Hayat tramvay gibidir... tam yer bulmuş, oturacakken bir de bakmışsın son durağa gelmişsin. camillo sbarbaro
zerre-i miskal
zerre-i miskal

CANIYLA OYNAMAK .....1

Yorum

CANIYLA OYNAMAK .....1

1

Yorum

0

Beğeni

0,0

Puan

829

Okunma

CANIYLA OYNAMAK .....1

acaba kimbilir; kaç kişi ben gibi gelecek korkusu yüzünden, geleceğini kaybetti....


..........


düşünürümde bazen kader bana tuhaf bi yol arkadaşı gibi gözükür..sanki sizi nereye sürükleyeceğini nereye götüreceğini taa en başından belirlemişte arada bir sorumluluk üzerinde kalmasın diye, bazı yol ayrımlarında size sorar..en azından sorar gibi yapar..

aslında o ayrımlar geldiğinde kararlılığımız yada kararsızlığımız çizer yolumuzu..kararsız kalırsanız eğer, kader herzamanki gibi bildiği yoldan gider...acaba hayatımızın kaç yol ayrımında kendimiz karar veririz ne yana gideceğimize yada kararsızlığımız yüzünden bi yol ayrımını daha kaçırırız....

ve o ayrımlarda kararlılığımızı yada kararsızlığımızı belirleyen nedir....geleceğimizin pusulasını kararlarımız mı, yoksa kararsızlılarımız mı belirler.....

birçok yol ayrımında kendimize buradan dön diye haykırmak isterken ağzımızı bile açmadan geçip gitmişizdir..

ve,

o ayrımda karar verebilseydik nereye gidecektik..neler olabilecekti, hep bunu merak ederken başka bir geleceğe beşka bir hayata ahrazca yolumuza devam ederiz..nedir sessiz bırakan bizi, nedir çok istememize rağmen karar vermekten korktuğumuz..hislerimizden isteklerimizden, daha güçlü nasıl bir duygu var içimizde...

"hayat boyunca hiç karşılaşmayacak iki insan

birbirlerinin hiç bir şeyi iken, bir anda birbirlerinin herşeyi olabiliyor".......

VE BİR GÜN.......

bir kadının daha önce hiç beraber olmasığı bir erkeğin karşısında, utanarak sıkılarak "o" ilk düğmesini çözdüğü "an" vardır ki...iki insanın artık tek bir ten olma yolundaki ilk adımıdır....

iki insan arasındaki ilişkinin evrim değiştiren ilk "anıdır"...ve bi anlık bu olay artık ömür boyu unutulmayacak "o" andır...

böyle özel bi duyguyla başlayan ilişkinin yol ayrımında "kadın erkeğe, hayatım boyunca böyle sevmedim" der..

adamda kadına "canımı verecek kadar sevdim" der...

ve,

o yol ayrımı geldiğinde ikiside gelecekle ilgili bi söz bekler birbirinden...ikiside sesini çıkaramaz, tek kelime etmezler....

hayatlarının belkide en önemli yol ayrımlarında "kader’e buradan sap" diye haykırmak varken, sessizce bakarlar birbirlerine....adamda kadında kadere burada diyememiştir bişey....

her ikiside hayatlarının insanıyla yürüyemeyecektir artık...aşklarına ve sevgilerine rağmen, karar verecek cesareti gösterememişlerdir...başka başka geleceğe mahkum kalmışlar, kimbilir belkide korkmuşlardır...

henüz var olmayan geleecek için bilinmezlik ve korkular, gerçek ve var olan "o" anı ve olağanüstü sevgiyi boğmuştur...kararsız kalınmış kader bildiği gibi yoluna devam etmiştir....

peki ama,

o bilinmeyen gelecek gerçek olan "o" anı ve eşşsiz sevdayı nasıl olurda önemsiz ve güçsüz kılmıştır.....

neden insan elindeki "o" anın kıymetini bilmezde geleceğe dönük hesaplara takılıp karasız ve ahraz kalır bu dönemeçte.....

gelecek belirsiz ve karmaşık olduğu için mi ?...aydınlık ve gerçek olan "anı" böylesine hezimete uğratır....bilinmeyende duyduğumuz korku, aydınlığın içindeki "o" an’dan daha mı güçlüdür....

belirsiz olan, belirli olandan daha mı kuvvetlidir...hep o yüzden mi böylesine önemli dönemeçlerde bazen böyle sessiz ve karasız kalıpta o çok sapmak istediğimiz yollara özlem ve hasretle ardından bakıp kaderle mi yola devem ederiz...

hayatımızın en önemli ve önemsiz zaman parçası henüz gelmemiş, yaşanmamış olan gelecek denen zaman dilimimidir...ve bilemediğimiz kaderimizi belirleyen "dün yada bugün değil de, hiç bilmediğimiz yarınlarmıdır"...

gelecek bu ürkütücü gücünü bilinmez oluşundan mı alıyor acaba....

geleceğin sis perdesine karanlığına saklanan korku, bugünün bu anını ve olağanüstü sevgisini neden bi sessizliğe mahkum eder...

o iki insan sessizlik anında bile birbirlerini ömür boyunca seveceğini ve özleyeceğini bilir.... birbirleri olmadan yarınların solacağını ve küseceğini en derinlerinde hisseder....

ama nasıl bişeydir bu,

bu acıyı sessizce kabullenmek gelecekten korktuğu için geleceği istediği gibi yaşayamaz...işte tam bu anda "kader, karar veremediği için yada karasız kaldığı için yolu bir kez daha kendi çizmiştir.....

bilinmeyen hayatlarımızı, karalarımız mı, karasızlıklarımız mı belirliyor...

bilemediğim, hiçte bilemeyeceğim "o" anın "o" olağanüstü sevginin mutluluğun geleceğini,

geleceğin kuşkularına kurban edenler mi daha mutlu, huzurlu yaşar, yoksa geleceğin acılarını kabullenecek kadar güçlü olanlar mı, yada "o" anın anılarına sığınanlar mı ???......

kimbilir kaç dönemeçten geçti canıyla oynayan bu iki insan...

ve, acaba kimbilir kaç kişi ben gibi gelecek korkusu yüzünden, geleceğini kaybetti....

.

var olanlar öldüğünde

ne garip

hayatın ışıkları, bir bir sönüyor içimizde.....

ve unutmamalı,

hayatınız sevdiğiniz kadındır

hayatı sevdirir size............

..............

kıyı ege köylüsü.....

Paylaş:
(c) Bu yazının her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir. Yazının izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
Yazıyı Değerlendirin
 
Canıyla oynamak .....1 Yazısına Yorum Yap
Okuduğunuz Canıyla oynamak .....1 yazı ile ilgili düşüncelerinizi diğer okuyucular ile paylaşmak ister misiniz?
CANIYLA OYNAMAK .....1 yazısına yorum yapabilmek için üye olmalısınız.

Üyelik Girişi Yap Üye Ol
Yorumlar
leb-i şima
leb-i şima, @leb-isima
27.8.2012 15:19:30
10 puan verdi

Bu ben ve o bu cümlede....

"o iki insan sessizlik anında bile birbirlerini ömür boyunca seveceğini ve özleyeceğini bilir.... birbirleri olmadan yarınların solacağını ve küseceğini en derinlerinde hisseder...."

Kendime yakışandı...

Harikasınız

© 2025 Copyright Edebiyat Defteri
Edebiyatdefteri.com, 2016. Bu sayfada yer alan bilgilerin her hakkı, aksi ayrıca belirtilmediği sürece Edebiyatdefteri.com'a aittir. Sitemizde yer alan şiir ve yazıların telif hakları şair ve yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Sitemiz hiç bir şekilde kâr amacı gütmemektedir ve sitemizde yer alan tüm materyaller yalnızca bilgilendirme ve eğitim amacıyla sunulmaktadır.

Sitemizde yer alan şiirler, öyküler ve diğer eserlerin telif hakları yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. Ayrıca sitemiz Telif Hakları kanuna göre korunmaktadır. Herhangi bir özelliğinin kısmende olsa kullanılması ya da kopyalanması suçtur.