- 1997 Okunma
- 2 Yorum
- 0 Beğeni
Zengin Adamin Simarik Oglu!
Zengin Adamin Simarik Oglu! (makale) Günün birinde bir ülkede Malı Mülkü çok olan Zengin bir adam yaşarmış. Bu adamın sadece bir oglu olduğundan, bir dediğini iki etmezmiş oglunun, bu yüzdende oglu oldukça sorumsuz ve şımarık yetişmiş. Her gün partilerde, eglencelerde, Yüzlerce arkadaşlarla gününü gün etmeye bakarmış.Yaşı ilerleyen baba bir gün oglunu çağırır bak oglum der çevrendeki arkadaşların seni batıracaklar.
Bunlar seni yürekten seven arkadaşlar degiller, bunlardan uzak dur, aklını başına al der, Hayır baba bunlar benim can arkadaşlarım sadık, güvenilir dostlarım sizin zamanınız başkaydı bizimki başka der. ayrıca ben çocuk degilim senden de çok çok fazla okudum, ilmim, bilgim senden üstün bana akıl verme, vereceksen para ver der, Babası çaresiz peki oglum der sana istedigin kadar para verecegim bildigine devam et der Lakin senden son bir isteyim olacak, Bu son isteğimi yerine getirecegine dair, Hakkin rahmetine kavuşmuş ve seninde en çok sevdigin anneyin üzerine yemin edermisin? der. Oglu pekala annemin üzerine yemin ederim ki son arzunu yerine getirecegim. Söyle son arzun nedir? Babasi derki oglum günün birinde malın, mülkün, paran biter iflas edersen, can dost bildigin, tüm arkadasların sana selam dahi vermezlerse, senden uzaklasır kaçarlarsa yanında, çevrende hiç kimseyi bulamayıp Bunalıma girip intihar edecek olursan, sana evimizin çatı katında kendini asman için dar agacı kurdum, kendini benim hazrıladıgım ipe asacağına dair söz ver der, oglu biraz düsünür peki baba Söz, bir gün öyle bir duruma düşersem, senin dedigin gibi intihar edecegim rahat ol der. Aradan bir kaç ay geçtikten sonra babası hakkin rahmetine kavuşur. Babası öldükten sonra Hiç karışanı olmayan, oldukça da büyük bir servetin tek sahibi olan evlat, Her gün yüzlerce arkadaşlarla eglencelerde, kumar partilerinde har bulup harman savurur. derlerya hazıra dag dayanmaz bu evladın büyük servetide dayanmamış. Eriye eriye bitmiş. Mal varlığı eriyen akılsız evladın, Arkadaşlarıda erimiş, çevrsesinde kimse kalmamış dagılmışlar. her kimden yardım istediyse, kimse yardım etmemiş. Son oturduğu evde icra yoluyla elinde alınacakmış icra memurları bir gün sonra borçlu oldugu parayı ödeyemezse evini elinden alacaklarını söylemişler. Oturduğu iskemlede başını iki elinin arasına koyup derin derin düşündükten sonra, kendi kendine derki Bütün hata bende, insan olamadım, insanca yaşayamadım, büyüklerimin sözünüde dinlemedim der, çeker belindeki silahını, dayar şakagına, tam tetige basacagı sırada babasına verdigi yemini, sözü hatırlar. Derki bu güne kadar babamı hiç dinlemedim her defasında ben kayıp ettim. Bari ölürken ömrümde bir defa da olsa onun son arzusunu yerine getireyim. Vicdanım rahat öleyim. Anneme yemin etmiştim, Son görevimi yapayım der, çatı kata çıkar kararlı bir şekilde orda hazır olan dar agacına boynunu geçirir.günahlarına tövbe eder, sandalyeye tekmeyi vurur, sandalye ye tekmeyi vurmasıyla yere düşmesi bir olur, yukarıdan ipin baglı oldugu kapak asılma gücüyle açılır, ip aşagi iner yukarıdan kapak açılır açılmaz, paralar altınlar müceverler dökülmeye başlar, bir süre şaşkınlık geçiren evlat, bunun ne manaya geldiğini anlar, babasının gider ayak bile evladını düşündüğünü, bu yüzdende böyle bir istekte bulundugunu anlar, Ilk önce gider babasının mezarını ziyaret eder, hayır ve dualarda bulunur. Sonra evin borcunu öder sattıklarının hepsini geri alır ve çok çalışır çok kazanır. Yine eski arkadaşları çevresine üşüşmeye başlarlar hepsini terk eder, hepsini kovar, bir daha da seçtigi arkadaşlara özenle dikkat edermiş, Işlerini yoluna koyup,güzel bir hatunla evlenmiş, iki çocuk babası olup, ömür boyu dürüst ve mutlu yaşamış. Darısı yaşayamayanların başına Güner Kaymak / Amsterdam 17.02.2006