- 697 Okunma
- 3 Yorum
- 0 Beğeni
MİRAS-6
MİRAS-6
Beyaz doksan model ….marka araba motorunda ki homurdanmayı sürdürürken bir taraftan da egzozundan çıkanla kasabanın havasını kirletmeye devam ediyordu.Yeni çiseleyen yağmurun cama bıraktığı izleri temizlensin diye Tony silecekleri çalıştırmıştı.
Buğulanmaya başlamış arabanın camından durduğu dört yolun köşesindeki dik duran trafik ışıklarını kontrol ediyordu durmadan.Yaşadığı o korkunç kazadan sonra her trafik ışığı onun kafasındaki kırmızı acılarını çoğaltıyordu.
Arabanın radyosunda çalmakta olan eski bir şarkı ona Sophia’yı hatırlatıp onu yine o kaza anına götürmüştü.
Sophia’yı kaybedeli bir yıla yakın bir zaman geçmesine rağmen, o kaza onun zihninde dünkü tazeliğini koruyordu.Yine böyle bir sonbaharın sağanak dolu yağışlı günüde; dört yaşındaki kızını ve eşini kaybetmişti.Bu yüzden yağmurlu günde araba sürmekten ve trafik ışıklarından nefret ediyordu.
Anlamsız bir kutlama sonrası, dönüş yolunda; trafik ışıklarını umursamayan o yüklü kamyon dört yolda gelip çarpmasaydı sürdüğü arabanın sağ tarafına şimdi Sophia ve Anet hayatta olacaklardı.Ya da kaza sonrası kaldırıldıkları kasabanın hastanesi daha donanımlı olsaydı.
Kazadan tek sıyrık almadan kurtulan altı yaşındaki Sam ise Tony’e tanrı tarafından sunulan tek teselliydi.Beş gün yoğun bakımda kaldıktan sonra, gözlerini araladığında doktordan öğrenmişti.Yapılan tüm müdahalelere rağmen Anet’in ve Sophia’nın iç kanama sonrası hayatlarını kaybettiklerini.
Bu Tony’nin bir yıl boyunca komaya sokacak yeterli bir sebepti.Kendini daha çabuk toparlamasını sağlayan tek ilaçsa Sam’di.İlk bir kaç ay ağır bir buhran dönemi geçiren,Tony’ye destek olansa Sophia’nın annesi olmuştu.
Kazanın ardından üç ay geçtikten sonra, bir arkadaşının önerisi üzerine kasabada yaptığı kırtasiye işini bırakıp matbaada yeni bir işe başlamıştı.Bu kararı lamasının iki nedeni vardı aslında.Bir zamanlar Sophia ile birlikte işlettikleri kırtasiyenin içinde hep onun yokluğunun tazelenmesine bağlı olarak, onun içinde açtığı ağır yaralardan kaçmaktı ilk nedeni.
Diğeri nedeni ise o yıllar beş yaşında olan oğlunun ihtiyaçlarını karşılamak ve ona annesinin eksikliğini hissettirmemekti.Bu nedenle arkadaşının önerisini kabul etmişti.Böylelikle oğluna daha fazla zaman ayırmakla birlikte kırtasiye işinden uzaklaşmakla da Sophia’nın yokluğuna alıştırmaya başlamıştı.
Üniversiteyi basın yayın bölümünde bitirmiş biri olarak yeni işine alışması çok da güç olmamıştı.Tony, kasabanın ayda bir yayınlanan gazetesine kısa öyküler yazmak, arada bir sıradan el ilanları ve davetiyeler basarak günlerini doldurmaya çalışıyordu.
Arta kalan zamanlarında ise bazı edebiyat dergileri için öyküler göndermeye başlamıştı.En son gönderdiği öykü ülkenin ünlü dergilerinden biri olan …….dergisinde yayınlanmıştı.
Yazı işleri onun için her zaman ikinci planda kalan şeylerin arasındaydı.Tony’nin her zaman birinci önceliği oğlu Sam olmuştu.Sophia’nın yokluğunu yaşatmamak için iş dışındaki tüm gününü onun yanında geçirmeye başlamıştı.Sam hazır gıdaları yemekten sıkılmaya başladığı günden sonra, onu daha mutlu edebilmek için yemek tarifi kitaplarından yemek dahi yapmaya başlamıştı.
Her Pazar kiliseye gitmeden önce Sam’la kasabanın mezarlığına uğrayıp,Sophia ve Anet’i ziyaret ttiği zamanlar dünyanın en büyük tatlı yalanını dökebilmek için kan ter içinde kalırdı.Sam’in her seferinde sorduğu aynı soruya,
“Onlar şimdi çok güzel bir yerde misafirlikte…” gibisinden sözleri söylemek ona çok güç gelse de Sam’in yaşıtı olduğu dönem gereği bazı yalanlar şarttı.Mezarlık sonrası kilisede iki mum yakıp, kasaba halkıyla yapılan ayinin ardından Sohipa’nın annesi Tina, ziyaret edilirdi.
Tina, diğer günlerden farklı olarak hazırladığı yemeklerini onlara ikram ederdi.Yaptığı yemekler hep Tony ve Sam’in sevdiği türden yemeklerdi.Bu yemekleri özellikle yapmasının gerekçesi ise iki erkeğin kendi kızının yokluğuyla oluşan damak tadının giderebilmekti.Tony, o söylemese de bunun sebebini çok iyi biliyordu.
Tony’i içine daldığı dalgınlıktan sıyıran, kendi aracının arkasındaki bir başka aracın uzun korna sessi olmuştu.Bir an panikleyip dikiz aynasından arkasındaki kırmızı aracı görmesiyle, gaz pedalına asıldığında araba önce yerinden bir iki homurtu çıkardığında, arabanın ilerlemediğini anladığında vitese sarıldı.
Beyaz araba homurdanarak birkaç zehirli gazı arkasında bırakırken tenha caddede yol almaya başlamıştı.Yağmur halen aynı incelikle çiselerken, silecekler cama vuran damlaları kovalamayı sürdürüyordu.Beş on dakikalık bir süreden sonra ana caddeden saparak tali bir yolda ilerledikten sonra Tina’nın evinin önünde araba durdu.
Tony, çiseleyen yağmuru umursamadan aheste adımlarıyla yirimi yirmi beş adım yürüdükten sonra Tina’nın kapısını çaldı.Tina, yüzündeki derin çizgilere inat simsiyah saçlarıyla yıllara meydan okumuş dinç bir kadındı.
Kapıyı açtığında, aranan kapının arasından Sam,ok gibi fırlayıp Tony’e sarılmıştı.Altı yaşında olmasına rağmen onu kucağına alan Tony, kısa bir süre sonra kucağından Sam’i indirip, gitmek için hazırlanmasını söylemişti.Sam içerden okul çantasını alıp çıkarken,Tony, Tina’ya teşekkür ediyordu.
Tina her zamanki gibi ona gülümsemeyle cevap vermişti.Tony’nin eve gitmeyi tercih ettiğini bildiğinden, hiçbir zaman ısrar edip davet etmezdi.Bu Tony’nin seçimini bildiğindendi.Ama her Pazar günü ikisinin de kendisine ziyarete gelmesini iple çekerlerdi.
Sam,Tony’nin kucağındaki yerini almasıyla, arabaya doğru yürümeye başlamıştı.Sam, okuldaki arkadaşlarını ve oynadığı oyunları anlatıyordu.Arabanın içindeki yerlerini aldıktan sonra, arabanın homurdanan motoru yine egzozundan beyaz bir gaz salmıştı.Arka kodlukta oturan Sam, halen bir şeyler anlatmayı sürdürmekteydi…..
…klavye yorduğu yetmez gibi bilgisayarda bir virüs eksikti oda odu eksik olmasın….yine akışına durgun bir bölüm daha…Her zaman dediğim gibi hiç yazmamaktan iyidir yazmak…(Biraz Mary ve İzabel dinlensin.Seriyi bozmadım beşinci bölüme kısa bir ek bölüm sonra atacam)
YORUMLAR
ben yokken epey bir şeyler yazmışsın ,yorgunum okuyamadım ama :)) devam okuruz
DİLEK YILDIZI
Hadi bakalım sürükleyici hikaye nasıl noktalanacak Tony küçük oğlu Sam için 2nci evliliği
düşünür mü bekliyelim görelim
DİLEK YILDIZI
DİLEK YILDIZI
Kladığım yerden devam etmeye çalışacağım...