- 1275 Okunma
- 0 Yorum
- 0 Beğeni
Şiir Nedir?..
Yazılan her şiir zaman içerisinde uzun bir yolculuğa çıkar!..
Yolculuk; sonsuz..,zaman ise; an be an değişken olur bu seyahatte. Özgür ve bağımsızdırlar.
Minnetleri yoktur kimseye.Hiç kimseye yazılmadığı gibi, herkese de yazıldığı bilinir!..Çoğalma ve kendini paralel evrenin dışına bile atabilme kabiliyetleri de vardır.Kopyalayabilirler kendilerini.Yeniden dirilme yetenekleri de vardır.Tohum gibidirler, öylesine ölmüş gibi beklerler de bazen.Numaracıdırlar yani..Kimi veya kimilerinin yüreğine girecekleri belli değildir!.Bazen gönüllü olup hapis kalırlar yıllarca..Çıkmak istemezler..Mutlu yada mutsuzluk değildir tasaları...’Kal’ denilmiştir sadece.Koşula bağlı olamazlar!..Kalırlar.İtaatkardırlar..
Bazen de asidirler..Yıkar,yeniden yapabilirler.Devrimler yaratırlar,adları her yere yazılır,kazılır..
Bazen de yıkıcıdırlar!..Önüne geleni silip süpürebilirler..Umurları da değildir neden sonuç ilişkileri..
Bazen; akıl olup önümüzden giderken,bazen de yürek olup geride kalmayı tercih edebilirler!..Bazen de ne akıl, ne de yürektirler!..Hiç bir tanım onlara uymadığı gibi her tanımı da kapsayabilirler!..
Zaman içerisinde farklı anlamlara büründükleri gibi,ketumluklarından hiçbir bürünmeyi kabul de etmeyebilirler!..
Bazen eksiltilebilir,bazen de çoğaltılabilirler!..Herkes ama herkes ölebilir ama onlar hep diridirler!..
Güzeli,çirkini yoktur!..En güzel iken en çirkin,en çirkin iken en güzeli de olabilirler!..Ne güzel ne de çirkin olmadıkları gibi, bu gibi kavramların da dışında da olabilirler!..
Bazen en başta,bazen de en sonda olabilirler!.Her yere sığdırılabildikleri gibi, hiçbir yere de sığdırılamayabilirler!..
Küçücük kaldıklarını sandığınız bir anda kocaman olabildikleri gibi,kocaman sandığınız bir anda da küçücük kalabilirler!..
Her türlü cinsel kimliğe sahiptirler!..Hiç bir cinsel kimliği de kabul etmeyebilirler!..
Göz olabilir,kaş olabilir,kurt ya da kuş olabilirler!..Börtü böcek olabildikleri gibi bunların dışında da kalabilirler!..
Ruh olur,beden olurlar.Söz olur,güz olur,yaz olur,kış olurlar!.İlkbahar olabilirler!..Ya da hiç biri bile değildirler!..
Cennetten kaçtıkları da olur ,cehenneme de girdikleri..Ya da ne cennet ne cehennem dir istedikleri..
Yalancıdırlar,dürüstlüğe de inanır gibi yaparlar!..Ya da dürüsttürler hep yalan söylerler!..Ne yalana aittirler ne de dürüstlüğe!..
Geçici olabildikleri oranda kalıcı,kalıcı oldukları oranda da geçicidirler!..
Bu ve ya buna benzer şeyleri çoğaltıp,eksiltebilirsiniz şiir için..
Şiir böyle bir şeydir!..Bazen şiirdirler bazen de değil!..
Şiiri yazarken onların sonu başı olmayan ve her daim taze olan bir yolculuğa çıkacağını,bazen her an dönüp gelecekken,bazen de hiç dönmeyeceğini bilmemiz gerektiğine inanıyorum.Her daim bizim olduğunu sanırken hiçbir zaman da bize ait olmadığını bilmemiz gerektiğine inanıyorum!.
Şiirin kapatıldığında ölü olduğunu,açıldığında da yeniden diri olduğunu bilmemiz gerektiğini düşünüyorum.’Kapak açılır ve kurulur her şey yeniden.Kapanır kapak her şey kaybolur eskiden!’
Siz şiir yazdığınızı sanırsınız aslında dolanırsınız tüm kainatı,siz şiir yazdığınızı sanırsınız haps olursunuz tüm kainata..
Bazen anlattıklarınız olursunuz,bazen de anlatamadıklarınız olur!..Bir pirenin ağzındaki olursunuz bazen,bazen de atomunun yedi kat içinde!..
Ölüler dirilir,diriler ölür!..Diriler dirilir,ölüler yeniden ölür!Şiir böyle komik,böyle dramatiktir!..
Biri şiirle gelir size,biri şiirle gider!Biri şiire gelir,biri şiire gider!..Anladım derken anlamadığınızı,anlamadım derken anladığınızı anlarsınız şiirde!..
Şiir bir tesadüf olur,tesadüf de bazen bir şiir!..
Şiir böylesine karışık,böylesine de açıktır!..Kişiye göre değişir,kişi şiire göre de değişir!..
Ne kadar zıtlıklar varsa o kadar paralellikler,ne kadar paralellikler varsa o kadar da zıtlıklar vardır şiirde.Şiir aslında ne zıtlıktır,ne de paralellik!..
Anabel lee’nin mezarı hala o bilinmeyen deniz ülkesinde dururken,elini tuttuğunuz sevgilinin,annenin,,ölümcül hastanın adı aslında farkında olmasanız da Anabel lee’dir..
Sallanınca yapraklar ağaçlarda,başınızda alemlerin sarhoşluğu olsa da kapayınca gözlerinizi New York’ta aslında İstanbul’dur dinlediğiniz!..
En güzel komşunuza aşık olduğunuz da adı; Sibel,Fatma,Arzu ya da Songül değildir karşıdan gülümseyen dir Fahriye abla!..
Amasya da otursanız karşınızda koca bir dağ..Önünüzdeki zeytin ağaçları ve arkasındaki ’yar’ dır kara saplı hançerini sinenize saplayan!..Siz sevda dersiniz şiir olur koca bir hışım!..
Pikniğe gitseniz, mavi gözlü bir dev olsanız, seveceğiniz minnacık bir kadındır! Ve en güzel aşktır henüz yaşamadığınız!..
Siz terk etseniz bilmem kaçıncı aşkınızı ,terk etmedi sevdan beni misali kuru soğan götüreceksiniz uçurtmaların vurulamayacağı yerlere!..
Aç kaldığınız da ,gecenin hain ve çıplak olduğunda ne hasta bekleyecek sabahı,ne de ölüyü mezar,ne de şeytanınız günahı, sizin beklediğiniz kadar!..
Bazen vergi memuruna isyan edeceksiniz ya da karınıza; Allah’ım saksılarda hep aynı karanfiller açıyor,neden ben bir kere doğuyorum diyeceksiniz şafak türküsüne aldırmadan..
Şaçlarınıza yıldız lar düşecek koparamayacaksınız,belik belik saçlarının örgüsü deyip Mihriban’a sitem bile edeceksiniz aşkı kağıda yazamadığınız hallerde..
Kimi zaman sığınacaksınız kara topraklara kimin sadık yari olduğunu anlayacaksınız Merdo’ya isyan haliniz olacak, gelme demedim mi Merdo..Merdo..diyeceksiniz
İlim ilim bilmektir,ilim kendin bilmektir,sen kendini bilmezsen ya nice okumaktır deyip oradaki uzakta olan köye gitmesek de görmesek de bizim köyümüzdür diyeceksin!
Vurulup tertemiz alnından tertemiz yatan şehitlerin cenazelerinde bir hilalin uğruna ne güneşlerin battığını görecek ve dört nala gelip uzak Asya’dan Akdeniz’ e bir kısrak başı gibi uzanan bu memleket bizim..diyeceksin.
Kim olursan ol,ister put perest, ister Mecusi yine gel derken kapasın el kapıları,bir daha açılmasın bu davet bizim..diyeceksin
Olmasa mektupların,yazdıkların olmazsa kim inanacak sevgilin olduğuna? Bırak bana anlatma diyecek,sararıp dökülmeden öce kızaran yapraklar şan verecek ortalığa bütün bir sonbahar!..Bileceksin.
Aşkı kağıda yazamayacaksın, Mihriban’a kızacaksın! Bir de bakmışsın fabrikada tütün saran bir kadına aşık olacaksın sanki kendin içer gibi içeceksin..
Odan bir türlü kireç tutmayacak,sevdan da başından hiç gitmeyecek sarılıp yatmayınca diyeceksin ama ne kadar yalansız yaşarsak o kadar iyi deyip, çöpçülerin elleri ile okşayacaksın,ben ne kadınlar sevdim aslında yoktular diyeceksin o maskeli balolarda ve sahte yüzler de!..Ya içindesin ya da dışında kalacaksın,kalbin içindeyse dışında hiçbir zaman yer alamayacaksın!..
Bazen aşkın alacak senden seni,ağlama gözlerim Mevla’m kerimdir diyeceksin!.Delikli demir çıkınca, mertliğini yere serip bozacaksın!Hararet nardadır sacda değil,keramet baştadır taçta değil,her ne arar isen kendinde ara,Kudüs’te,Mekke’de ,Hac’ta değil diyeceksin!..
İşte böyle dir bizim sevdamız dostlar.
Şiir her şeydir,hiçbir şey değil!!..
Dursun Akbalık
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.