- 364 Okunma
- 0 Yorum
- 0 Beğeni
Giderek Ben 1
Egonun (benciliğin) en temel işlevi, hayatın korunması ve hayatın o ego için sürdürülür olmasıdır. Ego bu iki ilke için her şeyi göze alır. Tekil olgularda ego, hayatın kendisi demektir. Egonun dışındaki hayatlar, temelde egonun öyle pek umurunda olduğu bir şey değildirler. Bu tekil egoya göre umurda olunmayan şey de evrensel olanın tekillikler üzerinde bencilce hayat bulma çeşitlenmesidir.
Yaşam, tekil egonun dışında oluşla, tekil egodan çok çok büyüktür. Tekil ego kendi dışındaki yaşamlar kadar büyük düşünüp, büyük oynayamaz. Çeşitliliğin oynadığı ve düşündüğü belirmelerin toplamı, yaşamın akışı ve ana yaşamın kendisidirler.
Bir insan yaşamı, bir karınca benliği, bir çayır çimen florası, bir bakteri kültürü vs. hepsi yaşamın tekil oluşla türsel çeşitlilikti tekil formları iken; bu çeşitlilik formlarına baktığımızda yine tekil veya tek olan ego kişileri; biyolojik bireyleri görürüz.
Hayat, bir etkilenme ve etkilenme oranında tepki koyabilmenin girişen, gelişen yinelenen sitem koordinasyon hareketi ve giderek sistemin karmaşıklaşmasıdır. Yalın halde olana, ilerleyen zaman süreçleri içinde yeni girişmeli bağıntı süreçler eklenmesi ile yalın olanda, yeni yansıma ve bileşke işlevler oluşturulmasıdır.
Etki ve tepki en temel düzlemin özelliği ve kesikli sürekliliğidir. Çevrenin bunca yansımaları içinde bencilliğe dek etki ve tepkiler nasıl korunur ve nasıl olurda sürdürülürdü? Yaşam bir ilkenin baş gösteren yoğunlaşması ile ortaya çıkmıştı. Bu ilke de akan, bir türden olmayışla; kılktan kılığa özellikle yansıyan enerjidir.
Bu ilke şeyler çevresinden şeylerin kendisine doğru olan yansımalarda; şeylerin etkilenmesi ve bu etkiyi üzerlerinde akıtmalarıdırlar. Şeyler üzerinde olan akılı yansımadan ötürü, şeyler bu etkilenmeyi dışa doğru yansıtırlar. Bu yansıtmayı ya benzer biçimde yaparlar ya da üzerlerine olan bu gibi olası yansıyı değiştirip dönüştürerek, etkilenerek; tekrar çevreye dönüt oluşla, yanıtlayabilmektedirler.
Yansıma yansıdığı şey üzerinde AKI oluşturur. Söz gelimi, su yüzeyinde oluşan yansıma, suda görüntü akısı oluşturur. Akı kesikli sürekliliğin varlığıdır. Yaprak üzerine düşen ışık yansıması; foton hareketi ile elektron akısını başlatır. Bir tel üzerine yansıyan ısı; molekül hareketi oluşla tel boyunu uzatan ve telin enini genleştiren akı oluştururlar, vs.
İster su yüzeyinde yansıma olsun; ister yaprak içeriğinde başlatılan elektron hareketine foton etkisi olsun veya tel genleşmesindeki ısı olsun bunlar aynı şeyin değişik özellik ve bağıntı oluşla yansıma, etkime etkilenme girişmesidirler.
Etkisinde oluşlarla, bu etkilenme ve etkilemeyle karşı karşıya kılınışta, uğranılan maruz kalışlar kendisini, o şeylere adeta dayatıyordu.
Her şey, hem çevresine doğru olur bir yansıma, etkidirler. Hem de her şey kendi başına bir yansı alışla etkilenme veya yansının tehdidi altında olmadırlar. Şeyler aldığı yansımayı çevresine doğru, gerisin geri oluşla yansıtan bir etkilenmedirler.
Gerisin geri olan yansıma artık bir önceki yansıma değildir. Önceki yansıma karakterli oluşla öncesi ile aynı iken; nicel oluşla değişip öncesinden biraza farklı olmuştur.
Söz gelimi elinize değen kolonya, bir kısmı teninizde kalışla teninizde kokacakken; bir kısmı da geri yansırken, sizin ten özelliğinizi ve ten kokunuzu da vücut ısınızı da vs. alacakla yansıtacaktır. Ha keza hava da böylesi bir girişenidir.
Her etkinin içte tutulan ve dışa yansıtılan çevre dönütü benzer tepkisel oluşlarla karşılanacağı gibi farklı tepkilerle de karşılaşabilirdi. Bu dıştaki genel yansımalı olmanın kuralıdır. Yansırsınız, yansıtılırsınız; etkilersiniz, etkilenirsiniz.
Her yansıma ister istemez bir değişme bir akı ve bir nicelik kaybına uğrayışla yansır olduğu şeylere eklenen bir akı devinmesi olmaktadırlar. Artık bu akılar ilk indüklenen akı ise de, değişip dönüşmüş; modüle olmuş (üzerine bilgi ve eğilim yüklenmiş) bir akı ve taşıyıcı dalga gibi olmaktadırlar.
Sürecek
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.