BYRML DST ZDVC
Ellerimiz kenetlendiğinde midemde garip bir his uyanır, bana içeridekileri dışarıya tahliye etme arzusu ve talebinde olduğunu hissettirirdi sanki. Ben de o sebeple onunla görüşmeye gitmeden bir adet “emedur “ kapsül içer yediklerimi içtiklerimi ve morarmamayı garanti altına alırdım kendimce.
Elleri tokalaşınca yapışırdı adeta.
Sıcak ve ellerinin teri bir de üstüne koltuk altlarından sızıp çevredeki haşeratı bile rahatsız edebilen koyu ekşi ve gebermiş hayvan leşini anımsatan ter kokusu, gün nasıl başlamışsa öyle biter tezinin anasını ağlatırcasına sizi alt üst ederdi.
Biz ona “abdestbozan” derdik. Üzerinde daima gaz kaçağı varmış kokusu olurdu delikanlılık yıllarında.
Dişlerinin yumurta sarısı görünümü ve kulaklarının içerisinde kıllardan başını uzatıp dışarıyı seyreden açık sarı pislikleriyle o bizim devlet büyüğümüz, gizli acanımız, istikbaratımızın bel kemiki ve bedavacımız Bayramali’ydi vesselam.
Bir öğlen belediye tuvaletinden çığlıklara koşanlar onu altını batırmış halde bulup hastaneye kaldırmış , “kalp krizi geçuriyiruuum “ beyanıyla Kardiyoloji bölümüne götürülen Bayramali’nin kriz miriz geçirmediği birkaç gün sonra öğrenilince “ Oğlum ya, belediye tufaletinde yeni alduğum kemerun tokasini açamadum da altuma ettum. Ne var? “ sitemini haklı olarak bizzat bana iletmişti.
İstanbul ilk aşkını yaşadığı,ilk evliliğini yaptığı, ilk belediye otobüsünde fortçuluk yaptığı, yer olması sebebiyle özel bir mekandı onun için.
İstanbul denince aklına gelmeyen şey yoktu nerdeyse.
İlk deneyimini orada yaşamıştı ve kadınlar konusunda çok şey öğrenmiş, tecrübeli ve zekiydi aynı zamanda.
Sultanahmet’te bir gün Hindistanlı esmer güzeli balık etli , bir yanağında bir lira kadar ve üzeri simsiyah kıllarla süslü ben olan “Maniggum Banipparaba Kahusülmekara” adlı elli altı yaşında oldukça bakımlı bir kızla tanışınca bütün hayatı değişti.
O eski pis ,kokuşuk Bayramali gitti yerine; pis ,kokuşuk ve envai çeşit iğrenç tütsü kokularıyla ve başında yorgana benzeyen bir başlıkla yeni bir adam geliverdi.
Kız onu görür görmez “bulduk bi sığır “ dedi içinden.yani kesin öyle demiş olması lazım .fakat Bayramali abiye “ İşte benim ruh üküzüm” dediğini beyan etmiş.
Çat pat Türkçesiyle Bayramaliye “ Çat pat okey,otel, bed , çata pata okey” deyince bayramalinin kulaklarından buhar çıkmaya başlamış ve “ ne deyisin be o…pi” demiş.
O da çat pat Hindistancasıyla , sol elininin işaret ve baş parmağını yuvarlak yapıp,diğer elinin işaret parmağını da içine geçirerek ,olimpiyat ateşi gibi aşk ateşini tutuşturmuş kerata.
Kız teyzemiz bu arada ismini söyleyemeyen Bayramali’ye “ bana kısaca Maniggum Banipparaba Kahusülmeka diyebilirsin, ilam Maniggum Banipparaba Kahusülmekara demene gerek yok ben onu da anlarım demiş çat pat Türkçesiyle.
O günden sonra Bayramali’nin sol yanağında bir lira büyüklüğünde bir ben çıktı.Üzerinde yetişen kılları jiletle temziledikçe kıllar arttı da arttı ve sonunda eski mebuslardan Esat Kıratlıoğlu adlı bir T.C vatandaşına satıldı.
Bu arada Bayramali yukarda ismi yazılı yengemizle nikah da kıydı. Nasıl oldu pek anlayamadım ama bir gece Bayramali abi otele gitmiş ve Maniggum Banipparaba Kahusülmekara yenge onu anadan üryan soyup yağmur suyuyla silmiş ve bir sürahide topladığı suyu içmiş. Bayramali abiye de aynısını uygulamış. Fakat ondan çıkan su koca bir kovayı doldurduğundan abim suyu üç günde zor bitirmiş.
Zaten mecbur kalmış Hint geleneklerine göre nikah yapmaya . Zira bu uyanık kıza oteli lobisinde dayamış “enerji içeceğini” arka arkaya.
Kız içtikçe bir hoş olmuş . Ara sıra da çat pat Türkçesiyle “ Çat pat öllee olmaz..yok bunda alkol be siğir, ama olur ben sahröşşş ..s..rim ananiiii” diyormuş. Fakat ne ben ne de bayramali abi bu çat pat konuşmadan bir şey anlamadık yeminlen.
Sonra kızı otele atmış.Zaten oteldeymiş ya,olsun o yine atmış. Ben ,Bayramali abi ve üç garson arkadaş –ki Allah onlardan razı olsun,olmasalardı Maniggum Banipparaba Kahusülmekara yengeyi kımıldatamazdık biz- yengeyi oeteldeki odasına tıverince bayramali abiyi de içeri atınca ,içerden gelen “ayyyyyyyyyy, vayyyyyyyy” selerinin sahibi abimizin mutluluğunu artık siz hesap ediverin.
Sabah bekareti arızalı bir şekilde kalkan Maniggum Banipparaba Kahusülmekara yenge Bayramaliyi gözyaşlarıyla kaldırıp Hinduca “ Foloşomengafişoroşşş” demiş ya anlamamış bizim abi.gerçi bend e anlamadım ya. Vesselam yenge ağlıyormuş iki burun salya sümük.
Bayramali ellerini iki yana açıp Hinduca “ Ne oldiii?” diye sorunca ,her şeysini kaybeden kız el kol ve bacak işaretleriyle olanı anlatmış.En son figürde Maniggum Banipparaba Kahusülmekara yenge şeysini gösterince * önce Bayramali abim ki öyle olur olmaz her şeyden kormaz gece mezarlıktan geçer,eşikten dışarı işer yine de “ Anaaaaaaammmm …Anaaaaaaaaaaaaaaaaa” diye korkmuş fekat daha sonra yenge çıt pıt Türkçesiyle “ ne gorguyon be yavşang ,dün gece öle demiyudun amaaa” demiş. Bu arada Maniggum Banipparaba Kahusülmekara yengenin babaannesi Nusagger Banipparaba Kahusülmekara halamızın bu cinsel faaliyetten dolayı hamile kaldığını beyan etmesi üzerine Hindularda yaşlıların bu tür faaliyetlerden “nem” kaptığı, nem bulamazlarsa neme benzer ne varsa kaptıkları ve yüz yıllardır bu geleneğin devam ettiğini öğrenmiş olduk.
Fakat bu durumun bertaraf edilmesi gerektiği aksi taktirde dedesi Cüküsüklüm Banipparaba Kahusülmekara’nın fena halde kızacağı ve belki de eski adetlere göre Bayramali abimin sadece “ Böbreklerini” yiyerek sorunun geleneksellikle çözümlenebileceği zarureti ortaya çıkmış.
Bayramali abi yenge hanıma “ Bak bi, ha orda kasaptan sakatat alsam da ailece yesanuz olmaz mi?” deyiverince , Maniggum Banipparaba Kahusülmekara yenge yedikçe açılan cinsinden gittikçe açılan Türkçesiyle “ hasss…tir laaaa, oğlum dedem küpek mi benim ba” deyiverip küt püt Türkçesiyle itiraz ediverdi.
Bir çıkış yolu bulamayınca değerli Bayramali abim babaanneye kaç liralık bir kürtac takımı alınacağını sordu. Babaanne buruşuk şeysini kaldırıp eliyle “iki” yaptı. Bayramali abim “gizli istikbaratçılığından” gelen bir dürtü ilen “ bağa bak kocakariiii oyle eluni terüriz şeysinden yapma etturmem sağa kürtaş o zaman doğurursun rezil rüsva olusun aleme , seni kart o…spi” diyerek milliyetçi bir çıkış yaparak beni ve oradaki herkeşi şaşırttı bir anda.
Sonra kocakarının “iki bin lira “ dediğini anlayınca “ya bu kocakariya o kadar masraf çok değil mi?” diye sordu bana.
Ben valla bilmem merkez bilir dedim ne yapayım.
Neyse vur tut akşama kadar sürdü, ben genellikle “tut” tarafında oldum işin,”vur” kısmını Bayramali abim icra ediyordu ki Maniggum Banipparaba Kahusülmekara yenge “ tama la ver sen beşyüz osun bitsin” dedi.
Bu meseleden önce bir de “kültüren ve dini farklılık” yaşandı otelde ki çok enteresan bir olaydı.Kısaca değinmeden geçemiyeceğim. Bir dakika “Hoooop” değindim,şimdi geçebiliriz.
Abim “ustuma para yok bankadan çekmem lazim” diyerek dışarıya çıktı ve ben hamile babaanne ve benli Maniggum Banipparaba Kahusülmekara yenge ile biz üçümüz otelin loş odasında derinden gelen bir müzik kulaklarımızı hafifçe okşarken ve benim şu tarafımda bir şey babaannenin üzerime adeta dikili gözlerini fark edince “Yusuf &Yusuf” demeye başladı iki gözüm önüme aksın ki…
İçimden geçen türlü korkunç durumlara “fantezi “ demek doğru olmamakla beraber her biri aklıma geldikçe dudaklarım uçukluyordu sanki.
Bir ara babaanne elini bana doğru uzatıp “ gelsibiksafonisikapişo” gibi bir laf edince ben kendimi öğle ezanı okundu bahanesiyle koridora atıp bir belki de birkaç organımı dolayısıyla hayatımı kurtarmış oldum.
İçimden geçen babaannenin “şeysini” ile her yerime sürerek bana işkence yapacağıydı.
Fakat öyle olmadı.
Bir müddet sonra Bayramali abi elinde paralarla odaya doğru ilerlerken yanına giderek “abi buldun mu parayı, kocakarı kütiz olacak mı?” dedim.
Bana derin ve manalı gözlerle bakarak aynalı güneş gözlüklerini kaldırıp “ vallayi bilmeyirum” dedi.
Odaya beraber girdik, elindeki iki deste parayı gören kocakarı gülmeye başladı,belli ki o yaşta öyle bir rezaletten kurtulmak onun da çok hoşuna gitmişti.Belki de kocası Cüküsüklüm Banipparaba Kahusülmekara adlı kavartın ** yüzüne bakmayacağını zannedip üzülürken Bayramali abimin elinde iki deste sahte para ile…neee sahte mi?
-Abi az buyanı gel..paralar sahte mi? Usulca kulağına eğilip dedim.
Gayet öküzvari tavırla yüzüme bağırarak “ Sakın kimseye paralarun sahte olduğuni dema ha !” diye bağırınca ,babaanne zırt pırt Türkçesiyle “ Vay ibina , bizi mo kanudolar ba?” dedi.
Bayramali abim her türlü polisiye - hafiyesiye ve candarmiye tedbiri almış evelallah önceden tabii. Karılara , yani bayanlara dönerek “ ya musliman olusunuz ya kariyi boşarum” diye haykırdı.
Yengem Maniggum Banipparaba Kahusülmekara’nın birden yüzü düştü, elini beline sokup sutyeninden bir kağıt çıkardı ve şlap şlup Türkçesiyle “ lan baa bah kodumun soytarusu habu ne, bu senet değül mü laa?” deyince bayramali abim hayatında ilk defa bir senet hem de ilk defa kendi tarafından imzalı bir senet görünce “ Uyyy senet boyle mi oliyiii?” diye bana baktı.
Bu sırada babaanne Nusagger Banipparaba Kahusülmekara buruşuk memelerini sofranın üzerinden toplayarak vik mik Türkçesiyle “ daa yetaaar baa davamini soğra yazarsun . bak biraz da işuna baaa” dedi.
*Şeysini : Genellikle Asya kıtasında kadınların kullandığı kısa ve keskin kama.
**Kavart : Asya civarında her şeyden emekli olan erkek (SSK-Bağ-Kur-Emekli Sanduğu-İsteğe Bağlı-ve İsteksiz)
YORUMLAR
Bu gün çok canım sıkkındı ağladım ağlayacağım. Bir nevi hayata küsmüştüm hatta Şeysini alıp harakiri yapacaktım. Sonra dedim bi abime bakayım (abimin adı da Erol olduğundan mütevellit) o da beni güldürmezse hayata bağlamazsa ağlayarak dökülen gözyaşlarımın devamı gülmekten gelmezse harakirime devam ederim yada kendimi Atakule den atarım. Ankarada Boğaz köprüsü yok ama Tayyip karadenizden Ankaraya kanal yapacakmış İstanbula yapacağı kanaldan önce o zaman bizimde boğaz köprümüz olacak inşallah ve ben oradan kendimi atacağım İçkaradenizin sularına. Neyse efendim baktım son yazınıza önce yorumları okuyayım komikse yazıyı okurum dedim ama yorumlarda çok güldüm karnımyarıldı orta yerinden falan yazmayınca okumaktan vaz geçtim. Baktım bizim Bayram Ali serisinden bu hükayeyi okumamışım. Dedim bu da beni güldüzmezse artık kendimi Ankara Kalesi surlarından aşağıya bırakayım. Çok güldüm neşem yerine geldi. Kan vermeden bir can kurtardınız teşekkürler
saygılar
erolabi
Bi arkadaş var Boğaz Köprüsünün orda çalışıyo..her gün iki üç kişi atlıyomuş köprüden
Basına çıkmıyomuş...teşvik olmasın diye..yani.." Gel..Boğaz Köprüsünden atla dünya adını duysun...hayat hikayet film olsun...." reklamları olmasın diyene...
Selam ve saygılarımla..
ERAY ÖZGÖR SARIKAYA
ne bayram aliymiş:) Kaleminize sağlık keyiflw okudum,umarım arkası gelir...
erolabi
Gelir valla . belli mi olur.
Sağolun.
neti açtım canonun yazısı......daldım sayfaya yaaa abim bayram aliyi tasvir ederken içimi kaldırdın oruç arıza...çık bakalım işin içinden...kefaretmi yoksa devammı....senin kaleminin tiryakisiyimdir bilirsin....devamı var gibi diyor gözlerinden öpüyorum.... müsade bana üzerime bayramalinin kokusu sinmişte duş alacağım duşşşşşş. saygılar can...
erolabi
Abi günaydın.
Maksadım başkaydı ve hasıl oldu.
memleketimizin genç dimağlarını olmadık felsefelerle bozanlara karşı olduğumu ve bana komik geldiklerini söylemek için alet ettiğim Bayramali'den de memlekete gdince bi helallik almam lazım. Selam ve saygı ile.
"gelsibiksafonisikapişo" Hidistanda gel yemeğe gidelim demek,teessüf ederim erolabi,nasıl unutursun...Maniggum Banipparaba Kahusülmekara yende Bayramali'yi iki haftada bi deri bi göbek etmezse ben oturur...neyse abi...Bu hindu denen bilmem ne belaları sevmem ezelden...Adam isimlerini söylerken yaşlanır...Bide orada Kavartlar bayağı bi değerli imiş ben Bayramali'nin yalancısyım...Hadi bana müsade...selam ile kal farklı ve renkli kalem
erolabi
Bir başka eylemdi benimki, oldu da sonunda Mizahı kullanarak .
Saygı ile Dadaş.
Sizde "Sebo-Sedo-Mizo" olir da Ahan onlarda neye olmaya " Taşhaktananaji Mata Ebenjinkinemahanta" nın kısaltılmışı " Taşhaktananaji Mata Ebenjinkinemahan" gardaş.
Selam ve saygı ile.
Uyy, neidi belirsiz elin karusuyla uğraştığına mı yansın Bayramali, yoksa senetli senetsiz huylanmalara mı?...
:) İçim bir acayip oldu...Uyy..:)
saygılar abicim...
erolabi
Bi tanısan için dışına çıkar ..
Selam ve saygı ile.
Aslında yapmak istediğim başka bir şeydi ve oldu.
Mizah teferruat Hocam.
Saygı ile.
erolabi
Aslında yapmak istediğim başka bir şeydi ve oldu.
Yaptığıma da sevindim..
Epeydir böyle bi şey düşünüyodum.
Çok iyi oldu.
Saygı ile.