Acı gerçekle karşılaştığımda daha 15 yaşındaydım… Küçücük bir kız çocuğu… Hayalleri umutları sevinçleri olan bir kız çocuğu… Bir gün hayallerim söndü… Aydınlık dünyam kapkara oldu… o gece yaşananlar ve hafızamda silinmeyen görüntüler… Her gece rüyalarıma giriyor… Korkuyorum… ben unutmaya çalıştıkça hayat bana tekrar hatırlatıyor…acı çekiyorum…ben suçlu değilim…suçlu o…hiçbir günahı olmayan ben mutlu olan ben o lanet adamın yüzünden bütün hayatım mahvoldu…hepsi o aşağılık adam yüzünden…artık benim için hayat zifiri karanlık güneş doğmayan sürekli ıstırap çeken bir hayat ve hayatın kuklası da ben…bir kukla gibi benimle oynuyor hayat…hiçbir suçum yokken suçladı beni hayat…dışladı…korkuyorum ve acı çekiyorum…unutmak istiyorum ama acımasız dünya buna engel oluyor…hayat acımasız bense suçlu…

Şimdi 25 yaşındayım aradan kaç yıl geçti… Ama geçmişin acıları ara sıra hafızamda canlanıyor… Şimdi bile bir ürperme geliyor bedenime…Eşim şüpheleniyor ama belli etmemeye çalışıyorum…Evlendik…Ama bu olayı ona anlatmadım…Çekindim…Ona bunu yapamazdım..Bunu duyunca üzüleceğini bildiğim halde bunu ona söyleyemezdim…Ona acı çektiremezdim…Çünkü geçmişimin acılarını unutturan bir tek o var yanımda…Beni hayatın kötü oyunundan çekip alan bir tek o…kimsek yoktu benim Suat olmadan önce…Ne annem ne babam…Babam üveydi zaten..Annemse beni hiç sevmezdi..Başından kovmak için beni yurda bile göndermişti…Kardeşlerim vardı ama yoktu…Onlar da sevmezdi beni..Çevremde kimse yoktu…Yalnızdım…Ta ki Suat hayatıma girene kadar…Beni zifiri karanlık dünyamı aydınlatana kadar…Şimdi mutluyum…O yanımda,benimle…

Eşim şuan işte şu sıralar toplantıları geç saatlere kadar sürüyor…Toplantıya girmeden önce ve molalarda mutlaka beni arıyor…Benim sesimi duyunca huzur buluyormuş…Canım Sevgilim benim…Ne de sahiplenir,sever karısını…İlk başta bana evlenme teklif ettiğinde kararsızdım…Ben ve evlilik…Nasıl olur diye düşünürdüm..Ama Suat hayatımda yaptığım en doğru seçimdi ve hala öyle…Onu çok seviyorum o beni…Bunu her defasında dile getiriyor..Sözcüklerle olmasa bile davranışları ile…İçimi eritiyor…

Saat 23.00 Suat hala gelmedi… Anlaşılan bu gece yine tek başıma gideceğim yatağıma… Sabah uyandığımda o yanımda oluyor bana sarılıyor ama gece aynı yastığa baş koymak gibisi yok… Çok uykum var… Gözlerimden uyku akıyor… Yatağıma geçip yavaş yavaş kapatıyorum gözlerimi…

Rüya görüyorum… Acı gerçeğimi… Bağrışmalar, Çırpınışlar ve o ses…’’Sus Lanet Olsun Sus dedim sana’’hiç aklımdan çıkmıyor… Yine ter içinde ve korku gözlerle dolanıyorum… Gözlerimdeki yaşlar geldi gelecek… Karşımda Suat var… Donuk bir ifadeyle bana bakıyor… İlk defa olmuyor bu…Daha öncede oldu Suat beni böyle gördü…Sarılıyorum ona,o da bana sıkı sıkı sarılıp saçlarımı kokluyor… ‘’Şiiişt geçti bitanem geçti sakin ol yine mi rüya gördün? Diyor bana bense sessizce burnumu çekip evet dercesine başımı sallıyorum…Gözlerimin içine bakıyor…Korkuyorum… ‘’Bana ne olduğunu anlatmayacak mısın?’’ diyor bense ifadesiz bir suratla yüzüne bakıyorum ne diyeceğim ona sürekli erteleyip durdum eğer yine ertelersem bu sefer sinirlenecek en iyisi mantıklı bir cevap bulmak…
Uuzn süre sessiz kaldıktan sonra başlıyorum anlatmaya…Kelimeler ağzımdan dökülüyor… ‘’Rüyamda…Senin öldüğünü gördüm…’’ ve bir göz yaşı iniyor gözlerimden nasıl böyle bir yalan söylerim diyorum içimden…kendime kızıyorum…Suat bana sarılıyor…Sımsıkı… ‘’Korkma bitanem ben seni hiç bırakmayacağım hep yanında olacağım’’ diyor beni t eseli etmek istercesine…Canım Sevgilim benim yine yaptı yapacağını…İçimi eritiyor bakışları,gözleri,sözleri,dudakları…
Gülüveriyorum birden…O da şaşıyor ama hemen topluyor konuyu… ‘’Haaa…şöyle benim karıma da gülmek yakışır’’ diyor bense hala ona bakıp bakıp gülüyorum…İçimden neler geçiyor neler ahh bir bilsen kocacım sana karşı neler hissediyorum…Elini yanığıma götürüyor…Okşuyor..Ürperiyorum…Onun dokunuşları bana zevk veriyor…İçimi ısıtıyor…Nasıl bir duygu bu…Bilmiyorum…Sadece anı yaşıyorum…Suat beni ensemden tutup kendine yaklaştırıyor..Dudaklarım dudaklarına değiyor… ‘’Dudaklarından bal akıyor’’ diyor Suat ve dayanamayıp karısının benim dudaklarımla buluşuyor dudakları…İçim içime sığmıyor..Yüreğim yerinde çıkacak sanki…Onun dudakları benimkilerin üstünde benimkiler onda…Sahiplenici…Dakikalarca öpüşüyorum kocamla…Ayrıldığımda nefes nefese kalıyoruz ikimizde…Suat alnını benim alnıma dayıyor ve gözleri kapalı bir şekilde ağzından nağmeler çıkıyor…

Ben güzel gözlü kadınları severim
Bir de küçük ayaklıları, uzun boyluları
Hem nasıl severim, öyle severim iste
Terler avuçları, kesilir solukları

Ben mahzun kadınları severim
Yavru ceylanca kadınları, ürkekçe
Hem nasıl severim, öyle severim iste
Bilemezsiniz ne güzeldirler, öpüştükçe

Ben akilli kadınları severim
Düşünen, az konuşan, çok bilen
Her yerde, her zaman Nazı çekilen

Hem nasıl severim, öyle severim iste
İçimde büyük, sonsuz ateşler yanmalı
Ölümüm bile o kadının yüzünden olmalı…