Öngün…

Bir Rondo Alla Turco Macerasi

Bir falçatayla sıgırdım uzun zamandır üzerime yapişmis olan ölü gömlegimi. Sonunda kabıma sıgmadim ve bentimi kırdım. Ruhum patlayan baraj kapaklarindan sonra coşkuyla akan su kadar özgür ve her bir hücrem bu coşkulu su kadar heyecanli ve yaşam dolu…Sokak lambasinin ışıgı altinda dans eden böceklerle dans edesim var. Daha da ötesi aya kadar tırmanmak ve okyanusun kalbine baliklama dalmak, mavi kokmak ve mavi olmak istiyorum.

Yeni bir bisiklet aldim ve ilk yolculuguma yarin sabah sizler sicacik yataklarinizda uyurken çıkıyorum. Passau dan Viyana ya uzanan bir yolculuk… Orman, dag, tepe, gök, cayir, ırmak, yagmur ve börtü böcek beni cagiriyor. Daha da önemlisi Mozart in Türkler icin besteledigi Rondo Alla Turco beni bekliyor. Klasik müzik, Mozart pedallarimin altinda…

Bu bir haftalik yolculugumda hayatimda ne Erdogan in yalanlari, ne Gülen in sahte gözyaslari, ne Pkk, ne şehit, ne Suriye, Abd, Israil, ne rant ne kan ne irkcilik nede din olacak.Kendi icselligime yapacagim bir yolculuk bu kirletilmiş dünyanin kirinden uzak… Bir düş ruhlaniyor…

Ve diyorum ki; bu cagda hala dini ve irkciligi siyasete alet ederek halklari birbirine düşman eden siyasetcileri, bariş yalanlariyla ortadoguda huzuru bozan, ortaligi kann gölüne ceviren, ve dünyanin en güzel canlilarini yani cocuklarimizin katili ABD, Israil ve beraberindeki yalaka emperyalist devletleri, eline aldigi silahlarla kendini bir bok sanan ve bu silahlari masumlari öldürmek icin kullanan beyinsiz ve cesaretsiz adamlari daha dogrusu piyonlari kuklalari kiniyorum. Gücünüz bu dünyayi bozmaya yetmeyecek.

Yolcu yolunda … Mozart beni cagiriyor…

24 agustos 2010 heidelberg