- 734 Okunma
- 0 Yorum
- 0 Beğeni
Bir dakika duralım ve düşünelim.
Şimdi bir dakikalığına duralım. Geçmişi geride bırakalım, geleceği düşünmeyelim, anı da yaşamayalım. Sadece duralım ve kendimize bakalım;
Neyiz? Neredeyiz? Ne haldeyiz? Ne yapıyoruz? Mutlu muyuz? Kaç defa güldük ve ağladık? Kaçırdıklarımız neler, ya da bir türlü farkına varamadıklarımız? Hayallerimiz neler? Biz ne yapıyoruz? Bir çok soru var sorulacak kendimize.
Biraz duralım! Düşünelim; hayallerimizi, beklentilerimizi, gerçekte olan biteni, aşkı, sevgiyi, nefreti, eşi, dostu, aileyi. Acaba bu yaşadığımız hayat kendi hayatımız mı, yoksa senden yaşamanı istedikleri hayat mı?
- Onu yapma!
- Buna elleme!
- Daha yaşın küçük!
- Artık yaşın geçmiş!
Bunları siz mi söylüyorsunuz kendinize, yoksa onlar mı? Onlar sizi istedikleri yerde görünce mutlu olacaklar, peki siz? Siz ne için geldiniz bu dünya ’ya? Başkalarının gerçekleştiremediği idealleri gerçekleştirmek umuduyla mı, yoksa kendi ideallerinizi kendiniz yaratmak için mi?
Düşünün, henüz 14 yaşında oyuncağı elinden alınmış bir kızın aile zoruyla 50 yaşındaki adama satılışını. Ya da henüz daha 1 aylıkken camii kenarına bırakılan bebekleri? Sokaklarda, caddelerde, trafik lambalarında mendil satmaya çalışan, sağı-solu/eli-yüzü yara bere olmuş çocukları. İnsan duygularını çıkarları için kullanan, sokaktaki dilenci kadının kucağında ki çocuğa bakın. Geceleri en geç kaçta yatarsınız? 10-11-12-01... siz o tatlı uykunuzda, bin bir türlü hayaller kurarken, bazıları daha yeni işe çıkmış; sokaklarda yere attığınız çöpleri, çöp yerine attığınız o değerli şeyleri toplayarak götürüyor evine ekmek, cebi ancak onları toplarsa üç-beş kuruş görüyor.. Çünkü kimse iş vermiyor onlara, ne ana var – ne baba.. Bir kez olsun çıkartın şu saçma at gözlüklerinizi ve etrafınıza bakın! Düşünün, sizce onlar mı seçti bu hayatı yaşamayı?
Şimdi bir dakikalığına duralım ve halimize bakalım. Onlar talihsiz, hayatın sillesini daha doğarken yemişler belli ki. Peki siz? Siz belki de şanslı olanlardansınız, bence öyle hissetmelisiniz. Şanslısınız çünkü bir şeyler yapacak, kendi idealleri peşinde koşabilecek insanlarsınız. Onlar değil!
Çevirin kafanızı, etrafınıza iyice ama dikkatlice bakın. Oturduğunuz oda gerçekten sizin istekleriniz ile mi döşendi, yerleştirildi ve boyandı? Çalıştığınız şirkette, mutlu ve rahat mısınız? Küçükken, büyüyünce ne olmak isterdiniz? Şuan nesiniz? İdealleriniz var mı? Kaçını gerçekleştirdiniz? Yada kaçını yapmaya çalışırken imkansızlıklar yüzünden yarıda kestiniz?
Şimdi bir dakikalığına duralım. Geçmişi geride bırakalım, geleceği düşünmeyelim, anı da yaşamayalım. Sadece duralım ve kendimize bakalım, cevaplayalım tüm bu soruları.
Acaba yaşadığınız hayat kendinizin mi ? Yoksa onların mı ?
“ Yaptığımız şeyler için pişmanlık zamanla geçer, ne var ki; yapmadığımız şeylere pişmanlığın çaresi yoktur. ’’ - Sydney J. Harris
(Köşe yazısı denememdir.)
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.