- 3537 Okunma
- 0 Yorum
- 0 Beğeni
Seninle Yaşlanmak İstiyorum Ben, Ağlamadan...
Yaşlanmak deyince aklıma ilk olarak ağlamak geliyor, hıçkıra hıçkıra ağlamak... Çocukluğumdaki gibi, çocuklar gibi...
Neden diyorum, bu kadar mı acı acaba yaşadıklarım? Artmış duygusallığım, üzerimden birkaç yıl daha geçince yalnızlığım kırışmış, bu kadar mı çabuk yaşlanmışım?
Seninle yaşlanmak istiyorum ama ben...
Bastonun olmak, takma dişin olmak, ilaçların, ak saçların olmak... Bir ömrü birlikte tüketmek, sana bir nikah masasında, ayağıma bastıktan hemen sonra, hiç düşünmeden, "ömrümü tüket" diyebilmek istiyorum...
Peki ya sen, sen duymak istiyor musun?
Hayalindeki adam olmaya çalıştım ben hep, yaşadığım sürece, her şey planladığın gibi bu yüzden, her şey istediğin gibi... Beni de istersen ama, çok ama, mesela bir ömür...
Bizi bir ölüm ayırsa da, iki ölüm kavuşturur. Sen bu dünyadan bir gün göçersen, göçtükten sonra ben de hazırlıklara başlarım hemen... Yanına, Cennet’e beni de alırlar mı acaba?
Biliyorum, bu sorular için daha erken, daha çok sevmişliğim, daha çok yaşlanmışlığım olacak seninle beraber... Sana benzeyen bir kız, bana benzeyen bir oğlan çocuğu kucağımızda ya da karşımızdayken belki; gülümseyerek "bizim küçükken ki halimiz" diyebileceğimiz, çocukluğumuzu onların parıldayan gözlerinde görebileceğimiz...
Bu yüzden, istersen seninle yaşlanmak yerine, "kaybettiğimiz çocukluğumuzu bulmak" da diyebiliriz...
Sevgilim...
Yaşlandığımızda "Saçlarını beyaza mı boyattın hanım?" diyerek seni gülümsetecek olan adam benim, iyi ki sevmişim diyeceğin adam...
O zamana geldiğimizde duymak istediğin şey bu olacak çünkü biliyorum; gizli gizli dinlediğimden, ezberlediğimden hayallerini... Sağır olsan da duyuracağım bu yüzden sesimi, buna emin ol, bana inan...
Seninle yaşlanmak istiyorum ben, ağlamadan...
Ahmet Kastancı
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.