ilk aşk
Karnım acıkıyor yine. Aynı yerde dönüp durmaktan sıkıldım. Sıcak yaz gününde boş boş geziyorum. Biraz su istiyorum. Birazda yiyecek. Yiyecek sorunumu hergün çözmem gerekiyor. En büyük derdim. Tek yaptığım bu zaten. Yemek… Arada bir kadın bulunca günüm daha keyifli geçiyor. Asla çocuklarımı görmedim. Ya da onların çocuklarını. Görmeyeceğim, iyi biliyorum. Çünkü babamı görmedim. Babam da babasını…
Asla yattığım bir kadınla tekrar görüşmüyorum. En temel ihtiyaçlarımız için yaşıyoruz. Böyleyiz biz. Ne yapalım? Neyse, şimdi güzel bir yemek beni bekliyor. Yemeğimi yerken birşey dikkat çekiyor. Sadece benim değil, ortamdaki bütün erkeklerin. O da ne? Şu güzelliğe bakın! Nereden çıktı bu kadın? Şunun iri yeşil gözlerine bakın! Birkaç erkeği gözümü kırpmadan öldürebilirim o gözler için. Hemen şurada tahta masa üzerinde veririm canımı. Şu güzel bacaklara ne demeli? Taze ekmek gibi kokusunu alıyorum. Ama önce karnımı doyurmalıyım. Yemeğimi yerken bir yandan yeşil gözlü kadını izliyorum. Nasılda kırıtıyor. Seksi kalçasını her salladığında nefesimi kesiyor. Çıplak teni ne güzel görünüyor şu karanlık loş ortamda. Gün ışığında kimbilir nasıldır? Kör edici, çılgın bir güzellik yayıyor olmalı teninden. Ona bakan sadece bir kez görüyor ve kör oluyordur. Acaba benimle ilgilenir mi? Ben bunları düşünürken başka bir erkek geliyor yanına. Ne konuştuklarını duyamıyorum. Önce bacakları değiyor birbirine. Sonra erkek sarılıyor ona. Hayır, güzelim ona inanma! Senin erkeğin benim. Sadece elini çabuk tuttu benden o kadar.
Olamaz! Şimdi üzerine çıkıyor yeşil gözlü kadının. Oracıkta görüyor işini. Islak tahta masa üzerinde. Etrafta sayısız göz onlara bakarken. Ve sonra ardına bakmadan gidiyor. Ama yeşil gözlü kadın orada. Ve hala güzel görünüyor temizlenirken.
Durduğum yerden havalanıyorum. Yanına inince güçlü ve parlak kanatlarımı iyice açıyor, sergiliyorum, sağlıklı ve genç bir sinek olduğumu anlaması için. Başlarda isteksiz görünsede sonradan gülümsüyor. Kanatlarımız sürtünüyor. İşareti alıyorum ve birlikte karpuz kabuğuna doğru uçuyoruz. Yeşil kayık misali yatağımızdayız. Bu kez uzun tutuyorum. Yaklaşık bir saniye sürüyor. Titreyerek bitiriyoruz. Ardından gözlerinden öpüyor, tekrar havalanıyorum. Uzun zamandır böyle uzun bir ilişki yaşamadım. Bahsettikleri aşk bu olsa gerek…
Birkaç saniye sonra unutuyorum yeşil gözlü kadını. Çünkü rüzgar, dışarıdan güzel ve tatlı bir koku taşıyor içeriye. Karnım acıkıyor yine. Aynı yerde dönüp durmaktan sıkıldım.
Ve hızla çıkıyorum pencereden…
YORUMLAR
ÜFF... DEDİM. ÖYKÜCÜ YAZARLARA DUYDUĞUM SAYGIYI SİZE DE DUYUYORUM VE TAKİP EDİYORUM... TABİİ KEYİF YAPIYORUM SAYENİNDE DE ONDAN...BANA İLHAM VERDİNİZ, ŞİMDİ, AYNI PENCEREDEN BAKARAK BEN DE BİR ŞEYLER YAZMAYA BAŞLAYACAĞIM. BENİM Kİ, SİNEK OLMAZ DA KEDİ, KÖPEK, BAŞKA BİR ŞEY OLUR BELKİ...:) TEBRİKLER...SELAM VE SAYGILAR