- 704 Okunma
- 0 Yorum
- 0 Beğeni
utandım
Kendinden hiç söz etmemek çok soylu bir ikiyüzlülüktür.
Nietzsche
Filmlerde izlediğim o duygusal anlar hep burnunum direğini sızlatır. Sonra sorarım kendime gerçekliği var mı bunların? Böyle aşklar yaşanıyor mu? O meşhur çarpışma sahnesi, kitaplar elden düşer, göz göze gelinir vurgun yaşanır. Kendimi düşünüyorum o sahnede aşık olmazdım sanırım. Bu duygusuz olduğumdan değil, aşka da inanıyorum çok olmasa da. Sahilde bir araya gelip sarılan sevgililer altta yürek deşen bir fon müziği. Ne yapmalı izleyen? Filmden sonra oradaki kahraman olur bir süre, çok sürmez gerçek olmadığını filmlerdeki gibi yaşamadığını anlar. Sorun kimde aşkta mı sendemi?
Aşk bir kadının yaşamının tüm öyküsü, erkeğin ise yalnızca bir serüvenidir
Madame de Stael
Birde her şeyi akışına bırakalım yalanı vardı unuttum sanmayın. Kız ve erkek düşünme sonrasını bu anı yaşa der. Bu sadece sözcüklerde kalır. İlk öpüşme anı, ilk dokunmalar, ilk sevişme planları düşünülür. Belki de aşkı kusurlu kılan buydu,defosu aşkta değil de bizde. Hiçbir plan tutmaz aşkta, sözde geçmez. Ve o beynimizdeki dokunma sevişme dürtüsünden kurtulmak lazım, aşk cinsellik değildir, aşk dizkapaklarının titremesidir. Onu gördüğünden kekelemek o hep söylenen ve hiç yaşamadığım karnın karıncalanması sanırım. Aşkın ayaklarına kapanan o sevişme isteğine sağlam bir tekme atmalıyız. Çünkü ten tene deydi mi aşk çürüyordu. Ben aşkı çürütenlerdenim, hiç aşık olmadım desem hayatımdan geçen tüm kadınlara haksızlık etmiş olurum. Peki, bu kimin suçu? Seviyorum ve aşık oldum cümlelerini çok az kullandım. Kendimi ihbar ediyorum suçlu benim.
Asmalı mıyım kendimi,
Yüzüme mi tükürmeliyim? Bunu nasıl yapacağımı bir arkadaşım anlatmıştı…
Aşık olmayı mı denemeliyim.
Aşk denenir mi?
Tüm o izlediğim filmleri hafızamdan silip aşk yalan deyip kendimi iyimi hissetmeliyim.
Ben kötü bir adamım.
Serseriyim
Biraz haylaz.
Peki, ben bu kadar duygusuzken bu yazıları kime neden yazdım? Kendimi mi kandırdım? Ya da yazdıklarımın içi boş ruhsuz muydu?
Nasıl bir iğrençliktir bu.
Mevlana’nın, Yunus’un, Mecnun’un aşkına hep imrendim.
Ben aşık olamayanlardanım.
Kendimden utandım…
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.