- 834 Okunma
- 1 Yorum
- 0 Beğeni
ÖZGÜRLÜKLER ÜLKESİ
Bazıları diyor ki, Amerika özgürlükler ülkesi vallahi yalan. Hele batının akılcılıkta, bilimde, özgürlüklerde en üstün ülkeler topluluğu olduğu iddiası tamamen kuyruklu yalan.
Özgürlükte, akılda, bilimde en üstün olarak tanıdığım tek ülke Türkiye…
Gerisi yalan.
Amerika terör korkuları içinde baskı üstüne baskı uyguluyor.
Avrupa, birleşmenin sıkıntılarıyla, uzun dönemdir yetiştirdiği robotsal toplum yapısıyla baskıc ve yasal terör uygulayan ülkeler başında geliyor.
Gerçi Türkiye’de Avrupa’ya benzemeye çalışıyor ama olsun..
Yine de özgürlüklerine sahip çıkmak için elinden geleni yapan tek ülke Türkiye…
Mesela düşünün,
- Avrupa’da bir şoför istediği yere park edip trafiği altüst edebilir mi?
- Bir hâkim, bir mahkeme, davaları yıllarca sürdürebilir mi?
- Bir savcı, ortada bir sürü aptalca şey varken, suç varken yerinde oturup takipsizlik yapabilir mi?
- Her türlü yalanı söyleyen insanlar ülkenin başına yönetici seçilebilir mi?
- İşçi haklarından çok kendi çıkarlarını düşünen sendikalar, sendikacılar sendikacılık yapabilir mi?
- Yasaları uygulayanlar siyasi görüşlere göre kararlar alabilir mi?
- Sokak satıcıları istediği gibi davranabilir mi?
- Belediyenin, devletin sokaklarında, vergiye kaydolmayan, herhangi bir yerde kaydı bulunmayan çeteler otoparkçılık yapabilir mi?
- İsteyen istediği yerde tarla açmak, turistik tesis yapmak veya herhangi bir yere gece kondurmak yapabilir mi?
- Aile şerefi diye, örflerine karşı gelenleri istedikleri yerde öldürüp, küçük çocukların eline silahları verip ben yaptım de sana cezaevinde bakarız diyebilirler mi?
- Medya grubundaki yazarlar çizerler, basın mensupları istedikleri zaman istedikleri şekilde insanların özel hayatlarına karışarak haber yaparlarken, kendilerine bir şey yapıldığında baskı var diye hop oturup hop kalkabilirler mi?
- Herkesin görüp bildiği, ama kimsenin kabul etmediği rüşvet ülkenin en büyük gelir kaynağı olabilir mi?
- Ülkenin bilim adamları, kendi ülkelerini bırakarak başka ülkelere gidebilirler mi?
- Bilsin bilmesin, herkes her konuda biliyormuş gibi davranabilir mi?
- Herkesin iktisatçı, politikacı, doktor, mühendis, bilim adamı, ilahiyatçı, felsefeci, ekonomici olduğu bir ülke bulunabilir mi?
- Ülkemizde olduğu gibi, Amerika, Avrupa insanı aklını her yerde kullanabilir mi? İlgili ilgisiz, eğitim ve öğretim görmemiş olduğu konularda bile, en seçkin, en akılcı tartışmalara girebilir mi?
Siz listeyi uzatabilirsiniz. Türkiye’de, yani yaşadığımız ülkede yapıp da Amerika’da, Avrupa’da yapamayacakları her şeyi bizim ülkemizde insanlar hayatın içinde yapıyorlar.
Halkımızın ülkede yaptığı işleri Avrupa’da Amerika’da yapmak ne mümkün?
Ülkemiz özgürlükler ülkesi olarak, çağın en çağdaş ülkesidir.
Aksini iddia eden varsa, her şeyi ile ispata girerim.
YORUMLAR
BİR TEK KÖY ENSTİTÜLERİNİN ÜLKEMİZİ TAŞIDIĞI AŞAMA İNCELENSE, İNKILAPÇILIĞIN NE KADAR ÖNEMLİ BİR İLKE OLDUĞU ANLAŞILIRDI. NEDEN KAPATILDILAR. NEDEN İMAM HATİP LİSELERİ GENE GÜNDEME SOKULDU... HİÇBİR ŞEY TÜRKİYE'Yİ ÖZGÜRLÜKLER ÜLKESİ YAPMAK İÇİN DEĞİL. ÇALAN MEMURUNU ÖVEN YÖNETİMLER BU ÜLKEYE İHANET ETMEKTEDİRLER... KURTULUŞ? BİZ GÖREMEYİZ... SAYGIYLA
MEHMET ÇOBAN
Eğer inkilapçılık, batının neyi var neyi yoksa, sırf ülkemizdeki din algısına karşı yapılıyor ve ülke tamamen batıya bağımlı, batıya yüzünü dönmüş, batı eksenine göre, batının sömürdüğü ülke olmak için yapılıyorsa, ki cumhuriyet devri neredeyse bu sonuca vardı, o zaman bunun adı inkilapçılık değil, asimilasyon olur.
Asimilasyon kavramında, bir ülkenin kendisinden güçlü ülkelerin gözetiminde, denetiminde kültürlerini, inançlarını kaybetmesidir olarak algılarsak ki, siyasi, sosyolajik anlamda budur, cumhuriyet inkilapları ülkemizin batı gözetiminde asimile edilmesidir.
Ne yazık ki, köy enstitülerinin başlıca görevlerinden biri bu olsa gerek.
Köy enstitüleri ateist sol tandaslı yapısı nedeniyle, ülkenin 2.dünya savaşından sonra bağlılığını kapitalist, muhafazakar tandansa geçtiği için kapatıldı. Amerika'nın emriyle...
Kemnur
MEHMET ÇOBAN
Benim bir çok köy enstitüsünden çıkmış öğretmen tanıdıklarım var. Onlarla tartışmalarım var... Özellikle 70 li yıllarda bir çok arkadaşla ciddi tartışmalarım olmuştur.
Cumhuriyet tarihi üzerinde analizler yapmayı Atatürk'e haraket olarak algılamak zaten bu işin mihengini oluşturuyor. Bu miheng belirli bir döneme kutsallık vererek, sorgulanamazlık, tartışılmazlık vererek dogmalaştırılıyor. Niçin?
Niçin kişiler kutsallaştırılarak, bir dönemin peşin aklanması sağlanıyor.
CUMHURİYET DEVRİNDEKİ BÜTÜN GELİŞMELER ASİMİLASYON DEĞİLDE NEDİR Kİ?
NİÇİN ATATÜRK DÖNEMİNİ ANALİZLERDEN MUAF TUTALIM Kİ? BÖYLE YAPMAKLA GERÇEKLERİ Mİ ÖĞRENECEĞİZ?
AKSİNE GERÇEKLER ASLA TARTIŞILMAKTAN KORKMAZ.
ARTIK NE DOGMALARLA KORUNAN BİR TARİH, NE DAYATILAN TARİH SORGULAYAN AKILLARI TATMİN ETMİYOR...
AKIL, BİLİM DEDİĞİMİZ YOLDA DOGMALAR ÜRETMEK, AKLA BİLİME AYKIRIDIR.
YAPTIKLARINDAN EMİN OLANLAR, SORGULANMAKTAN ÇEKİNMEZLER.
İNANDIKLARINDAN EMİN OLANLAR, SORGULANMAKTAN ÇEKİNMEZLER.
DİĞER TARAFTAN BİR DÖNEMİN TARİHSEL ANALİZİNİ YAPMAK O DÖNEME HAKARET DEĞİL ASKİNE AYDINLIĞA ULAŞTIRMAKTIR.
AMA KEMALİST İDEOLOJİ DAYATAN BİR DÜŞÜNCE, BİR DÖNEMİ, BİR İNSANI KUTSALLAŞTIRARAK, DOKUNULMAZLIKLAR GETİREREK, AKLIN, BİLİMİN DIŞINA ÇIKMAKTADIR.
BÖYLE BİR TUTUM ASLA İNSANLARI GERÇEKLERE ULAŞTIRMAZ. AKSİNE DAHA ÇOK ŞÜPHE ÇEKER...
NİTEKİM, YILLARCA KORUNAN BİR TARİHİN ÇEKTİĞİ ŞÜPHELER NEDENİYLE, ARTIK NE AKLIM, NE KALBİM O DÖNEME İLİŞKİN ANLATILAN TARİHE İNANMAMAKTADIR.
DÖNEMİN ŞARTLARINA GELİNCE, DAYATANLAR HER ZAMAN KENDİLERİNE ŞARTLAR OLUŞTURARAK, KUTSALLARINA ULAŞIRLAR.
AKLIN, BİLİMİN ÖNDERLİĞİ İNSANLARIN ÇIKARLARINA YÖNELİK KUTSALLAR OLUŞTURMASINA İZİN VERMEZ.