- 1261 Okunma
- 0 Yorum
- 0 Beğeni
SONBAHARDA BİR TREN YOLCULUĞU
Tren raylar üstünde,kıvrıla kıvrıla gidiyor,ben ise ,trenin penceresinden,dışarıyı seyrediyorum.Tren şehirden uzaklaşıyor,gözünün alabildiğince düz ovalardan geçiyor,
Bir veya iki istasyonu geçtikten sonra,tren bütün hızı ile tüneller den birine giriyor,birinden çıkıyordu.
Bazen o kadar uzuyordu ki tünel.Tünellere girdikçe,her yer kapkaranlık oluyor,kendimi , korkuya kapılıp,biran,başka bir dünyaya,bir sonsuza gittiğimi düşünüyordum.Tüneller bittiğinde ise,oh diyerek derin bir nefes alıyor,dışarıyı seyretmeye devam ediyorum.Uçsuz bucaksız tarlalar,sanki yorgan örtmüş gibi,sarı kırmızı,kurumuş yapraklarla,örtülmüş.Ağaçlar da,son kalan bir kaç kızarmış yapraklarını da dökmemek için,gizli bir çaba sarf ediyordu. Sanki.
Yol boyunca ,dizilmiş sıra dağlar.Bir yerlerden yol bulup da,akmaya çalışan ,dereleri seyrediyorum.Öyle bir ,dalıyorum ki,tren,köylerden,kasabalardan geçiyor.Kerpiçten yapılmış,tek katlı bahçeli evler.Bazı evlerin,dumanı tütmese,içinde birilerinin yaşadığını bilemezsin.Yağan yağmurlar aşındırmış.
Evlerden biraz daha uzaklaşınca,bir kaç köy çocukları,başlarını bağlamış,soğuktan korunmak için olsa,gerek .Kuyu başında su doldurmak için,sıra bekliyorlar.Öyle bir kaptırmışım ki ,pencereden kendimi.Kompartmanın kapısının çalındığını hissettim.Kapıyı çalan ,biletimizi kontrol eden biletçi idi.Malatya ya yaklaştığımızı söylüyordu.Ve az sonra tren durdu.Yolculuğum,sona ermişti.Çok güzeldi.Bitmesini hiç istememiştim.İstemezsem de,yolculuğum sona ermişti.
Selma Meriç.
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.