- 1270 Okunma
- 0 Yorum
- 0 Beğeni
ÖZGÜRLÜK BAĞLANMAKTIR…
ÖZGÜRLÜK BAĞLANMAKTIR…
Doğum..
İlk nefesi ebemizin el vermesi ile aldığımız bir esaretin! içine düştüğümüz saniyeler…
Ne kadar özgürdüm anne yerimin bile bir çapı olduğu şu yerde. Şimdi yerim de, çapı da genişledi mi yani özgürüm artık öyle değil mi…
Bazı başlangıçlar bitişin başıdır. Daha düne kadar sonsuzlukta cirit atarken ruhumuz bir beden kılıfıyla dünyaya gönderiliyor. Kılıfın da (bedenin) sınırları var hayatın da… Özgürleştim şimdi değil mi…
Karnım acıktı ağlamak lazım. Hani bulunur nasılsa bir meme verecek . Sesimi duyupta gelir mi ki o melek ( anne ) dedikleri… Belki o da özgürlüğünün tadını çıkartıyordur benim bezlerimi yıkarken… Ne yani anne gel diye seslensem kadın kalp krizinden ölüverirse… Konuşamıyorum da yaaa .. ama biliyorum konuşmayı , neden beklemem lazım şimdi bir buçukta ( yaş) anne demeyi … ne kadar da özgürüm bayıldım bu dünyaya…
Anlatmak istediğimi bilerek küçülttüm, sevimli olsun da okumayı istersiniz belki diye. ;) evet özgür olmak ve özgürce bir yolculuğa çıkmanın tam vaktidir şimdi…
Hayatımızı bir lüzumsuz karmaşa boğuyor son yıllarda.. Herşeyden çabuk bıkıp, çabuk usanıyoruz. Çarçabuk. Her şey bizim dediğimiz gibi olmazsa çekiliyoruz kenara..Aslında hiçbirşey bizim dediğimiz gibi olmuyorda, neyse…
Sözümüzün üzerine söz söyletmiyoruz kimseciklere. Başkalarının da doğruları bizim doğrumuz olabilir de, dinlemiyoruz bile… Neymiş, bu hayat benim ve benim dediğim gibi olacak. Nedenmiş o .? Özgürüm o yüzden… Neymiş özgürlük? Kendi bildiğini okuyabilmek. Yok yaaa…
GENÇLERE …
Ne biliyoruz da okuyacağız ki..
Anneeeeee . Okuldan biraz geç geleceğim . Tamam kızım akşam hava kararmadan gel olur mu. Ama anne beni kısıtlıyorsun. Peki… canın ne zaman isterse gel ozaman . Oleyyy
Arkadaşlarla gez dolaş eğlen hava kararmaya başladı gündüzünki gezeleyen emin tiplerin yerini başka başka tipler almaya başladı.. İç sesimiz hava da kararmaya başladı diyor. Yooo .. ben özgürüm biraz daha gezeyim. Sıkıldım ya nereye gitsek. Özgürce dolaşsak bu saatte nereye gidilir ki .? Biraz bankta mı otursak fakat bankın da sırtı yok yaa yaslanmam lazım çok yoruldum… Kızlar ben eve gidiyorum sıkıldım .
Ve kapıdan içeri girer girmez. Ayakkabılar bir yana palto bir yana çanta öbür yana… o h be özgürlük varmış. ( ama nasıl olur kapıdan içeri girdin dar alandasın sınırların ve çapın var ! )
Anneee…. Acıktım ne yemek var. Sofraya oturuyorsun birkaç kaşık yedikten sonra tabağın dibinde bir ekmek geziyor. )) ayıp!
Olurmu hiç.. )))) Gündüz restaurantta yemek yerken yapsaydın ya o hareketi ;) aa aaa aaa .
Ve sair. Çoğaltılabilir . Oooo …
Özgürlüğü tekrar düşünelim mi? Hımm
Nedir özgürlük. ?
Kendimizi rahat hissettiğimiz her yerde özgürüz bence … yani sınırlarımız yoksa özgür olmuyoruz. Özgürlüğe sınır çekiyoruz. Hiç birimiz kendi düşüncelerimizde gezindiği için yargılanmaz. Sorgu sual görmez. Özgürce ! ulu orta konuştuğunda eyvah eyvah … hele de birilerinin hoşuna gitmiyorsa sizin doğrularınız yandınız.
Hiç birimiz kendi evimizin içindeki gibi olamayız başkalarının evinde … Hiçbirimiz kendi inandığımız değerler gibi rahat edemeyiz başka değerleri benimseyerek… İğreti durur üzerimizde… İnsan; olmak istediği gibi, olmak istediği yerde, olmak istediği kişilerle,olmak istediği kıyafetlerle ve olmak istediği inançlarla özgürdür.
Bilmek özgürleştirir. İnanmak özgürleştirir. Bağlanmak özgürleştirir. Ateşin yaktığını bilen uzak durur. Doğru olduğuna inanan uygularken çekinmez. Ve bir şeye bağlı olmakla rahat bir ortam oluşturursunuz kendinize… Zamana uygun örneklendireyim dedim yormadan sizleri… Çünkü bu yazıyı her yaştan insan okumalı diye düşünüyorum. Büyükler geçtiği yolu bilir. Gençlere de yolu onların dilinden göstermek lazım gelir öyle değil mi ;)
ÖZETLE…
Bu duygu insanın içine Allah(cc) tarafından konmuştur. İnsan farkında olsa da olmasa da, inanmak ve bağlanmak ihtiyacını taşır.
Bağlanma kendinde, bizi bir hayal, sevgi, eğilim, iş, ideal ile tamamlanmaya götürdüğü için oldukça gurur taşır.
Bağlanma iradeyi geliştirir çünkü seçtiğimiz şeyi sağlam bir şekilde sürdürmemize yardım eder.
Bağlanma sadakat erdemini bahşeder çünkü sevmemek ve serbestçe kabul edilmiş seçimimizi temsil edene sadık olmamak imkansızdır.
Bu nedenlerden dolayı bağlanmadan korkmayıp onu kendini desteklemek ve ilerlemek için eylemin zeki bir aletine dönüştürmesi fikrini doğruluyoruz. O zaman insan ancak ölümcül bir uyuşturucu etkisi yapan sahte özgürlükten korkar.
Bilinçsiz bir sahte özgürlük yerine bilinçli bir bağlanma daha değerlidir. Sahte özgürlük er yada geç kaçınılmaz bir hapishaneye dönüşür. Bağlanma, hayat nehirlerimizin akıntısını kanalize etmek için bir nehir yatağıdır.
Özgür olalım: Seçmeyi ve kendimize güven ve neşeyle bağlarımızın sorumluluğunu yüklenmeyi bilelim, seçmeyi bilelim. Bugün insanlığın takip edeceği rotayı sessiz bir şekilde işaret eden tüm büyük alimler böyle yapmışlardır.
Selam ve dua ile…
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.