- 1904 Okunma
- 0 Yorum
- 0 Beğeni
Hayata Bağlayan Bir Gülümseyiş
‘’İnsan hayatta ne çok şeye bağlanır, ne çok şeyi sever tahmin etmesi güçtür fakat bazen öyle bir şeye bağlanır ki onun yerini hiçbir şey dolduramaz. Hiç bir şey onu anlatmaya yetmez işte ben de anlatılmaz bir gülümseyişe bağlıyım ve bunu kaybetmekten korkarım…’’
Hayata küstüğüm zamanda geldin bana hiç beklemediğim zamanda… Seni getiren şey neydi bilmiyordum ama gözlerine baktığımda gitmeye niyetin yoktu bunu anlamıştım. Memnundum varlığınla çünkü öylesine kırgın ve küskündüm ki hayata ölümün kurtuluş olduğunu çoktan düşünmüştüm. Ama hala niye yaşıyordum bunu sorguluyordum kaybedecek neyim vardı diye düşündüğümde bile her şey o kadar boş geliyordu ki bana, ben kaybetmekten korkmuyordum. Hayatımdaki her şeyi bir anda silebilecek kadar kırgındım küskündüm hayata. Her defasında hayata kazanmamış mıydı zaten bu seferde ben kendi ellerimle ona teslim edecektim hayatımı savaşmadan direnmeden al istediğin bu diyecektim, Al da rahatlayayım diyecektim. Ben hayattan silmeye hazırdım kendimi ama hayat ilk defa beni savaşmadan direnmeden kendisine bağladı…
Gelmiştin bana o güzel bakılmaya doyulmayacak gözlerinle gelmiştin. Hem yüzümü hem yüreğimi güldürmüştün. Ben senin yüzünden daha çok gözlerine baktığımda ki gülümsemeyi fark etmiştim. Sen gülümsediğinde sadece yüzün değil gözlerin gülüyordu. Ben sana baktığımda samimiyeti sıcaklığı görüyordum. Ben hayatım boyu o kadar çok gülümsemeye şahit olmuştum ki hiç birine bu kadar bağlanmamıştım. Bir bebeklerin gülüşüne hayrandım birde senin gülüşüne hayran kalmıştım…
Hala yaşıyordum hala hayattaydım ama bir fark vardı artık hayatımda ben kaybetmekten korkar olmuştum, kısacık bir hafta içinde ben hiç tanımadığım sadece gözlerindeki yüzündeki gülümsemeye doymadığım seni düşündüğümde kaybetmekten korkar olmuştum. Fazla muhabbetimiz olmamıştı aslında ikimizde konuşmakta çekingen davranıyorduk ama gözlerine ilk masaya oturduğun gün ki gibi bakamaz olmuştum. Öyle heyecan kaplıyordu ki bedeni mi ben kendimi kendime anlatamıyordum ki başkalarına içimdekileri anlatmak isteyeyim. Ben o gülümseyişte öyle ısınıyordum ki sanki bir hafta önce ki hayatta kaybetmekten korkmayan ben değildim. Korkuyordum artık hem de öyle çok korkuyordum ki bir daha o gülüşü görememek beni hayattan vazgeçirmeye yeterdi.
Ben çocukluğumdan beri sıkıldığımda yıldızlara hep annemi sorar onları dinler ve geceyi öylece izlerdim. Ama bir zaman fark ettim ki sıkıldığımda değil mutlu olduğumda anneme mutluluğumu anlatmak istediğimde gittim. Bütün gece yıldızları izledim ilk defa sabah olmasın istedim ilk defa hep konuşmak paylaşmak anlatmak istedim. O zaman fark ettim ki o masama geldiğin gün ben gözlerine yüzüne baktığımda yüreğimi sana bıraktım. Sanki bir su misali o sana aktı sen bana aktın… Sevgi dedim aşk dedim ifade edemedim anlamını ama anlattım işte hem kendime hem anneme hem yıldızlara…
O gülüş ve o bakışla hayatı yaşadım ve yaşamaktan vazgeçmek istediğim zamanlarda sadece onları düşünerek bağlandım hayata ve olunmaz denilecekleri yapılmaz denilecekleri ben o bir gülüş ve bir bakış için yaptım. Özetle diyebilirim ki hayat bana ilk defa gerçekten güzel yüzünü gösterdi. Sadece bir bakışı bir gülüşü ömür boyu yüreğimde taşıyabilirdim o nefes aldığı sürece onun varlığıyla mutlu olabilirdim. Ve Şimdi bakıyorum hayatıma da kaç yıl geçti aradan ve ben o gülüşe hala ilk gün ki gibi bağlıyım. Ben o gülüşe ilk gün ki gibi aşığım… Ve ben o gülüşü ömür boyu görmek için onunla yaşamaya hazırım…
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.