Şerefle bitirilmesi icap eden en ağır vazife hayattır. -- toegueville
wnddal
wnddal
@wnddal

yalnız bir dünya

11 Ağustos 2012 Cumartesi
Yorum

yalnız bir dünya

1

Yorum

0

Beğeni

0,0

Puan

450

Okunma

yalnız bir dünya

ben hep yalnızdım dedim gözyaşları içinde doğarken ilk konuştuğumda ve sonrakilerde yemek yerken ve yürürken belki de en çok yürürken neden bilmem insanlarla aynı kaldırımda yürümem onları rahatsız ederdi bana hastalıklı bir mahlukmuşum gibi bakarlardı zaten küçüktüm iyice küçülürdüm sık sık buhar olup uçtuğumu hayal ederdim ne kadar şaşırırlardı tanrı bilir birden yok oluversem derdim.şimdi düşününce çok şaçma hatta komik geliyor biliyorum ama o zamanlar tek dileğim buydu.eskiden bir yerlerde tanrının olduğuna inanırdım hatta beni görebildiğini beni sevdiğini belki de benimle yürüdüğünü hayal ederdim bu tutunduğum tek şeydi sonra beni terk etti -gülümsedim- buhar oldu ve gitti belki de ben buharlaştım kim bilir.sık sık insanları düşünürdüm okuldakileri benimle aynı kaldırımda yürümeyi bile istemeyenleri otobüste gördüklerimi hepsini ama hepsini beynime kazırdım sonra onlarla konuşurdum bütün gün onlarla konuşurdum kimseyi uyandırmamak için sessizce ağlarken onları yanımda hissederdim onlara yaşadıklarımı anlatırdım hepsini anlatırdım beni dinlediklerini düşünürdüm belki de anladıklarını benim arkadaşım olduklarını -gülümsedim- ama öyle olmadı onlar beni hiç tanımadılar dinlemediler ve anlamadılar.önemli de değil zaten hiç birini hatırlamıyorum şimdilerde

Paylaş
(c) Bu yazının her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir. Yazının izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
Yazıyı Değerlendirin
 
Yalnız bir dünya Yazısına Yorum Yap
Okuduğunuz Yalnız bir dünya yazı ile ilgili düşüncelerinizi diğer okuyucular ile paylaşmak ister misiniz?
yalnız bir dünya yazısına yorum yapabilmek için üye olmalısınız.

Üyelik Girişi Yap Üye Ol
Yorumlar
Bedevi_
Bedevi_, @bedevi-
23.1.2013 10:22:00
Küçükken Kars'ın bir köyünde oldukça geniş arazi içindeki evimizin ilerisinde kayalıklarda yarı koltuk misali iki taş vardı gider akşamları oraya oturur hayalimde yarattığım melekle konuşurdum uzaklarda Ağrı dağının zirvesi bulutlardan daha yukarıda ve yarım ay gibi duran en üst bölüm meleğim oradan gelir oraya dönerdi. Yaşam bizi İstanbul a sürükleyip tüm kaygılarını omzumuza yüklediğinde zaman zaman hayallerimde oraya döner çocukluğumun o, saf, masum hallerini özlerdim. Artık onlarda terk ettiler her gelenin gittiği gibi. Şimdi ruhumuz yorgun, bitkin tebessümlerimiz buruk. Zümrüd-ü Anka gibi yeniden küllerinden doğmak masallarda mitoloji sayfalarında kaldı...
Paylaş
YAZI KÜNYE
Tarih:
11.8.2012 02:53:25
Beğeni:
0
İzlenme:
450
Yorum:
1
BEĞENENLER
© 2025 Copyright Edebiyat Defteri
Edebiyatdefteri.com, 2016. Bu sayfada yer alan bilgilerin her hakkı, aksi ayrıca belirtilmediği sürece Edebiyatdefteri.com'a aittir. Sitemizde yer alan şiir ve yazıların telif hakları şair ve yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Sitemiz hiç bir şekilde kâr amacı gütmemektedir ve sitemizde yer alan tüm materyaller yalnızca bilgilendirme ve eğitim amacıyla sunulmaktadır.

Sitemizde yer alan şiirler, öyküler ve diğer eserlerin telif hakları yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. Ayrıca sitemiz Telif Hakları kanuna göre korunmaktadır. Herhangi bir özelliğinin kısmende olsa kullanılması ya da kopyalanması suçtur.