- 1891 Okunma
- 5 Yorum
- 0 Beğeni
"Çöp Kamyonu Kanunu"
Kadın taksiye binmiş, havaalanına gitmek istediğini söylemişti. Sağ şeritte yol alırken siyah bir araba park ettiği yerden aniden yola, önlerine çıktı. Şoför çarpmamak için sert şekilde frene bastı. Taksi kaydı, ama diğer arabaya çarpmaktan kıl payı kurtuldu. Siyah arabanın sürücüsü, camdan başını çıkarıp bağırmaya küfretmeye başladı. Taksi şoförü ise gayet sakin ona gülümsedi ve içten bir şekilde el salladı. Kadın u olanların şokunu yaşarken, taksi şoförünün tavrına daha da şaşırmıştı. Sordu :
-Neden böyle davrandınız? Adam neredeyse arabanızı mahvedip ikimizi de hastanelik edecekti.
Taksi şoförü gülümsemeye devam ederek:
- Çöp kamyonu kanunu, dedi.
Kadın:- Çöp kamyonu kanunu mu? Diye sordu. Anlamamıştı.
Şoför açıkladı:
- Pek çok insan, çöp kamyonu gibidir. Her tarafta içleri çöp dolu olarak dolaşıp kızgınlığı, öfkeyi ve hayal kırıklıklarını biriktiriyorlar. Ancak doldukça çöpleri bırakacak yere ihtiyaç duyuyorlar. Bu bazen ben, bazen de siz olabilirsiniz. Bu tavırlarını kişisel almayın. Sadece gülümseyin, onlar için iyi şeyler temenni edin. Ve yolunuza devam edin. Onların çöpünü alıp iş yerinize, evinize veya sokaktaki diğer insanlara dağıtmayın.
Başarılı insanlar, çöp kamyonlarının günlerini mahvetmesine ve ellerine geçirmesine izin vermezler. Hayat, sabahları pişmanlıklarla uyanmak için çok kısa. Dolayısıyla size iyi davranan insanları sevin. İyi davranmayanlar için güzel temennilerde bulunun. (yazı alıntıdır)
Bu sabah bu yazıyı okuduğumda binlerce çöp kamyonu ile hayatımı nasıl heder ettiğimi gördüm ve üzüldüm açıkçası. Başkalarının çöpleriyle kirletmişim, kelebek ömrü kadar kısa hayatımı. Belki de dünyayı bu kadar çekilmez kılan da hoşgörüden uzak bu çöp kamyonlarıdır. Ve içlerinde biriktirdikleri çöplerdir savaşları çıkaranlar. Her gittikleri yere içlerindeki kin, nefret, kızgınlık, hayal kırıklığı, umutsuzluk, sevgisizlik çöplerini dağıtarak dünyayı onlar kirletmiştir. Suç yalnızca onların değil tabi. Benim, bizlerin, tüm insanların. Onların çöplerini dağıtmalarına yardımcı olduğumuz için.
Her gün, her sabah çöp kamyonlarıyla karşılaşırız. Nasıl da önemseriz onları. Neden böyle yaptı, neden bunu söyledi, ben ona ne yaptım ki, çok sinirlendim valla… bitmez tükenmez serzenişlerle kirleniverir günümüz. Onlara çöplerinden kurtulmanın yollarını gösterip, gülümseyip geçmek nasıl da hafifletiverir yükümüzü. Bunu hiç denedim mi diye sordum kendi kendime. Hayır, ne yazık ki gülümseyip iyi temennilerde bulunmayı düşünmeden yüklenivermişim çöplerin hepsini. Hak etmeyenleri, gereğinden fazla önemseyerek. Ve aracılık etmişim farkına varmadan, çöplerin dağılmasına. İçten içe söylenerek, kızarak ama hep önemseyerek. Ne yazık değil mi, çöp kamyonları ele geçirmiş dünyamızı ya da bizim hayatımızı.
Şöyle bir düşündüm, yine bu sabah; selamlaşarak yola çıkmalı insan. Kuşlara, ağaçlara, çiçeklere, yağan yağmura, esen rüzgarı selamlamalı. Üstün Dökmen’in o şiirinde söylediği gibi, sonra çıkarıp aynayı kendini de selamlamalı. Bakın bu en önemlisi. Kendini önemsemeyen değerli bulmayan kişiler başkalarını hiç önemsemez. Oysa hak edenler önemsenmeli. Hatta bize selam vermeyenleri bile selamlamalıyız ki belki onlarda utanıp birine, birilerine “günaydın” derler. Ve zincirin halkaları çoğalır. Her halka sevgi, umut, hoşgörü zincirinin büyüyüp uzamasını sağlar.
Bütün çöp kamyonlarının çöplerinden kurtulmaları; sevgi, hoşgörü ve vefa duygularını kazanmalarını temenni ettikten sonra pişmanlıklar trenini son kez gardan uğurlamanın tam sırası. Her gün yeni başlangıçtır diyerek umutla açalım gözlerimizi. Yüreğimizi sevgiyle, hoşgörüyle dolduralım aldığımız ilk nefesle. Çöp yerine güzellikler dağıtalım ayak bastığımız her yere. Hatta uzaklara da gönderelim rüzgarlarla iyi dileklerimizi. Göreceğiz ki mutlu , huzurlu insanlar çoğaldıkça biz de daha mutlu daha huzurlu olacağız.
Elimize bir kutu boya alalım bu sabah. En sevdiğimiz renklerle boyayalım çöp kamyonlarını. Ve sevgiyle el sallayalım arkalarından.
Pişmanlıklardan uzak bir yaşam için merhaba dünya, merhaba sevgi, hoşgörü, huzur, mutluluk ve saygı….
YORUMLAR
Yaratıcımızın bize tüm yaratılanlardan daha çok değer verdiğini ve "yeryüzünün halifesi " yaptığını düşünür ve meleklerin bile bizim yaratılışımıza secde ettirildiğini bilerek yine "biz insanı en güzel şekilde yarattık"müjdesini Rabbimizin TİN SURESİ'nde bize anlatmasından sonra üzerimize düşen sorumlulukları yerine getirdiğimiz sürece sevgi pınarı oluruz ve sevgiyi gönülden gönüllere akıtırız diye düşündürdü satırlarınız.Fazla söze ne hacet bu yazıyı bir daha okuyalım yeter.Kaleminiz bu yoldan hiç ayrılmasın Efendim.Bizden de sana selam olsun.
Ne çakmişsek sevmeyi beceremediğimizden, ne çekmişsek dilimizdeki ,içimizdeki ÖNCE BEN EN SONUNA KADAR BEN zaman ve olanak olurtsa birazcıkta sen saçmalığını silemediğimizden değil miidir? Üstün Dikmen hocamız ne güzel söylemiş o sözü. Ben baştan sona düşünerek okudum bu düşünülesi yazıyı.Kutladım canı gönülden
Oysa hak edenler önemsenmeli. Hatta bize selam vermeyenleri bile selamlamalıyız ki belki onlarda utanıp birine, birilerine “günaydın” derler. Ve zincirin halkaları çoğalır. Her halka sevgi, umut, hoşgörü zincirinin büyüyüp uzamasını sağlar.....
Müthiş bir bakış açısı guzel bir anlatım,yüregine saglık,
sewgiyle kal üstadem..