Eğitimli Anne, Nitelikli Nesil
Okumak, okuyabilmek, okutabilmek, galiba dünyanın en ayrıcalıklı işi olsa gerek.
Okuyan insanın beyni gelişiyor, kelime dağarcığı genişliyor, kendini ifade etme yeteneği pekişiyor, hayal dünyası genleşiyor, en önemlisi de edep ve marifet konusunda mesafe kat ediyor.
Daha ne olsun, zaten bir insandan beklenen de bu değil mi? Ortada bir İman ve itikat meselesi kalıyor ki onun da sorgulama hakkı bize düşmüyor.
Okuyanların çoğu da o duygu güzelliğini fazlasıyla yaşama fırsatını yakalıyor, iç güzelliğini, gönül dünyasının nurunu, güler yüzü ve güvenilir sözüyle topluma yansıtıyor.
Okumak, hem dünya hem ahretimize katkı sağlıyor, okuyan adam hem kazanıyor hem de kazandırıyor. Bazen bir okuyan kişinin yaptığını bin cahil yapamıyor.
Demem o ki; kız, erkek farkı gözetmeksizin çocuklarınızı okutun. Okutun ki, hem kendinize hem size katkıları olsun, torunlarınız size Dua etsinler, örneğin eşim okula gidemediği için bu konuda okula gitmesine engel oluşturanlardan şikâyetçidir.
Kendi ölçülerimiz dahilinde, altı çocuğumuzu da okuttuk. Üçü kız üçü erkek; kızlarım, Çocuk Gelişimi, Peyzaj Mimarlığı, Eczacılık (4.sınıfa geçti) alanında kendini yetiştirdiler, hem kazanıyorlar hem kazandırıyorlar. Geçenlerde Tarım İl Müdürlüğü’nün bahçesinde oturuyordum. Bahçenin peyzaj işlerinin, kızım tarafından tasarlandığını düşününce ayrı bir keyif aldım.
Her okuyan ille de devlet memuru olacak diye bir kaide yok ama bilgili, ilgili anneler yarına daha bir umutla bakarlar, daha kaliteli evlat yetiştirirler, Hayattan amaç sadece para kazanmak olmamalıdır, onurlu bir yaşam her şeyin başında gelmelidir.
Nitelikli kimi çift var ki kıt kanaat mutlu geçinir, iki maaşla kavga ve sıkıntı içinde ömrünü heba eden kimseler de vardır. İşte bu sorunu eğitimle çözebilirsiniz.
Bunun için de evvela kızlarımızı okutmalıyız. İnsan dünyaya bir kere geliyor, her gelen insanın meziyetlerinden yararlanmak lazım, o da ancak okuma ile olur.
Nice dahi insanımız okuyamadıkları için dehasından yararlanamıyoruz. Örneğin annem ve babam 50 yıl önceki bir hadiseyi noktasından virgülüne kadar anlatabiliyorlar, bu deha değil de nedir? Ama okuyamadıkları için insanlık alemine ciddi bir katkıları yoktur, olamadı, bizi okuttukları için kendilerine minnettarız, dört kardeşiz dördümüzün de eli kalem tutuyor, onları daima Dua ile yad ediyoruz, saygımızı da esirgemiyoruz.
Maalesef baba oğul arasında bazen küfürlü sataşmalara, fiziki müdahaleyle sonuçlanan kavgalara dahi şahit oluyoruz, nedeni tabi ki cehalet.
Okumuş insanlar bazen tartışırlar ama sonuçta insanca anlaşırlar.
"Eğitimli anne, nitelikli nesil" sloganımız olsun, kız erkek demeden tüm çocuklarımızı okutmaya çalışalım, imkânlarımız kısıtlıysa yardımlaşalım, sosyal yardımlaşma kurumlarına, STK’lara başvuralım ama pes etmeyelim.
Ayrıca yüce Allah’ın insanlığa ilk emri "Oku!" emridir. Ancak bu emir daha kapsamlıdır, sadece okulla sınırlı değildir, beşikten mezara kadar akılda olması gerek bir ilahi talimattır. Bir Alman Doktorun ifadesiyle okumamak, Allah’a isyandır.
Bu memleketi düze çıkaracak tek yol; Okumaktır!.. Okutmaktır!...
Çünkü hiçbir şeyimiz yoksa bile okulumuz, öğretmenimiz, öğrencimiz var, bu var olandan bir başarı çıkarabilmeliyiz.
Bu millete, bu memlekete huzur ve mutluluklar diler, selam ve saygılarımı sunarım.
e.kaya
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.