- 935 Okunma
- 8 Yorum
- 0 Beğeni
Jİ BO MİN NEKUJE! Jİ BO MİN NEMİRE ! - BENİM İÇİN ÖLME ! BENİM İÇİN ÖLDÜRME !
Söze nereden başlayayım bilemiyorum.
Önce Şırnak- Uludere olayından başlayalım olmazsa.
Üzerinden henüz bir yıl bile geçmedi. 28 Aralık 2011 akşamı Türk F- 16 Savaş Uçakları Irak’tan Türkiye sınırına giren 35 kişilik bir kafileyi bombalarla yok etti. Bunlardan 34 ü öldü bir kişi ise yaralı olarak kurtuldu. Hepimizin bildiği malum olay…
Hemen ertesi günü çöktük klavyalerimizin başına…Kimimiz ‘’Devlet haklı…O yol teröristlerin kullandıkları bir yoldu…O grup terörist de olabilirdi..Hem o adamlar ( Ki çoğu çocuk denilecek yaştalar ) terörist olsaydı ne olacaktı? Canım terörist değilseler bile kaçakçıydılar. Kaçakçılık da bir suçtur.Adamların kaçakçıkla elde ettiği her kuruş teröristlere gidiyor dolayısıyla iyi oldu boşver.’’ dedi..Kimimiz ‘’ Bu bir katliamdır..Devlet terörist ile kaçakçıyı ayıramaz mı? Kaçaçılığın cezası uçaklarla bombalanmak mıdır? Bu nasıl istihbarat, bu nasıl ordu,bu nasıl iş? ‘’ dedi.
Daha sonraları o olayda öldürülenlerin cenaze törenleri yapıldı. Bu esnada bazı tabutların üzerine pkk terör örgütünün simgesi olan paçavralar örtüldü..Cenazeler o şekilde taşındı. Yine çöktük klavyelerin başına. Kimimiz ‘’Gördünüz mü bakın adamlar teröristmiş. Terörist bayrağı örtülmüş tabutlarla taşındılar ‘’ dedi…Kimimiz de o olayda ölenlerden birinin babasının ‘ Evladımın tabutu üzerine örgüt bayrağı astılar. Ciğerim yanıyor…Devlet bizi burada yalnız bıraktı. ‘’ sözlerini ele alarak öldürülenlerin terör örgütü ile bağlantısı olmayan insanlar olduğunu ispatlamaya çalıştı.
Uludere olayı daha sonra öyle platformlara taşındı ki akıllara zarar. ‘’ Her kürtaj bir Uludere olayıdır’’ diyenlere karşı ‘’ Kürtaj hak, Uludere katliamdır ‘’ tartışmaları bile yaşandı bu ülkede. Uludere olayı vagina muhabbetlerine karıştırılmaya başlandı.
Hiç kimse Uluderede 16 yaşındaki çocuğa bomba atan askeri uçak personelenin daha sora yaşadığı ruhsal travmayı da görmedi o on altı yaşındaki çocuğun annesini feryatlarını, ahlarını da duymadı.
Aradan tam tamına sekiz ay geçti. 22 Ağustos 2012 de yine Uludere’de bu kez bir trafik kazası yaşandı. Bu kazada dokuz asker ve bir korucu şehit oldu.
O on altı yaşındaki çocuğun annesi sekiz ay sonra bu gün yine televizyon haberlerindeydi. Diğer öldürülen çocukların anneleri babaları da oradaydı ama en çok onun söyledikleri, yaşadıkları dikkat çekiciydi.
Belki seyrettiniz, belki duydunuz ..Belki de o sırada çok daha mühim işleriniz vardı haberiniz olmadı. Ben bir kez daha yazıyorum.
Uludere’nin Gülyazı Köyü’nde minibüsün şarampole devrilmesi sonucu 9 asker ve 1 köy korucusunun şehit olduğu kazada, olay yerine giden köylüler aracın içindeki askerleri çıkarmak için büyük çaba harcadı.
Kazazedelere yardıma koşanlar arasında yer alan, Uludere Katliamı’nda Uludere’nin Irak sınırındaki hava operasyonda ölen 34 kişi içinde oğlu Yüksel Ürek de bulunan Emine Ürek, ağır yaralı bir askerin, ‘anne’ diye yardım istediğini gördüğü anda ölen oğlunu hatırladığını belirterek şunları anlattı:
“Bizler o askerleri yerde, kanlar içinde gördüğümüzde yüreğimiz yandı. Bizim çocuklarımızın cenazeleri gözümüzün önüne geldi. Çok sayıda asker yaşamını yitirdi. Oğlum için canım nasıl yandıysa, o askerler içinde aynı şekilde yüreğim yandı. Bir asker ‘annem beni kurtar’ diye bağırdı. Ben onun elini tuttum ve sıktım. Başını dizime koydum, Yardım gelene kadar kurtulması için dua ettim.Ona da Kurtulması için dua etmesini söyledim. O asker yaralı şekilde kurtuldu sanırım.[ Maalesef kurtulamadı] Bizim çocuklarımız bombalandığı zaman yardımımıza gelmediler ama bizler onların yardımına koştuk. Bizimki anne yüreği.”
Daha sonra o askerin ölüm haberini alan Emine Ürek’in sözleri en taş kalplileri bile ağlatacak türden: ‘’ Uludere’de ikinci evladımı da kaybettim’’
Televizyonda Emine Ürek’i seyrederken ve dinlerken bir an için onun yerine koydum kendimi. Acaba benim on altı yaşındaki bir evladım haklı ya da haksız sebeplerle devletin askeri tarafından öldürülmüş olsaydı olayın üzerinden daha bir sene bile geçmeden son nefesini vermek üzere olan bir askerin elini elime alıp başını dizime koyar ve onun sağ salim kurtulması için dua eder miydim? Çok çok zor bir soru. Ama sanırım etmezdim. En iyi ihtimalle son deminde dudaklarına bir kaç damla su verirdim ama bir baba şefkati ile değil. ‘’Haydi yine insanlık bende kalsın ‘’ diyerek.
Bir zamanlar bu terör, bu vahşet ve katliam nasıl biter sorusunun cevabı olarak ‘’ Terörü ancak ve ancak anneler bitirir. Türk anneleri ‘’Dur yeter’’, Kürt anneleri ‘’
Ji Bo Min Nekuje! Ji Bo Min Nemire’’ diye haykırmadıkça da bu terör bitmez demiştim.
Emine Ürek bizlere bir kez daha gösterdi ki özellikle Kürt anneler ‘’ Ji Bo Min Nekuje! Ji Bo Min Nemire—Benim için ölme, benim için öldürme.’’ diye haykırmadıkça bu terörün biteceği yok.
Kim ne derse desin, nasıl yorumlarsa yorumlasın. Ben kocamam harflerle yazıyorum: ‘’ ALLAH SENDEN RAZI OLSUN EMİNE ÜREK…ELLERİNDEN ÖPTÜM ‘’
YORUMLAR
hocam güzel paylaşımdı bende o emine anneni ellerinden öpüyorum burdan saygılarımı iletiyorum emine analar sayesinde bu katliamların duracağına inananlardanım saygılarımla selamlar
sami biberoğulları
Selam ve sevgilerimle.
sami biberoğulları
Selam ve saygılarımla.
Sami Öğretmenim, Anne olarak ben de o annenin yaptığını yapardım.
Oğlum bu ülkenin hainlerinin gidip geldiği bir bölgede öldürüldü ise, değil terör kaçakcılıktan ki oda suç, Yinede yapardım. Bizde bir laf vardı önceden ben anne ve anneannelerimizden duymuştum. (Devletin kestiği parmak acımaz) diye. Ama gerçekten adil ve güvenilir bir devlet adamlarıı ve onların yönetiminde olan bir Devlet dir kastettiğimde.
Siz ki Çok kıvrak bir zekaya sahipsiniz ve Bu yazıdaki Olayın özünüde güzel dile getirmişsiniz ama bir eksikle. O annenin yerinde olmadığınıza sevindim ben.
Unutmayın ki Kinci olmadık hiç eğer kinci olsaydı Mehmetciğin annesi şimdiye kadar bu ülkede düşman sevindirecek olaylar çoktan başlamış olurdu. Değil mi?
Selamlar Öğretmenime.
sami biberoğulları
Ben kendimi o anne yerine koydum diye başlayan satırlarımda olaya bir erkek gözü ile bakmıştım. Ayrıca öyle bir olaya uzaktan bakan birinin durumu ile bizzat yaşayan birinin ruh hali elbette farklı olur. Haa bir de anne yüreği elbette ki erkek yüreğinden çok daha farklı atar.
Kesin olan bir şey varsa arkamı dönüp gitmezdim.
Çok güzel ifade etmişsin. Çok şükür kinci olmadık..Çok şükür.
Selam ve sevgilerimle.
Bir anne gibi düşünemiyor babalar ve birbirini öldürüyor. Katılaşmış yürekleri, savaşlar bitmiyor.
Sınırda öldürülen kişilere ve kandırılan teröristlere ve askerlere aynı oranda üzülüyorum.
Karşımda her şeyden önce bir insan görüyorum. Bir çocuk, bir asker, bir terörist değil.
Benim için ölme, benim için öldürmeyi erkekler de söylemeli, dinlemeli.
Tebrikler, insani bir yazı olmuş..
selâm ve saygılar..
sami biberoğulları
Selam ve sevgilerimle.
güneydoğudaki insanlar niye terör örggütünün arkasından koşuyor sanıyorsunuz? onları çok sevdikleri için mi ? cahilliklerinden mi? yanılıyorsunuz. eğer bugün bu ülkede yüzlerce kişi onların ardında koşuyorsa bunda kürtlere yapılan haksızlıkların cahillikten daha çok payı var. hiç gelip gördünüz mü buradaki insanları. örgütün ardında koşuyorlar ama bi çoğu türk insanına karşı çok saygılı. oysa istanbul sokaklarında yürürken kötü giyimli birini görünce aynı kürtlere benziyor deniliyor. gelin görün kürtler daha sonra basın eleştirilerinizi. her kürt kürtçü değil!! her kürt cahil değil!
sami biberoğulları
Öncelikle sayfama şeref verdiğin için çok teşekkür ederim.
Hemen şunu belirteyim: Ben baba tarafından Kürt kökenliyim. Karslıyız biz..Karsın Kağızmanından...Anne tarafından da lazım...Trabzon- Sürmeneli...Görüldüğü gibi bu ülkenin eti ve tırnağı olmuşuz ..Şimdi tırnağı etten koparmaya çalışıyorlar.
Oraları gördünüz mü sorusu sanırım bana sorulan bir soru değil. Çünkü ben oraların çocuğuyum zaten.Ayrıca Batman'da 6 sene görev yaptım ( Mecburi hizmet üç sene olduğu halde üç sene de ben ilave ettim üzerine..Hemen kaçayım diye bakmadım )
Terör örgütüne katılımların daha çok kürt halkına yapılan haksızlıklardan kaynaklandığını yazmışsın. Bu ülkede o bahsetiğin haksızlıklar senelerdir tüm halka yapılıyor. Ama hiç bir halk kürtlerin yaşadıkları petrol bölgelerinde yaşamadığı için şer odakları o halklar üzerinde çalışmıyor..Direkt Kürtler üzerinde yapıyor çalışmalarını.
Çok şükür ki kürtlerin çok büyük bir bölümü işin farkında...İşin farkında olmayanlar ise örgütün peşinde.
Tek üzüntüm benim de senin gibi bu olayda sapla samanın birbirine karıştırılmasıdır. Yani bazı kendini bilmezlerce her kürdün hain olarak görülmesidir...İnşallah bütün bunların üstesinden geleceğiz.
Selam ve sevgilerimle.
zzeynepp
Bir ara anneler kandile yürümüşlerdi diye hatırladım bu yazıyı okuyunca..yürümüşler di değil mi?düşüncelerinize yürekten katılıyor ve destekliyorm.. sevgiler saygılar..
sami biberoğulları
Annelerin Kandile yürüyüşü gibi bir olayı hatırlamıyorum . Ama yürünmeli bence.
Selam ve sevgilerimle.
İnsanımız hala o duygulara sahip ,iyi niyetimiz bozulmamış saf.Bu sözler gerçeği anlatıyor hiç bir art niyeti yok.
Tebrik ederim hocam saygılarımla.
sami biberoğulları
Rabbim bu Milletteki o birlik ve beraberlik duygusunu hiç bozmasın.
Selam ve sevgilerimle.
sami biberoğulları
Anne olmak farklı bir şey. Biiz babalar bunu çok anlayamıyoruz. Anlayamadığımız için dökülüyor bunca kan galiba.
Selam ve saygılarımla.