DEĞİŞİM
Bir insan memleketine gittiğinde ne denli değişebilir? Memleket kavramı nasıl bir şey ki? Dağdan taştan ibaret değildir herhalde. Belki de sadece sıla özlemi değildir bu duygu. Senede bir gün olsun buluşalım diye yeşilçam tadında verilen sözlerin, bağlılık yeminlerinin adresidir…
Metropolde yaşanılan bayat aşklar ne ki naturel sevdaların yanında? Bir anda onun herşeyiyken hiçbir şeyi olabilirsiniz. Bunu yadıryamazsınız, onu suçlayamazsınız da bu evrim değerindeki değişiklikten ötürü. Siz başrolde olduğunuzu düşünürken bir bakmışsınız ki figuran oluvermişsiniz. Gişe rekorları kıran büyük aşk filminiz belki sizin kaprislerinizden belki de oyuncu arkadaşınızın doyumsuzluğundan dolayı vizyondan kalkar ve tozlu raflara atılır. Sonra oturup düşünürsünüz ‘’ Bu aşk filmi de burada bitti.’’ Dersiniz. Her film mutlu sonla bitecek değil ya diye düşünüp iç geçirirsiniz belki bir sigara daha yakarsınız. Dumanı içinizi yaksa da asıl yanan hatıralarınız ve onca emeğinizdir. Onun için yaptığınız fedakarlıkları bir bir düşünüp, o benim için ne yaptı sanki diyerek hayıflanırsınız.
Belki aklınızdan o ana kadar geçmeyen düşünce kuşları tek tek geçer. Katıksız sevginiz o kadar da saf değilmiş demek ki. Madalyonun diğer yüzünü gördüğünüzde, gerçekler yüzünüze bir tokat gibi indiğinde her nefesinizde bir kat daha nefretle anarsınız onu. Size yapılan haksızlıkları, onu sevdiğiniz için sessiz kalışlarınızı tek tek bir dejavu sahnesindeymişçesine yaşarsınız. O zaman anlarsınız ki bu hayat oyununda maskeler düştüğünde, kimin ne olduğunu fark ettiğinizde her şeyin bir kandırmacadan ibaret olduğunu…
Şimdi söyleyin, hayat boyu sevildiğinizi düşünüp kandırılmak mı istiyorsunuz yoksa bir ömür yalnızlığa mahkum mu edilmek istiyorsunuz? İkisi de zor seçim, karar sizin…
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.