- 593 Okunma
- 0 Yorum
- 0 Beğeni
5 Yılın Ardından
Tam beş yıl olmuştu memlekete gitmeyeli. Doğup, büyüdüğüm topraklara, ilk defa orada güldüğüm, ilk göz yaşımı orada döktüğüm topraklara,on iki yılımı geçirdiğim memleketime gitmeyeli tam beş yıl olmuştu. Bilecik’e geldiğimizde on iki yaşındaydım. Orada ki ortamı, arkadaşlarımı, evimizi, köyümü... Nasıl bırakıp geleceğimi düşünürken beş yıl geçmişti işte aradan. On yedi yaşında bir daha memleket topraklarına adım atmak nasip oldu. Heyecan verici bir yolculuğun ardından ayak basmıştım doğduğum topraklara. Aynı ülkenin sınırları içerisinde olmasına rağmen, bana ayrı bir dünyaya gelmişim hissini vermişti memleketim. Bütün sokaklar yine aynı, dükkanlar aynı, evler aynıydı. Ama insanlar, insanlar çok değişmişti. Bir süre doğduğum köyde yaşayınca herşeyin değiştiğini fark ettim.
Eskiden bütün aile ninemlerde toplanırdık. Çocuklar bahçede çılgınlar gibi oynar, çocuk sesleri evi büyüsü altına alırdı. Annem ve teyzelerimin muhabbeti bir çay eşliğinde sürüp giderdi. Ninem evde ki yastıkları top niyetine oynadığımız için bize kızardı. Akşam olunca kimse evine dönmek istemez, herkes bu büyünün devam etmesini isterdi. Ama şimdi, şimdi fark ettim ki beş yıl çok şeyler almış bizden. Ninem ölmüştü, kuzenlerimin çoğu üniversite kazanmış, farklı illere dağılmışlardı. Dedem iyice yaşlanmış, konuşulanları zor duyar hale gelmişti. Yine küçükken oturduğum sandalyeye oturdum. Ama bu sefer sessiz sedasız bir ortam eşliğinde, iftar vaktinin gelmesini bekliyordum yalnız başıma. Nerde o eski ramazanlar, nerde o eski çocuk sesleri, ninem nerdeydi? Oturduğumuz mahalleye gittim. Orda da kimse kalmamıştı. Eskiden şen şakrak olan bu mahalle büyük bir sessizliğe bürünmüştü. Beraber misket oynadığım arkadaşlarım, dışarıya bile çıkmaz duruma gelmiş, farklı emeller peşinde hayatlarını sürdürmeye çalışıyorlardı.
Şimdi anlıyorum ki: Çocukluk, işte o dönem, belki de yaşamın en heyecanlı, mutlu, saf günleriydi. Şimdi o günlere dönebilmek için neler vermezdim ki. İnsan hep elindekini kaybedince değerini anlıyor. Keşke demeyi hiç sevmem ama, keşke çocukluğumun tadını doyasıya çıkarabilseydim. Bol bol komşunun camını kırıp, hep oyun oynasaydım, hayatın acılarıyla tanışacağını kestiremiyor insan.
5 yıl bana çok ağır bir şekilde koymuştu. Acaba bi 5 yıl sonra daha neler değişecek hayatta?
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.