- 1047 Okunma
- 1 Yorum
- 0 Beğeni
Düş İnim'de Siz Yoktunuz
Tahta kurularının kapladığı bir yatakta uyuyabilmenin
sakıncalarını yaşadığım günlerde geceleri parmaklarımın arasında sarıya boyadığım tütünü koklayarak gökyüzünü izlemenin ne kadar dayanılmaz olduğunu duvardaki gölgemi azarlarken anlıyordum.
Her nefesin kendine can verdiğini ve her canın bir ruhu olduğunu çığlığımdaki yaraya hatırlattıp takvimlerin yaprağını daha gün başlamadan koparıyordum.
Dünya yuvarlak diyorlar "bana göre dikdört-gen!" maviyi sırf denize ya da gökyüzüne yakıştırmak hayalperestlikten başka birşey değildi. Kaderini süsleyip satan tacirlerin sepetinde incir çekirdeklerinin, çürük dişler arasında çiğnendikçe yutulmaya hazır bir lokmadan başka birşey olmadığı gibi. Oysa her lokmanın bir masalı vardır.
Meselâ;
Sadece sesini duymak yetmiyor kuşların...Kışı kovalayan, ilkbaharın saçlarını yeşil yapraklar tarıyor da ne oluyor sonları sonbaharda gelmiyor mu zavallıların. Kaderin alın yazısını silmek mümkün olsaydı önce geleceği silmek isterdim."Geçmişi tekrar etmemek için..." Ve günler beni ben günleri oyalarken
İyiliğin ne büyük kötülük olduğunu düşünüp kendimi sahtekâr ilan ediyordum.Cezam kendime susmak oluyordu...Susuyordum.
Düş inim’de sadece düşlerim vardı siz yoktunuz korkmayın...
Suskunluğumu, tavus kuşlarının yelpaze gibi açılan kanatlarına asıp izlemek kadar mühimdi düş kurmak.
Ölümün rengi siyah ve beyazdı.Hem asil hem de saf, katıksız.Yeni bir hayata başlarken götürebileceğimiz en güzel hediye bu renklerdi ve çimen yeşiline değişmiyordum ateşin kırmızısını.
"Düş inim’de sadece ben vardım siz yoktunuz darılmayın..."
Acayip bir gülümseme vardı yüzüme yakışan dudak aralarımda çığlıklarım uyandıkça, kül olan kelimeleri yoklayan...Sus diyordum sesime sus! Suskunluğunu tut ve bekle. Bekliyordum...
Düş inim’de sadece siz yoktunuz anlayın....
Gözlerimi acıtan sigara dumanlarına küfredip kıvrılıyordum yatağa.
Dünya büyüyordu rüyalarımda.Gözlerim göğe asılıp kalıyordu ve ben güneşi avuçlarıma alacak kadar cesurdum. Bulutlara tekme atıp gülüyordum.Sonra komik palyaçolar gelip ellerimi bağlıyordu apansız uyanıyordum ... Düş inim’den.
*******************************NOS*******************************
Nurcan TALAY
18.08.2012
Saat:09:38