- 763 Okunma
- 1 Yorum
- 0 Beğeni
geçmişten
her yağmurda çamur ,
her rüzgarda toz olurdu , gözümüze kaçan ince kum taneleriyle toprak yol
şimdilerde kara bir asvalt dökmüşler
kötü günleri ve acıları unttum
mutlu anlarım kaldı çocukluğumdan
şlimdilerde vay be dediğim
ilk kez bir ayçekirdeği ve mısır tarlasında öğrendim teneke çalmayı
başımda rengini hatırlamadığım el örmesi bir şapkayla
ilk kez kovaladım kara kargaları
ödülüm bir ayçekirdeği ve bir mısır
uzun tren yolunun kıyısından yürüdük
yağmur çiçeği mantarı bulmak ve balık tutmak için
hiç yorulmadı ayaklarımız
köpeklerden kaçarken
aklımızda kim fazla tutacak
kim fazla toplayacak soruları varken
süs balıkları tuttuk bucak çayırda küçük avuçlarımızla
akvaryumumuz büyük rakı şişeleriydi
göbekli dağda terledik
merceklide serinledik
şimdilerde yollar dağlarımın yamaçlarından başlayıp zirveye ulaşır
şimdilerde terlemek yok
dört teker birde motor götürür sizi yorulmadan
sıralıydı oyunlarımız
gazoz kapağı haral saklambaç
önümüz sonbahar sırada bilye çelik çomak ve mısır koçanına saplanmış bir tüy
kışa kadar götürür bizi sağ selamet
kış soğuk
bembeyaz kar ,kuru bir ayaz
eskimo evimiz birde kardan adamımız
burnuna havuç koyacak kadar zengin değiliz
ama gözleri için siyah taşımız bol
sıra sıra sögüt agaçları
baharın habercisi hıdırellez
bir cümbüş bir eğlence
ip atlayan top oynayan koca kadınlar erkekler
komşu çocukları ağbi kardeş
kızları bacımız dünya ahiret
geçmişten bir yaprak çocukluğumdan bir sayfa
anlatılacak yazılacak çok şey var daha
kalemimdeki mürekkep yetmeyecek
son noktayı koymaya
yaşam devam ettikçe
geçmişi hatırladıkça
.................................................08/12/1996...niğde ...