- 1723 Okunma
- 0 Yorum
- 0 Beğeni
26 AĞUSTOS NEDİR?
Milletlerin ve devletlerin yaşamlarında bazı zamanlar ve bazı olaylar vardır ki,hayati öneme haizdirler.Mazi,hal ve istikbal köprülerini sağlam tesis eden milletlerin çağdaş bir yapıya kavuşarak,gelişip yükselecekleri ve varlıklarını ilanihaye devam ettirecekleri tabiidir.
26 Ağustos 1071 Malazgirt zaferi ile 26 Ağustos 1922’de başlayıp 30 Ağustos zaferi ile neticelenen Büyük taarruz, tarihimizin seyrini değiştiren olaylardandır.
26 Ağustos 1071; Feth-i Mübin’in müjdesi, Anadolu’yu yurt edinmenin ve vatan sevgisinin bir ifadesidir.
26 Ağustos 1922 ise; Anadolu’nun sonsuza dek Türk yurdu kalacağını,dünyaya ilan eden bir milletin gür sesi ve fırtına olup düşmanı denize döken kuvvetli nefesidir.
Aslında Ağustos ayının her günü Türk zaferleriyle doludur.Tarihin en kesin neticeli ve iki saatlik meydan savaşı olan “Mohaç” ile,Ertuğrul Gazi’ye Bizans sınırında bir dirlik verilmesine sebep olan “Yassı Çemen” savaşı da Ağustos zaferlerindendir.
Bütün zaferlerimizde olduğu gibi,Ağustos zaferlerimizin temelinde yatan neden de,bizdeki vatan sevgisidir.Bilindiği üzre bizde vatan kutsaldır.Çünkü hadiste vatan sevgisinin imandan geldiği ifade edilir.Hatta vatan namus olarak telakki edilir.Onun için ona kem bakan gözler oyulur,ona uzanan eller kırılır. Atatürk’ün veciz ifadesiyle “Vatanın her karış toprağı vatandaşın kanıyla sulanmadıkça terk olunamaz”ilkesi kanun kabul edilir. Bu bağlamda Napolyon da der ki: “İnsanları yücelten iki büyük meziyet vardır.Erkeğin cesur, kadının namuslu olması…Bu iki meziyetin yanında hem kadını hem de erkeği şereflendiren iki fazilet vardır.İcabında tereddütsüz canını feda edebilecek kadar vatanına bağlı olmak.İşte Türkler bu meziyetlere ve fazilete sahip kahramanlardır.Bundan dolayıdırki,Türkler öldürülebilir lakin mağlup edilemezler.”
Eskiden Türk ordusu İlkbaharda sefere çıkar,genellikle Ağustos ayında düşmanla karşılaşır ve kısa sürede zaferi kazanarak kıştan önce geri dönerdi. İşte bu sebepledir ki, Ağustos ayı zaferler ayı olarak tarihimize geçmiştir.
Tarihimizde önemli bir yer tutan Ağustos zaferlerimizin anlamını düşünerek tümünü 26 Ağustos’un içinde toplayıp özet olarak sunmak gerekirse, şu yorumları ve neticeleri ortaya çıkarmak mümkündür:
26 Ağustos;Bizans’ın kalesine atılan bir gol,Altaylardan Viyana’ya uzanan bir yol ve “Ordular ilk hedefiniz Akdenizdir.İleri!”diye kalkan bir koldur.
26Ağustos;Malazgirtte kükreyen Alparslan’dır.Surlara bayrak asan Ulubatlı Hasandır.Dumlupınarda Başkomutan,Çanakkale’de patlayan volkan,Sakarya’da akan alkan ve yurdunu alçaklara çiğnetmemek için toprak altında kefensiz yatandır.
26 Ağustos;Ünü şahikalara yükselmiş kahramanlık destanları hayranlıkla dinlenen muzaffer bir ordunun ,her zaferin yadedilişinde inleyen bir Anadolu’nun ,Hak’kı,haklıyı ve mazlumu kaldırıp,zulmü çiğneyen bir milletin yükselişidir.
26 Ağustos;Türk’ün kendine güveni olan değişmez bir kanaat,düşmanın üzerine uçmak için takınılan bir çift kanat ve harp meydanlarında icra edilen üstün bir sanattır.
26 Ağustos;Şehadetleri dinin temeli olan ezanlarımızın gür sesi,bağımsızlığımızın sembolü istiklal marşımızın bestesi ve milletimizin neşesidir.
26 Ağustos;Bize açılan saadet kapısı,İstanbul’un fethedilmesine zemin oluşturan fethin altyapısı ve ebedi olarak Türk yurdu kalacağını tescil eden cennet Anadolumuzun tapusudur.
26 Ağustos;İlelebed üzerinde yaşayacağımız yurt ülküsü,İlây-I Kelimetullah uğrundaki bir milletin zevkli çilesi,kahramanlık tarihimizin öyküsü,uğrunda seve seve can verilen yurdumuzun süsü ve bağımsızlığımızın ölçüsüdür.
26 Ağustos;Attığını vuran,tuttuğunu koparan bir bilek,esareti,korkuyu ve tembelliği lügatından silen bir yürektir.
26 Ağustos;”Ya istiklal,ya ölüm” parolasıyla cepheden cepheye koşan bir vatandaş,“O ruku olmasa dünyada eğilmez başlar” mısrasında ifadesini bulan onurlu bir baş ve bu cennet vatan için verilen kutsal bir savaştır.
26 Ağustos;Ne doğuda Çin seddinin,ne kuzeyde buzulların,ne güneydeki çöllerin,ne de batıdaki kuvvetli orduların hızını kesemediği coşkulu bir sel,kılıcı ve kalemiyle yiğitliğini tarihe altın harflerle yazan mutlu bir eldir.
26 Ağustos;Maziyi âtiye bağlayan kuvvetli bir bağ,uygarlık yolunda başkalarının hayalinin dahi ulaşamadığı görkemli bir dağ ve Türk toplumunun önüne aydınlık ufuklar açan bir çağdır.
Ağustos zaferlerimiz ve 30 Ağustos Zafer Bayramı kutlu olsun…
Mustafa Turan (Tarihçi-Yazar)
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.