- 951 Okunma
- 6 Yorum
- 0 Beğeni
Bizim Mahalle –II-
Çok azi hazirdi mutfaklarimiza giren, öyle süslü marketler yoktu o zamanlar, şirin bir bakkalımız vardı, zaten mahalleli çoğunlukla deftere yazdırırdı. Bakkal amcanın ara sıra bize ikram ettiği akide şekerleri cam fanusun içinde dururdu. Ambalajı parlak jelatinlerden değildi, fakat tadı hala damaklarda.
Sofralarımız kalabalıktı, yüz gram helva kondu mu yer sofrasına. Başına da sekiz dokuz kişi oturdu mu
helvadan bir kez alırdınız, ikincisi yaa kısmetti.
Davetler verilirdi, Mahalleli, ablalar-yengeler kocaman tencerelerde yemekler pişirirlerdi. Ve üstleri sofra bezleri ile güzelce sarılır ki davete sıcak kalsın.
El birliğiyle çeyizler yıkanır ütülenir düğüne hazır edilirdi. Şimdilerin kır düğünü tabiri ile, bizim düğünlerimiz hep kır düğünü idi.
Evimize gelene mutlaka sofra kurulur, Allah ne verdiyse beraber yenirdi. Günümüzdeki gibi sadece kahve ile geri yollanmazdı.
Evlerimiz genelde bahçe içinde ve küçüktü, fakat gönüller çok büyüktü.
Duvarlar kireçle boyanırdı, mahalle yardımı ile bir günde badana temizliği biter, kilimler yıkanır akşama serilirdi.
Zaten pek bir eşya yoktu ki, her ev aynıydı nerdeyse, tahtadan divanlar, üstlerinde döşekler ve duvar yastıkları ve bir de yerde kilim. Tek lüksümüz, üzerine koruyucu renkli cam takılan siyah beyaz televizyondu, görüntünün tamamı ya yeşildi, ya pembe.
Ve sonra o küçük evlerimizi birer birer yıkıp, yerlerine çok katli evler yaptık, dolayısıyla mahalleye yabancılar da gelmiş oldu. Zamanla biz de yavaş yavaş kendi içimizde yabancılaşmaya başladık. Ve kocaman binaların içinde hapsolduk.
Sonunda büyüdük, dağıldık. Belki de, bizler büyürken değerlerimizden uzaklaşıp bencilliği öğrendik.
Sonrasında teknoloji ile tanıştık, yaratıcılığımız, el becerilerimiz yitti. Çok şeyi hazıra döndürdük.
Umutlarımız da hayallerimiz gibi yavaş yavaş söndü. Çocuklarımız bilgisayar oyunları ile tanıştı, işlerimizi yardımcı olan, elektrik süpürgeleri, çamaşır-bulaşık makineleri çıktı. Kocaman marketler açıldı. Dostluklar zorlaşmıştı. Buna rağmen denilen o ki hayat kolaylaşmıştı.
7 Ağustos/2012
YORUMLAR
Cobanyildizi_sessizsabir
Gazoz kapaklarımı aldım.. İkide yassı taş buldum.. Sağdan ve soldan vurdunmu hepsini almacasına..Yada bakkal amcadan içi susamlı akide cam şekerine oynayalım mı...
Hayatı yarısında yıllar önçesini özlemek.. Hep yaşanmış güzellikleri hatırlamak..Yadetmek.. Bu yürek işidir ..Geçmişi resmetmek..Duvardaki tablonun ardında çok mutlu bir yüz var biliyorum.. Arguvan kaplı kamelyanın hatıraları daha güzel olacak...
Sihhat içinde daha güzel yazılarını okumak dileğiyle..Saygılarımı sunuyorum Kardeşime..
Cobanyildizi_sessizsabir
yüreğine sağlık çok güzel bir seslenişti bizim köyde evimiz hala kerpiç ve kireçle boyuyorum duvarları bazen sklyorum off beton olsada uğraşmasam diye ama o zamanda köye gelmenin ne anlamı olacak ki dimi :) hep gelişiyoruz ama hep de eskilerden bahsediyoruz çünkü eskilerde ki gibi mutlu değiliz şimdi eskiden bir kaşık yemeğin tadına doyamaz yeniden ne zaman yapılacak diye beklerdik her halde o zamanlar en büyük tatlımız helvaydı :) eskilerden bahsediyorum ama daha yirmili yaşlarda yolun başındayım : ) sadece ben bir anda her şeye kavuşunca eskiye fazla hasret kaldım... yaşamak istediğim bütün güzellikleri yarım bıraktım ve gittim mecburen. kalemin daim olsun çobanyildizi_sessizsabir :) sevgilerimle...
Cobanyildizi_sessizsabir
hayatımız kolaylaşırken, maddi imkanlara kavuşurken,en güzel değerlerimizi kaybettik,farkında olmadan.
İnsanlık dostluk,komşuluk ve SEVGİ...
okunası bir yazı anılara yol olduk.Aslında insan biraz nefsine hakim olsa o güzelim duygular yeniden yaşanır da, arsız nefisler durmaz.
kutlarım kalemi.
Cobanyildizi_sessizsabir
Cobanyildizi_sessizsabir
o guzelım yuregınden gelen bırıncısını kendıne baglayan ılkınıde okuyunca anlam kalıtesı ve zenghınlıgı on plana cıkan mukemmel bır eser o guzel yurek ve kalem daım olsun sevgılerımı bırakıyorum gul kokulu sayfana