Siz hiç başınızda davul çalarken uyudunuz mu? Hele de bu zaman dilimi, insan metabolizmasının en çok uykuya meyili olduğu saat dilimi olan sabahın 02.00-04.00 arasında ise.

Ben uyuyorum.Son bir kaç gündür hemde. Gece 03.30’da kalkıp sahur yapıp yatacağıma 1.,30-2.00 sıralarında birşeyler yiyip yatıyorum. Tabi benim yatma saatimde davulcular iş başı yapıyorlar. Sabah iş güç, uyku iyice bastırmış. Bizim mahallede çalması için görevlendirilmiş davulcu tüm gücü ile vuruyor. Makam yok, ritim yok. Güm!... Güm... İnsanın sinirlerinin bozulmaması elde değil.Siz gözlerinizi sıkı sıkı yumdukça başınızda Güm!... Güm!... Kulaklarınıza pamuk tıkadıkça Güm!... Güm!... Güm!...Gerçek bir işkence.

Malatya’da alevi olan bir aile, zaten oruç tutmadıklarını, evlerinin önünde davul çalmaması için davulcuyu uyarınca olanlar olur. Mahalleli toplanır.Ev taşlanır,naralar atılır. İstiklal Marşı okunur.Tekbir getirilir.

Düşündüm de dün gece bende öfkeyle kalkıp o davulcuya bir iki laf söylesem ki bir ara aklımdan geçmedi değil, benimde kapımda mahalleli toplanır,istiklal marşı okunurmuydu!

Çalar saat icat olunmuş, hepimizin cep telefonunda alarmlar var, insanı istediği saatte uyandırması için.Hatta isteyen davul sesini uyandırma melodisi yapar, onunla uyanır. Gelenek diye görenek diye isteyen istemeyen, yaşlısı, bebeği,hastası tüm insanların kafasının dibinde davul çalmanın mantığı nedir?

Efendim bugün davula karşı olan yarın ezana karşı olur.Ezan dinin emridir. Kulağa hoş gelen insana huzur veren bir melodisi vardır. En fazla 2 dakika sürer.Ezanı davul değil, herkes korur, sahip çıkar.
Bir yerde davulcular arasında ticari sektör haline gelen davula karşı olmaktan korkmamalı. Davula karşı olmak ramazana karşı olmak değil.