- 983 Okunma
- 1 Yorum
- 0 Beğeni
"KENDİNİ ATEŞLE" FAKAT YAKMA
Ruskin demiş ki; “Kitapları iki gruba ayırmak mümkündür. Günün kitapları ve her zamanın kitapları.”
Kitap okumayı sevmeyeniniz var mı? O halde kendinize uygun kitabı seçmediğinizi düşünürüm. Tavsiye üzerine dahi olsa ilgimi çekmeyen hiç bir kitabı sırf okumuş olmak için okumam. Bunun beni kitap okumaktan soğutacağına inanırım. Raflarda bu kadar çeşit kitap varken kendime uygun birkaç kitap her zaman muhakkak vardır.
Kitaplarımı paylaşmayı severim ama kütüphanemden eksilmemesi şartıyla. Bilirsiniz bazıları okumak için alır, birkaç hafta seyredip getirir.
Benimde başucu kitabım -ya da Ruskin’in deyişiyle- her zamanın kitapları diyebileceğim gün çok özel kitaplarım var. Başucu kitaplarımı paylaşmak günün kitaplarını paylaşmaktan zordur.
Şimdilerde listeme bir eser ismi daha ekledim. Yazarı Cengiz Erşahin. Kendisi biyografisinden öğrendiğim kadarıyla Avustralya doğumlu ve kişisel gelişim uzmanı. ODTÜ Metalurji Mühendisliği bölümü mezunu. Seminerlerini izleyememiş olsam da bir kitabını bile okumuş olmak beni fazlasıyla ateşledi.
“Kendini Ateşle” isimli eser, dokuz bölümden oluşan bir kitap. Okurken “Beni mi yazmış?” dediğiniz o kadar çok şey buluyorsunuz ki.
Daha önceki eserleri kaç baskı olmuş takip etmek zor ama elimdeki kitabı 272. Baskı. Genel olarak baskı sayısına aldanmam fakat bu sayı beni hiç şaşırtmadı.
Yazar “Düşüncelerinize dikkat edin, gerçekleşebilir” başlığı altında insanların bize fiziksel olarak zarar verebileceğini, paramızı ya da eşyamızı çalabileceklerini fakat hiçbir zaman düşüncelerimizi değiştiremeyeceklerini söyleyerek başlamış kitabına.
Bugüne kadar düşündüğünüz hangi şeyi yapmaya yeltenmediniz?
Okudukça yazarın verdiği örnekler, anlatılan hikâye ve öneriler, güldüren fıkra ve deneyimler bazen de ağlatan hikâyeler ile düşüncenin ne kadar önemli olduğunu bir kez daha anlıyorsunuz.
Cengiz Erşahin, kitabı büyük bir samimiyetle yazmış. Cesur olmamız gerektiğini, bu hayatın bizim olduğunu ve hayatımıza yön vermemiz gerektiğini tavsiye ederken bir dahi olduğumuzu ve geçmişimizi geride bırakmamız gerektiğini de hatırlatmış.
Sizin de hayatınızda şikâyet ettiğiniz her hangi bir nokta var mı? Bu kitabı okumanızı tavsiye ediyorum. İnanın hiçbir şikâyetiniz kalmadığı gibi kendinizi ateşlemiş olacaksınız.
Başarısızlık duygusunu hepimiz zaman zaman yaşıyoruz değil mi? Dün o duygular içerisindeyken o bölümü tekrar okudum. Başarısızlığın başarıya yaklaşma olduğunu anlatan örnekleri bana güç verdi.
Örneklerden birini sizlerle paylaşmak istiyorum;
“Thomas Edison tarihte en fazla başarısızlığa uğrayan ama aynı zamanda en büyük mucit. Sadece ampulü icat etme aşamasında bile 10.000’in üzerinde başarısızlığı vardı. O günün gazeteleri, Edison’un zamanını boşa harcadığını ve yapmaya çalıştığı şeyin imkânsız olduğunu yazıyordu.
5000 deneyden sonra genç bir gazeteci Edison’un yanına gelip, “Efendim, 5000 kez başarısız oldunuz, başka başarısızlıkları göze alacak mısınız?” diye sorar. Edison’un cevabı ise, “Ben başarısız olmadım, sadece ampulün nasıl çalışmayacağının 5000 yolunu buldum. Nasıl çalışacağına da 5000 adım yaklaştım,” olur.
Bizde bazı başarılar için -torpil- çalışmanın önüne geçiyor, yanılıyor muyum?
Bu tür gelişim kitaplarını fazlasıyla okumuş olabilirsiniz –ben de çok okudum- fakat bu kitap da -Yazarın İman Gücü de- beni ziyadesiyle etkiledi.
“Bazı şeyler kötü görünürken iyidir” başlığı altındaki tavsiyelerini tahmin edebildiğinizi sanıyorum. Gerçekten de bizden daha büyük bir güce güvenmemiz gerekiyor. Yoksa ne başarımızdan ne de hayattan bir tat alabiliriz.
Cengiz Erşahin’in bu kitabını Antakya Belediye Başkanı Lütfi Savaş bastırmış ve Belediyenin güzel bir hizmeti olarak okuyucusuyla buluşturmuş. Fakat yazarın kendi sitesine göz attığınızda bu kitabı almamak için hiçbir bahaneniz de olmayacak diye ümit ediyorum.
Yazıma V.Nabakov’un bir sözüyle son vermek istiyorum. Benden hatırlatması;
“Yatmadan önce okuyabileceğiniz iyi bir kitap ya da dergiye sahip olduğunuzu bilmek zevklerin en büyüğüdür.”
YORUMLAR
Kitaplar hakkıındaki görüşlerinizi taktir ediyorum.Bende kitaplarımdan ayrılamam.Onlarla daha sıcak ve samimi konuşurum.Onları da çok samimi bulurum.Kitap sevmeyen insanı sevmez.Tabiatı sevmez.Kitabı seven çok daha samimi ve candandır.
Kaleminiz daim olsun ....saygılarımla ...