KALEMİME MÜREKKEP AKTIKÇA
Uzun zaman oldu kalemimle dertleşmeyeli.Aslında ne ben,ne de o alışkın değildi böyle uzun ayrılıklara.Ama her nedense bu diyara geldiğimden beri bir-iki kısa sohbet dışında görüşemedik.Oysa bu şehir öylesine güzel,öylesine büyüleyici bir yer ki,hiç yazmayan insanın bile şair veya yazar olası gelir.Gel gelelim durum böyle iken bizi bu kadar uzun süre hasrette bırakan sebep nedir diye sorası geliyor insanın.Mazeret sıralamak dünyanın en kolay işlerinden biri.Lakin sağlıklı bir düşünce ve derin bir murakabe sonucu gerçek sebebi bulmak hiç de zor değil.
Ortaya çıkan gerçek sonuç,sadece ve sadece “tembellik”.Bunun devamında okumama,düşünmeme,değerlendirme yapmama,fikir yürütmeme ve neticede “vurdumduymazlık”denilen bir illet tarafından çepeçevre kuşatılma.Kalbe kan taşıyan damarlarda bir rahatsızlık olmasa da,hassasiyet taşıyan,duygu taşıyan,his taşıyan damarlarda zikrettiğim sebeplerden kaynaklanan bir tıkanıklık ve tedavi yoluna gidilmediği takdirde insaniyet namına bir manevi krize maruz kalma.Ne kötü,ne hazin bir sondur ki bu,sizin dışınızda gelişen hiçbir iyi ya da kötü hadiseler sizi ilgilendirmez,yüreğinizde en ufak bir sevinç,üzüntü,korku ve heyecan duyulmaz.En orijinal olaylar bile sadece “sıradan”kategorisine girer ama,böyle bir yürek,böyle vurdumduymaz bir kalp taşıyan insanlar ne yazık ki bu “sıradan”payesine bile sahip olamazlar.
İşte ben de kalemimden ayrı kaldığım,dertleşmekten üşendiğim,kısacası vurdumduymazlığın beni dört bir yanımdan kuşattığı o karanlık atmosferde maalesef sıradan bile olamadım.Depremler oldu,insanlar öldü,kazalar nice canlar aldı,hayatın ve insanların acımasızlığından habersiz dünyaya gözlerini açan bebekler,sevinç ve coşku içerisinde her türlü dert ve kederden uzak bir şekilde oynayan çocuklar... Olanları,ölenleri,gelenleri,gidenleri anlatmakla,yazmakla bitiremeyiz ama önemli olan bütün bu yaşananlar yüreğimin teline ne kadar dokundu ve denli ses çıkardı?Benim heyecan dolu,şevk dolu,kıpır kıpır yüreğime,duygulandığım zaman gözümü ve gönlümü ferahlatan gözyaşlarıma ne oldu?Ne olduğunu anlayabildiğim ve bulabildiğim o an,kalemimle yaşadığım ayrılığın da sebebini bulacağım an olacaktı.Çünkü kalemimden dökülen mürekkebi,gönlümün heyecanı ve gözyaşlarımdan dolduruyorum.
Ve ben artık, kısacası”bana ne oldu?”nun cevabını az da olsa bulduğuma inanıyorum.Gönlümü,gözümü ve tabii ki kalemimi yeniden ihya edecek formülümü buldum:
Bundan böyle gözüme,gönlüme “vuran” herşeyi duyacağım”,okuyacağım,düşüneceğim,kendim için,milletim için, insanlık için yapmam gereken herşeyi en iyi şekilde yapmaya çalışacağım ve kalemime mürekkep aktıkça yazacağım.Yazacağım ki,yaşadığımın farkına varayım ve yazdıkça yaşadıklarımın bir değeri,bir anlamı olsun.
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.