istiklal caddesi'nde hayallerim..
her an yüzlerce insanın silüeti dolaşır tarihi eserlerin arasındaki o meşhur sokakta..farklı dünyalardaki insanlar aynı havayı solurken unutuverirler gökyüzünün grisini..sağda amerikanın hit şarkılarını çalan müzik “center” dinleyicilerini,solda yaprakların saman kokan havasını içine çekerken kendilerinden geçen buğulu gözlü insanları..
bugün bir farklılık vardı bu tabloda.renklerin ahenkini bozan,elini iki yana uzatmış bir kızın silüeti görünüyordu.gökyüzüne bakıyordu genç kız ve dağılıyordu bulutlar,sağdaki gölge,sola vuran güneş ışıklarında saklanıyordu kaçan bulutların heyecanında…
genç kız silüeti gülmeye başladı birden,orta çizgideki bir kızın kalın dudakları yelpaze gıbı acılıp kapanırken cevresındekı ınsanlar saskınlıkla onu izliyordu…kız olduğu yerde durakladı bıran.kafasındakı dusuncelere anlam veremediği anlasılır bır halde yüz seksen derece döndü ve tam zıt yönde ilerlemeye başladı.şaşkın bakışlar vardı silüetin üzerinde.aldırmaz tavrıyla ilerleyen genç kız durdu ve düşündü.neydi bu farklılığın nedeni?birden elinde üç ayakkabı poşeti olan gencin elinden bir poşeti kaptı ve “solda” yalın ayak dolaşan yaşlı amcaya uzattı.o an anladıki paylaşmayı öğrenen sağdaki adam mutluluk gözyaşalrına boğulan soldaki adamın yüzifadesinde yeniden doğmuştu hayata.bu olmamalı beni farklı kılan hayatta diyordu..kafasındaki soruları yanıtlamak adına yeniden arkasına döndü ve kalbi hızla çarpmaya başladı.kalabalık sokağın anlam arayısındakı tüm kayıp silüetleri orta çizgide onu takipediyordu…sevincini umuda dönüştürebilmenin heyecanıyla ağladı genç kız..ve şöyle seslendi kalabalığa
“birgün göreceksiniz…orta çizgideki saman kokusu yaprakların,erıc clapton ezgileriyle dolduğu günü göreceksiniz.nazım şiierlerini göreceksiniz orda..mücadele etmenin hazzını parmak uçlarınızda hissederken siz,elleriniz yeni doğan bir bebeği kurtarma çabasındayken göreceksiniz..ve birgün dolaşırken bu tarifi imkansız sokakta geçmişten gelip ansızın kapınızı çalan geleceğe gülümserken anlayacaksınız…hayatınız tesadüfler zincirinin ilk halkasını ilkokul yıllarında olusturuyor.anlayacaksınız…korkuda kaplasa gözlernizi bekliyeceksiniz ve sarılacaksınız yaşama dört elle yenıden… her ezginin sonunda kendini hatırlatan bir gitar gibi ölecek olsanızda oksijeni hatırlamanın zevkiyle adım atacaksınız ve haykıracaksınız..
hergün yanan bir lamba kadar değerım olmasada dalgayım ben.birgün coşan birgün susan!!!!!!belki bir umuttur.bu umut ugrunda yaşamak lazım,gerceğe döndürebilmek lazım,sanrıları dolu zihinlerin kayboluşunda yok olmak lazım…
NANAL(12,11,2007-00,18)
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.