- 2076 Okunma
- 0 Yorum
- 0 Beğeni
DÜRÜSTLÜK
Dürüstlük nedir?
Bir erdem midir? Yoksa günümüz dünyasında kerizlik ya da benzeri bir şey midir?
Kim ne derse desin kesinlikle Dürüstlük bir erdemdir bana göre.
İnsanoğlunun yaratılışında yüce yaratan ona akıl verdi, merhamet verdi, vicdan verdi türlü türlü meziyetlerle donattı, dinler, peygamberler gönderdi ve daim surette iyiliği dürüstlüğü, mertliği emretti öğütledi.
Peki, öğleyse dürüstlük nedir? Herkesin anlayışına göre değişkenlik gösteren bir olgumudur, yoksa tek tarifi olan, her insan için geçerli, insanlığın gerekliliklerinden birimidir?
Evet, aynen öğledir insanlığın gereği olan bir olgudur. Her şeyden önce insan sözüne sadık olmalı, kimsenin malında, namusunda gözü olmadığı gibi elinden geldiğince başkalarının hakkını da savunabilmelidir.Eline diline sağlam olmalıdır. Söz verdimi yapmalı, geçerli bir mazereti yoksa mutlaka randevusuna zamanında yetişmelidir. Zira karşısındaki insanı hiçe saymaktır randevuya gitmemek ya da geç gitmek veya verdiği sözü tutmamak. İnsan önce kendine karşı dürüst ve saygılı olacak yalanla yanlışla işi olmayacak, saman altından su yürütmeyecek. Bu tür davranışlar sadece kişinin kendi değerini düşürür yalnız onu küçültür ya da yüceltir.
İnsan göründüğü gibi olmalıdır, içi başka dışı başka olursa hainlik, zalimlik, yalan, riya ne fenalık ararsan bulursun zira. Bunu fark ettiğin an uzaklaşmak gerekir o şahıstan ki melaneti bulaşmasın sana.
Mevlana hazretleri nede güzel söylemiş.
Güneş gibi ol şefkatte,merhamette.
Gece gibi ol ayıpları örtmekte.
Akarsu gibi ol keremde,cömertlikte.
Ölü gibi ol öfkede ,asabiyette.
Toprak gibi ol tevazuda,mahviyette.
Ya olduğun gibi görün,ya göründüğün gibi ol.
Mevlana Celaleddin Rumi
Bunu yazarken aklıma bir hikâye geldi, tilki ile yılan. Bakın ne olmuş!!
Günlerden bir gün tilki bulunduğu yerden sıkılmış yolculuğa çıkmış, az gitmiş uz gitmiş yolun bir yerinde yılanla karşılaşmış, yılan sormuş tilkiye nereye gittiğini oda anlatmış, bende sıklıdım demiş yılan birlikte yolculuk yapalım mı? Yapalım demiş tilki ve koyulmuşlar yollara. Dağlardan, tepelerden aşmışlar gitmişler gitmişler derken yollarını bir nehir kesmiş. Tilki iyi yüzücü yılanda öğle elbet ancak yılan bir hinlik peşinde, ben yüzme bilmem karşıya nasıl geçeriz ki demiş tilkide ben seni karşıya geçiririm meraklanma sen ama ya sırtından kayıp düşersem suya demiş yılan. Dola kendini boynuma demiş tilki düşmezsin o zaman suya geçeriz demiş. Öğlede yapmışlar, yapmışlar yapamasına da yılan nehrin ortalarında başlamış tilkinin boğazını sıkmaya sözüm ona korkuyor ya sudan tilkinin nefesi kesilmeğe başlamış zor nefes almaktan gözlerinden yaşlar akıyormuş. Tilki çakmış manzarayı yılanın oyununu bozmak gerek elbet. Bak şu işe yılan kardeş daha şunun şurasında tanışalı kaç saat oldu ki ne iyi arkadaş olduk sarmaş dolaş çok duygulandım gözlerinden öpmek istiyorum kafanı uzatırmısın biraz demiş, yılan kanmış kafayı uzatıvermiş bu onun sonu olmuş. Tilki zar zor ulaşmış nehrin kıyısına ağzında sım sıkı tuttuğu yılanın cesediyle uzatıvermiş dosdoğru nehrin kıyısına geçmiş karşısına ve ’BAK YILAN EĞER BENİM DOSTUM OLCAKSAN BÖĞLE DOSDOĞRU OLACAKSIN YOKSA BEN İSTEMEM SENİ GİBİ EĞRİ BÜĞRÜ ARKADAŞI’.
Kalın sağlıcakla.
Talip ACILIOĞLU 2012 İSTANBUL
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.