- 731 Okunma
- 0 Yorum
- 0 Beğeni
STRES...
Stres,stres...stres...Gözümüzü güne açar açmaz ’ Krım kango kenesi’ gibi bize yapışan,hayatımızı yangın yerine çeviren,bütün hayat alanlarımızı savaş meydanlarına döndüren afet...Teknolojik çağın afeti.
Gerçekten nedir bu stres dene şey? Niye en çok bizim memleketimizde bulunur? Çoğunlukla bizim isanımızı tercih edişinde ki hikmet edir? Bilmiyorum..belki bu ve benzeri sorulara cevap verecek yüzlerce insan vardır.Ama herhalde bu verilen cevaplar soruları yanıtlayan insanların halet-i ruhiyeleriyle doğru orantılı ve farklılıkta olacaktır.
Kanaatimce stres,insanın ileriye yönelik plan,proje ve beklentilerinin çokluğuna ve yüksekliğine karşılık,gerçekleştirebildiklerinin mütevaziliğinin,azlığının insan ruhundaki öfke ve baskıdır.
Gerçekten öyle değilmi? Hangimizin ileriye dönük beklentileri mütevazi? Bir çoğumuz ileri ki yıllarda olmasını umduğumuz binlerce şey var.Bu binlerce şeyden hangimiz en az yarısını veya çeyreğini gerçekleştirebiliyoruz?..Hiçbirimiz değilmi? Ve bir çoğumuz gerçekleştiremediğimiz binlerce şeyin hasreti yüregimizde göçüp gidiyoruz.
Tamam..Külliyen hayatı boş vermeyelim ama,bukadar abardmanında bir mantığı yok herhalde...." Aman başımı sokacak bir evim olsun,hadi ayağımızı yerden kesecek orta halli bir arabam olsun..." BİTTİMİ ? Nerede..!
Hemen peşine oğlumunda ,kızımında...Daha ? Ömür varsa ,yetişirsem torunlarımında olsun...Aman saygınlığım,aman kariyerim..makamım..,atım...,itim..,putum..Diyerek ölene kadar stres.Ölünce kurtuluyormuyuz ?
Ne mümkün,hemen kabir taşları devreye giriyor.." Merhum Prof.Dr. filan’ın....,Emekli orgeneral Feşmekan’ın....,Emekli Baş savcının...,Hacı,Hafız bilmem ne zadenin ruhuna fatiha.....
Yani öldükten sonrada kabirtaşlarımızı okuyanları strese sokuyoruz...
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.