölünmektir.
Ey yetkililer!
Bu dost sandıklarınızla asla finale yürümeyin! Ülkemize ve Milletimize yazık etmeyin!.. Dönün gerçek çözümü yürürlüğe sokalım. Bakın tarihe not düşüyoruz. Bu gerçekleri duymazdan ve görmezden gelip Allah korusun, finale yürürseniz yarın tarih sizi affeder mi? Hangi sıfatla anılırsınız?
Bugün tabur basanlar, yarın tümen ya da ordu mu basacaklar?
Yarın için taburdan ders çıkarmak gerek.
Yarın için ta burdan ders çıkarmak gerek!..
Ekrem Şama
[email protected]
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.