Aşk cennetin dilinden bize kalan yegane hatıradır. -- bulor
Talibi
Talibi
@talibi

DEDİKODUNUN DAYANILMAZ HAFİFLİĞİ (Talipname'den)...

10 Ağustos 2012 Cuma
Yorum

DEDİKODUNUN DAYANILMAZ HAFİFLİĞİ (Talipname'den)...

1

Yorum

0

Beğeni

0,0

Puan

3007

Okunma

DEDİKODUNUN DAYANILMAZ HAFİFLİĞİ (Talipname'den)...

DEDİKODUNUN DAYANILMAZ HAFİFLİĞİ (Talipname'den)...

...Dedikodu deyince aklımıza nedense dar sokaların bulunduğu mahallede karşılıklı iki balkondan iki mahalle kadının iştahlı iştahlı dedikodu yapmaları gelir.Bu dedikodu şekli artık geçmişte kalmaya başlamıştır.
...Şimdilerde ise eline telefonu alan saatlerce dedikodu yapmanın hazzını almaya çalışıyor.Dedikodu nun özü aynı ama uygulanış şekilleri
değişiyor sanırım.
...Bir altın gününde de pekala dedikodular havalarda uçuşabilir.Çayın kahvenin yanına tatlı,kek,poğaça koymak yetmez bir de dedikodu ikramı yapılır sanki misafirlere.İnanın pasta çörekten daha hoş gelir misafirlere dedikodusal bir şeyler ikram etmek.
...Dedikodu deyince nedense hep kadınlarla özdeşleştiririz bu konuyu.Oysa biz erkeklerin de farkı yoktur kadınlardan.Onlar eşyadan,makyajdan,giyimden,filmden dolayı dedikodu ederler.Biz erkekler ise bu alanı biraz daha büyütür sporcudan,yöneticiden,yönetimden, uluslararası ilişkilerden dem vururuz dedikodu adına.Onlar dar alanda dedikodular yaparlerken bizim dedikodular çoğu zaman evrensel boyutlara ulaşır.Erkeğiz ya! dedikodu da onlardan mutlaka bir üstünlüğümüz olmalı değil mi yani?Uluslar arası dedikodu varken,ulusal, bölgesel,mahallesel hatta evsel dedikoduların tadı mı olurmuş yani?
...Cam ekran önünde otururken dünya gelir ayağımıza.Bir fark vardır gelenler için "hoşgeldiniz,çay kahve ne alır mısınız"diyemeyiz onlara.Onlar anlatır,anlatır, anlatır.Saatlerce konuşur yorum yapar.Biz sadece saatlerce dinleriz bıkmadan usanmadan.Ama dinlemek yeter mi,yakışır mı bize.Ceketimizi alıp dışarı çıkar bir kahve köşesinde bu defa da biz başlarız saatlerce konuşmaya,dedikodu yapmaya.Rahatlamış olarak geri döneriz evlerimize.Otururuz tekrar cam ekran başına.Yarına mazleme lazım ya.Şimdiden biriktirmeye başlarız malzemeyi.
...İş yerinde anlaşamadığımız,ya da başarısını kıskandığımız insanlar olabilir.Hemen ilk fırsatta onun dedikodusunu yapmaya gayret ederiz.Aleyhine belki de kumpaslar kurmaya çalışırız.Oysa az sonra belki de karşılıklı masalarda mesai yapacağızdır.Yüzüne bakarken az evvel "arkandan ne dedikodular ettim,ne dolaplar çevirdim.İşin bitti.bir bilsen" diyemezsin.Pişkin pişkin oturup hiç bir şey olmamış gibi karşılıklı laflaşıp çay kahve içersin.Bilmezsin ki basit insanlar kişileri çekiştirir!
...Dedikodusunu yaptığın kişide o özellikler yoksa iftiraya dönüşür dedikodu.Biraz daha ağırlaşır şartlar.İftira olunca da "kul hakkı" devreye girer .Onun da tek çaresi o kişiden "helallik dileyebilmek" tir.Sende o cesarette yoksa,hesaplar ahirete intikal eder.O zaman da ayıkla pirincin taşını.Dedikodu deyip küçümsemeyin!
..."Küçük insanlar kişileri,normal insanlar olayları,büyük insanlar fikirleri tartışır" diye çok güzel bir söz vardır.Malesef çoğunluğumuz kişileri tartışma döngüsünden hiç bir zaman vazgeçmiyoruz.Neden mi? hayata dair ideallerimizz yok ki! Olsaydı böyle yapmazdık zaten.
....Kendilerine hayatta iken asla ulaşamayacağınız kişilerin dedikoduların yaparken daha hassas olmalısınız.Bir maçta gol kaçıran Arda’ya küfür etmen,sevmediğin bir siyasi küçümsemen,bir artistin "burnu’da ne kadar büyükmüş" demen.Onlar lehine olmak üzere, üzerinde haklar doğurabilir.Onlarla buluşup helallik dilemek mümkün olmayacağına göre biraz dikkatli olmamız lazımdır bu konuda.Hadi ülkemizde ki insanlarla bir şekilde karşılaşabiliriz diyelim.Peki kişi deniz aşırı bir ülkede yaşıyorsa helallik için bul bulabilirsen.Üzerinde onca kişinin hakkı ile yürü ahirete.Kim tutar seni!Hak sadece değirmende olmaz.İnanıyorsak öbür alemde de çıkar karşımıza.
...Dedikodu yaptığınız kişi ile karşılaşma imkanınız yok ise hem onun adına hem de kendiniz adına ,Allah’tan affedilmek için dua edilir.Ortada bir yanlışlık vardır.Elinizle değiştirmeye gücünüz yetmiyor madem,dilinizle,duanızla telafi yoluna gidiniz.Umulur ki Allah affeder.
...Baylar,bayanlar bol keseden dedikodu yapanlar.Biraz ihtimam lütfen..Dedikodu yapacağınıza,ya da magazin heberlerinde dedikodu haberleri ile zaman harcayacağınıza birazcık o boş meşgalelerden uzaklaşınız.Ne bileyim kitap okuyunuz,belsesel izleyiniz,ibadet ediniz,iyiliğe dair planlar yapınız.Kendinizi boş işlerden ne kadar uzak tutarsanız,kişiliğiniz ve yaşam kaliteniz de o nispette artar.

(9 Ağustos-2012 Perşembe-18:15 Kütahya)

Paylaş
(c) Bu yazının her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir. Yazının izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
Yazıyı Değerlendirin
 
Dedikodunun dayanılmaz hafifliği (talipname'den)... Yazısına Yorum Yap
Okuduğunuz Dedikodunun dayanılmaz hafifliği (talipname'den)... yazı ile ilgili düşüncelerinizi diğer okuyucular ile paylaşmak ister misiniz?
DEDİKODUNUN DAYANILMAZ HAFİFLİĞİ (Talipname'den)... yazısına yorum yapabilmek için üye olmalısınız.

Üyelik Girişi Yap Üye Ol
Yorumlar
Ebrulisevgi
Ebrulisevgi, @ebrulisevgi
10.8.2012 08:01:27
hımm .. bol nasihatlı yazınız güzeldi sanki erkekler dedikodu yapmıyor mu .? hemde bayanlardan çok ....
emeğe saygılar.
© 2025 Copyright Edebiyat Defteri
Edebiyatdefteri.com, 2016. Bu sayfada yer alan bilgilerin her hakkı, aksi ayrıca belirtilmediği sürece Edebiyatdefteri.com'a aittir. Sitemizde yer alan şiir ve yazıların telif hakları şair ve yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Sitemiz hiç bir şekilde kâr amacı gütmemektedir ve sitemizde yer alan tüm materyaller yalnızca bilgilendirme ve eğitim amacıyla sunulmaktadır.

Sitemizde yer alan şiirler, öyküler ve diğer eserlerin telif hakları yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. Ayrıca sitemiz Telif Hakları kanuna göre korunmaktadır. Herhangi bir özelliğinin kısmende olsa kullanılması ya da kopyalanması suçtur.