- 481 Okunma
- 0 Yorum
- 0 Beğeni
HAYATADIR ŞİTEMİ ŞU GARİBİN
HAYATADIR SİTEMİ ŞU GARİBİN
Sevgiden yoksun büyümüştü. Hiç sevilmemişti zaten. Daha doğduğu an “kışt” demişti annesi ona. “çık içimden.”
Her günü ıstırapla geçmişti. İki aylıkken sütten kesilmiş, üstelik “bir böbreği eksik.” denmişti. Her diyaliz makinesinden biraz kan geçirmişti. 4 yaşına geldiğinde başka bir böbrek verilmişti öbürünün yanına. Onda da sorun vardı: “böbrek içine büyük gelmişti.”
Okula başladığı ilk gün annesini istememişti. Çünkü annesi onu bırakıp gitmişti. Daha ikinci gün annesini görmüştü öğretmeninin gözlerinde. Koşup sarılmıştı tek bacağına öğretmeninin. Ve o an öğretmeninde ilk tokadı yemişti: “çekil oradan. Namussuz sapık.”
İlk defa yedinci sınıfta katıldığı bir yarışmada birinci olmuştu. Ödünü okul müdüründen almıştı. Bütün okul onu alkışlarken o “öğretmenine-annesine- bakamamıştı.”
Liseye başlarken henüz sakalları terlememişti. Üvey annesinin “yanlışlıkla” dıştan yamaladığı pantolonundan utanmış, bütün sınıf ona gülerken o “en arka sıraya oturmuştu.”
Pantolonunun yamasını söküp içten yamaladığı gün eline bir kâğıt vermiştiler. Kâğıt beşe katlanmıştı ve üstüne sigara “dağlanmıştı.”
Kâğıdı açıp okumuştu küçük bir çocuğun hevesiyle. Okulun en kaşar ve en güzel kızı ilan-ı aşk etmişti ona. Sevgilisinin elinden tutup koridorda yürürken pantolonu “içten yamalıydı.”
Daha ilişkisinin üçüncü günü sevgilisinin dudaklarında eriyip meme uçlarına üflerken kız bağırmıştı:”üflemeyeceksin aptal!”
Üniversiteye başlarken bir hayal kurmuştu. Evlenecekti güzel ama namuslu bir kadınla.
Üniversiteyi bitirip eve giderken sevincinden yerin dibine girmişti:”doktor olmuştu.”
Şimdi deniz kenarında oturmuş sahili izliyordu. Pantolonunun paçaları katlıydı ve kravatı cebinden sarkıyordu. Güneş batıyordu ve rengârenk ışıklar birbiriyle sevişiyordu. Kalktı ve suya doğru ilerledi. Güneşe gülümsedi ve “üfledi.”
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.