BİR REKLAM
Dostum!..............
Hayatın reklamını yaptılar mı sana da? Dediler mi ne kadar çok şeye sahipsen o kadar çoksun? Sundular mı bolca seçenekleri? Seçebilmene yardım etmek için doğdu mu seçenek zincirleri? Kafan karışmadı mı hiç? Bu karışıklığı düzenleyebilmek için peşin mi davrandın yoksa taksitle mi? Pişmanlığını geri ödemeye gittiğinde yüzleri asıldı mı? Peki ya acılarının reklamını nasıl yaptılar? Her şey dahil tam mutluluk muydu vaatleri? Kandırıldığını hissedişlerin oldu mu? Olduysa nasıl davrandın? Hangisi daha az kandırır acaba diye faiz oranlarına mı baktın? Reklamların etkisiyle üzerine giydiğin elbise her zaman yakıştı mı? Dahası , orasını burasını çekiştirerek bedenine uysun diye ruhuna haksızlık yaptın mı? Nereden mi çıktı bu soru bombardımanı? Cevabını bildiğini düşünerek sana sormam hata mı?
Dostum!............
Susarak mı cevaplayacaksın beni? Gözlerimi kapadığımda göreceğim şeyler daha çok mu olacak? Vitrinde sergilenenlerin cazibesi ancak o zaman mı azalacak?
Dostum!............
Susuyorsan vardır bir anlamı? Ya sen de izledin aynı reklamları ya da sende bendensin. Hayatı, reklamların ardında izlemeyle yetinmeyecek kadar kendini sevensin. Bir gün hayatın anlamına dair reçete sunan reklam gösterilir mi? Ne dersin?
YORUMLAR
Geçenlerde izlediğim bir reklamda...Adamın biri motorsikletle geziyor.Yalnız başına yani bi akşam vakti.Derken bi bakıyor bir başkası (altında ...... marka arabası olan)sevgilisiyle vedalaşıyor.Derken adamımız aynı sahneye bir kaç kez daha tanık olunca (yani bu marka arabaya sahip olanların hepsinin bir bayan arkadaşı olduğunu görünce) aklına dahiyane bir fikir geliyor ve...Arabanın reklamının olduğu panodan resmini kesip,sanki bir arabayı sürüyormuş gibi yanında taşıyor.Ve ilk durduğu kırmızı ışıkta yanına gelen bir bayan sürücü, reklam kahramanımızı dikkatle süzüyor.Yani...Verilen mesaj şu:"Bu arabadan alırsan bir kızarkadaşın olur!"
Ne kadar üzücü değil mi?Yani...Motorsikletle gezmenin o doyumsuz keyfini bir kenara bırakın...Hangi aklıbaşında ve bekar erkek o özgürlük duygusunu satıp yerine bir araba alır ki?Ya da şöyle diyelim:Kim bize illaki yalnız olmamamız gerektiğini dikte edebilir?Tabi ki:Reklam sektörü!
Günümüz dünyasında insanları insan yapan şeyin markalar olduğuna dair inanç o kadar kuvvetlendi ki bu YORUMUN sahibi bile belki farkında olmadan bu hegomonyaya alet oluyor.Ama kabul etmekte gerekir ki...Hiçbir aklıbaşında adam bir reklamdan yola çıkıp bir ürünü sırf o reklamda verilen mesajdan dolayı almaz.Ama ya farkında olmadan bilinçaltımıza pompalanan fikirler?O da başka bir YORUMDA ele alınabilir belki...
Bu arada bu yazı daha çok kadınlara hitap eden bir yazı gibiydi ama yine de yorumumu eklemek istedim...
Erkan Ünlü tarafından 2/19/2008 9:49:56 PM zamanında düzenlenmiştir.
Yalan olan dünya ya da hayat değilmiş, insanlarmış... Ben demiyorum öyle diyorlar... Ama bence yalan olan reklamlar... Hoş reklamları yapanlar da insanlar olduğuna göre sonuç aynı yere çıkıyor...
Yazmışsınız ya,
Hayatı, reklamların ardında izlemeyle yetinmeyecek kadar kendimi sevenlerdenim ben... Herkese de tavsiye ederim...
Biliyorum hayat çok zor ama ben de kolay biri sayılmam {Bu da beni reklamım gibi oldu :) }
Ellerine sağlık ablacım,gene çok anlamlı bir yazıydı...
Reklama aldanan mirasyediler çok hayatta.
30 yaşıma kadar bende onlardandım.
Her kadını annem gibi sabırlı ve sadık
Her adamı da babam gibi akıllı ve mütevazi sanırdım.
Her yaşlıyıda HACI DEDE veya HACI NİNE sanırdım.
Reklamlara aldanmamak gerek
Tefecileri YARDIMSEVER
Şerefsiz aşağılıkları BEYEFENDİ diye pazarlıyorlar artık
Her şey o kadar karmakarışık hale geldiki, kavramlar o kadar karıştı ki gerçeği görebilmek gerçekten bir sanat.
Vel hasıl reklama aldanan çok, yalancı cennete talip çok.
YALANCI CENNET dostunu yarıyolda bırakanların yurdudur ama anlayana bilene görene tabiki.
Harika yazınız bana bunları düşündürdü çok sağolun tşk ederim.
Kendimle dertleştim yine
Bana hayatın reklamı yapılırken; mutluluğu başkalarını mutlu etmekte aramak öğretildi. Bu reçete hakikaten çok işime yaradı. Mutsuzsam o gün, bitkinsem; küçük bir çocuğu bir çikolata ile sevindirmek, yaşlı bir insana yardım etmek, birinin sıkıntısını paylaşmak gibi... O insanların gözlerindeki mutluluğu görmek, kendi sıkıntımı unutmama vesile oluyor. Güzel yazı idi. Kutlarım.